2008’de eşcinsel olduğu için babası tarafından katledilen Ahmet Yıldız’ın ölümüne ilişkin davanın 42. duruşması bugün saat 11.35’te İstanbul Anadolu Adliyesi 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Davayı LİSTAG, İHD ve Ankara Barosu LGBTİ+ Hakları Merkezi de takip etti.

Ahmet Yıldız’ı hatırla(t)mak
Anne ve kız kardeşin dinlenmesi talebi reddedildi
KAOS GL'den Oğulcan Özgenç'in haberine göre, Ahmet Yıldız’ın katilinin hala bulunamadığı davanın 17. yılında görülen 42. duruşmada, mahkeme heyeti avukatların Ahmet Yıldız’ın annesi ve kız kardeşlerinin dinlenmesi yönündeki taleplerini bir kez daha reddetti. Mahkeme ayrıca, baba Yahya Yıldız hakkında çıkarılan yakalama emrinin devamına karar verdi.
Davanın avukatı Yağmur Birdal’ın KaosGL.org’a aktardıklarına göre; mahkeme heyeti Birdal’a olay yerinde yaralanan Ü.D’nin vekili olduğunu ve bu nedenle Ahmet Yıldız’ın annesi ve kız kardeşlerinin dinlenmesini talep edemeyeceğini söyledi. Birdal, hakimin “Siz olay yerinde yaralanan kişinin vekilisiniz; anne ve kız kardeşlerin dinlenmesinin sizinle bir ilgisi yok” dediğini ifade etti.
Mahkemeye emsal Yargıtay kararları sunduklarını belirten Birdal, anne ve kız kardeşlerin dinlenmesi yönündeki taleplerini dile getirdikleri sırada hakimin, “Siz ima ediyorsunuz, devlete bir suçun örtbas edildiğini mi söylemeye çalışıyorsunuz?” ifadelerini kullandığını aktardı.
Savcılık da anne ve kız kardeşin dinlenmesinin davaya bir yenilik katmayacağını öne sürdü.
42. duruşmada da Ahmet Yıldız için adalet sağlanamadı; dava 10 Eylül 2026 saat 11.30’a ertelendi.
"Bu tarz dosyalarda normalde yakınların beyanları alınır"
Avukat Birdal, davaya ilişkin değerlendirmesinde mahkemelerin bu tür dosyalarda yakın beyanlarını sıklıkla topladığını belirterek “aile beyanının dosyayı aydınlatmayacağı” yönündeki yaklaşımının ceza muhakemesinin temel ilkeleriyle bağdaşmadığını söyledi:
“Ceza yargılamasında amaç yalnızca “failin kim olduğu” sorusuna cevap vermek değil; olayın tüm koşullarını ortaya koyarak maddi gerçeğe ulaşmaktır. Bu nedenle, failin kimliği biliniyor veya dosyada bir sanık bulunuyor olsa dahi, özellikle öldürme ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet dosyalarında mahkemeler, olayın arka planını ve süreklilik gösteren riskleri ortaya koyabilecek yakın beyanlarını sıklıkla toplar ve değerlendirir.”
Ailenin bugüne kadar hiç dinlenmemiş olduğunu hatırlatan Birdal, şöyle dedi:
“Ailenin bugüne kadar hiç dinlenmemiş olması, “aydınlatmaz” varsayımıyla talebin peşinen reddedilmesini daha da problemli kılar; çünkü bu tür beyanların aydınlatıcı olup olmayacağı, ancak alınıp içerik ve diğer delillerle karşılaştırılarak değerlendirilebilir.”

LGBTİ+ derneklerinden ortak açıklama: Genç LGBTİ+ Derneği kapatılamaz
HEVİ LGBTİ+'den açıklama: Adalet gelene kadar davanın takipçisiyiz
Birdal, “Davanın takipçisi olacağız” diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Yargılamanın maddi gerçeği ortaya çıkaracak şekilde yürütülmesi ve eksik bırakılan hususların tamamlanması için taleplerimizi sürdürerek, Ahmet Yıldız davasının etkin biçimde aydınlatılması ve adalet sağlanana kadar sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
HEVİ LGBTİ+ Derneği ise duruşma sonrası yaptığı sosyal medya açıklamasında “Ahmet Yıldız’a adalet gelene kadar bu davanın takipçisi olacağız” diyerek şunları söyledi:
“Bugünkü duruşmada mahkeme, aile bireylerinin dinlenmesine ilişkin talebi; talebin dosyaya katkı sunmayacağı ve dosyayla ilgisi bulunmadığı yönündeki değerlendirmeyle reddetti. Oysa ceza yargılamasının amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır; bugüne kadar hiç dinlenmemiş aile bireylerinin beyanının alınması, dosyanın tüm yönleriyle aydınlatılması açısından önem taşımaktadır”
Ne olmuştu?
26 yaşındaki Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü son sınıf öğrencisi Ahmet Yıldız, ailesine eşcinsel olduğunu açıklamasının ardından ölüm tehditleri almaya başlamış ve öldürülmesinden yaklaşık üç ay önce ailesi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu.
Ahmet Yıldız, 15 Temmuz 2008 tarihinde babası Yahya Yıldız tarafından ateşli silahla öldürüldü.
Olay esnasında bir başka kişi de yaralandı. Naaşı ailesi tarafından alınmayınca Kimsesizler Mezarlığına defnedildi.
Yaralanan kişinin şikâyetinin ardından 8 Eylül 2009'da başlayan dava süreci, 40 duruşma görülmesine rağmen sonuçlanmadı. 2012'de hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılan firari sanık Yahya Yıldız ise hâlâ bulunamadı.
(NÖ)

