Ergenekon örgütüne üye oldukları iddiasıyla tutuklanan Ahmet Şık ve Nedim Şener ile Yalçın Küçük ve Doğan Yurdakul, Metris Cezaevi'ne gönderilmişlerdi.
Bugün Metris Cezaevi'nden çıkartılan Şık, Şener, Yurdakul ve Küçük, cezaevi aracıyla Silivri Cezaevi'ne doğru yola çıktı.
"Türkiye'de dürüst gazetecilerle uğraşılıyor"
ntvmsnbc'ye konuşan Şık'ın Antalya'da yaşayan annesi Fatma Şık, 1980 öncesinde "kardeşini şehit verdiğini" belirterek, "Şimdi de oğlumu veremem. Oğluma bir şey olursa kendimi yakarım" dedi.
Görme engelli eşi Hüseyin Şık ile birlikte gelişmelere tepki gösteren emekli memur Fatma Şık, "Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında belgeler gösterilmeden hiçbir vatandaş gözaltına alınıp suç belgesi sunulmadan, ya da devlet sırrı diyerek tutuklama yapılamaz" dedi.
Türkiye'de yolsuzlukların, rüşvetlerin, faili meçhul cinayetlerin, darbe yapılanmalarının üzerine giden dürüst gazetecilerle uğraşıldığını iddia eden anne Şık, şöyle devam etti:
"Ben anneyim. 1980 öncesi kardeşimi şehit verdim, şimdi de oğlumu veremem. Oğlumun suçlu olduğuna inanmıyorum. Oğluma bir şey olursa kendimi yakarım. Başbakan çıkıyor 'bilgim yok' diyor. Cumhurbaşkanı çıkıyor 'kaygılıyım' diyor. Son 10 yılda Başbakan'ın bilgisi olmadan hiçbir emniyet müdürü ve görevlisi veya özel görevlileri tavuk bile kesemez."
"Ben çocuklarımı dürüst, onurlu yetiştirdim"
Mesleğinde pek çok ödül alan oğlunun Avrupa'da olsa bilirkişi olarak mahkemelere çağrılacağını belirten Fatma Şık, Türkiye'de ise son yazacağı kitaptan dolayı apar topar tutuklandığını söyledi. Yetiştirdiği 3 evladına yalan konuşmamalarını ve dürüst olmalarını öğrettiğini belirten Fatma Şık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğullarımı başkalarının paralarıyla Amerika'da okutmadım, başkalarının paralarıyla iş kurmadım. Hediye gemiler almadım. Ben çocuklarımı okutmak için yeri geldi nikah yüzüğümü, yeri geldi çeyizimi sattım, ama onları Türkiye'ye dürüst, onurlu bir miras vererek yetiştirdim. Savcı ilk defa açıklama yaptı. Neymiş, 'Devlet sırrıymış söyleyemem.' 'Devlet sırrı' dediğin belgenin 3-5 gün sonra düzmece olmayacağı ne malum?" (EKN)