Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, 2008’de hücresinde yapılan aramanın ardından, “kötü muamele ve işkence yasağını ihlalden” yaptığı başvurusunu bugün karar bağladı.
AİHM’in bugün açıkladığı kararla, başvuru, oybirliğiyle “kabul edilemez” bulundu.
Soruşturmalar takipsizlikle sonuçlandı
Öcalan, bulunduğu İmralı Cezaevi’ndeki hücresinde 7 Ekim 2008’de yapılan arama sırasında, gardiyanlarca kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı gerekçesiyle 21 Ekim 2008’de avukatları aracılığıyla Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet dilekçesi verdi.
Şikayetin ardından Öcalan’a destek amacıyla birçok kentte protesto gösterileri de düzenlendi.
Bir hapishane yöneticisi ve iki gardiyan hakkında açılan disiplin soruşturması takipsizlikle sonuçlandı.
Ocak 2009’da Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığı da adli soruşturmayı sonlandırdı ve “Öcalan’ın her gün uzmanlarca muayene edildiğini, bu muayeneler sırasında doktora bu yönde bir şikayet belirtmediğini” ifade ederek takipsizlik kararı verdi. Kararda, tıbbi raporlarda da herhangi bir kötü muamelenin bulunduğuna dair kanıt olmadığı belirtildi.
Bu karara yapılan itiraz da Yalova Ağır Ceza Mahkemesince reddedilince AİHM’e başvuru yapıldı.
Diğer şikayetleri de reddedildi
AİHM kararını bugün açıkladı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde düzenlenen “işkence ve kötü muamele yasağını” ihlal edilmediğine hükmetti.
Kararda, kötü muameleye dair bir kanıtın mahkemeye sunulmadığı ifade edildi. Savcılığın takipsizlik kararına atıfla, psikiyatrist ve dahiliye uzmanı muayenelerinde de bu yönde bir şikayetin raporlanmadığı, Öcalan’ın hapishane idaresine de bir şikayette bulunmadığı ifade edildi.
Ayrıca, Avrupa Konseyi İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Onur Kırıcı Muamele veya Cezalandırmayı Önleme Komitesi’nin (İşkenceyi Önleme Komitesi - CPT) İmralı Cezaevine Ocak 2010’da yaptığı ziyaretlerde de, bu olayla ilgili bir şikayetin dile getirilmediği ifade edildi.
Öcalan’ın başvurusunda yer alan, AİHS’in 2. maddesindeki “yaşam hakkı” ile 14. maddesindeki “ayrımcılık yasağının” ihlal edildiğine dair iddiaları da aynı şekilde reddedildi.
HDO Eş Genel Başkanı Buldan’dan karara tepki
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kararı doğru bulmadıklarını açıkladı. Buldan’ın Mezopotamya Ajansı’na yaptığı ve HDP’nin yayınladığı değerlendirme şöyle:
“Bu yaklaşım sadece Sayın Öcalan'a değil, tüm Kürt halkına uygulanan bir karar olarak algılanmalıdır. Öcalan sadece 2015 tarihinden tam olarak bir tecrit durumu ile karşı karşıya kalan bir insan değil. Öcalan, yaklaşık 20 yıldır ağır tecrit ile karşı karşıya.
“Bununla ilgili başta Türkiye olmak üzere, Avrupa ülkeleri de AİHM de olumsuz tavırlar ve kararlar alma yönünde tutum içerisine girmişlerdir. Biz, Öcalan'ın avukatları, ailesi ve bağımsız heyetlerin Öcalan ile görüşmesi insani ve siyasi olarak en doğal hak olduğunu söylüyoruz. AİHM'nin ret kararını doğru bulmuyoruz.
“Öcalan sıradan bir insan, sıradan bir tutuklu değil, İmralı Cezaevi de sıradan bir cezaevi değildir. Yıllardır bu cezaevinde uygulanan tecrit kabul edilebilir değildir. Bugün AİHM'in vermiş olduğu karar da tecrit yönündedir. Bu kararın doğru olmadığını ve bu kararın biran önce değiştirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.” (AS)