Fotoğraf: UAÖ
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Büyükada’da “İnsan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” başlıklı toplantıya katıldıkları gerekçesiyle 11 hak savunucusu hakkında açılan davanın karar duruşması yarın Çağlayan’daki İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma öncesinde Uluslararası Af Örgütü, adaleti sağlayacak tek kararın, 2017 yazında temelsiz terör suçlamalarıyla gözaltına alınan 11 aktivistin tamamının beraat ettirilmesi olduğunu açıkladı.
TIKLAYIN - Büyükada Davasında Savcı 6 Kişiye Ceza, 5 Kişiye Beraat İstedi
"Beraat dışında verilecek her karar zulümdür"
Tüm dünyadan insan hakları savunucuları ve siyasetçilerin bu duruşmadan adalet beklediğini belirten Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü Marie Struthers konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu aktivistlerin yaşadığı zorluklar, Türkiye’de başkalarının özgürlüklerini savunmanın, kişinin kendi özgürlüğüne mal olabileceği ve insan haklarını savunmanın suç haline getirildiğini gösteriyor. Bu karar, Türkiye’deki adalet sistemi için bir turnusol kağıdı olacak. Uzun zamandır devam eden bu adaletsizliğe artık bir son verilmesini istiyoruz.
“Gözaltına alındıkları günden beri bu davanın Türkiye’deki bağımsız sivil toplumu susturmayı amaçlayan, siyasi güdümlü bir dava olduğu açıktı. 11 aktivist, kendilerine yöneltilen suçlamaları kanıtlayabilecek güvenilir hiçbir kanıt olmaksızın aylarca cezaevinde tutulduktan ve yıllarca yargılandıktan sonra, bu duruşmada hepsinin beraat ettirilmesi dışında verilecek her karar zulümdür.”
“10 duruşma boyunca 11 hak savunucusuna yöneltilen terör suçlamalarının asılsızlığı, devletin kendi kanıtlarıyla da olmak üzere defalarca ve kesin olarak kanıtlandı. Savcılığın meşru insan hakları faaliyetlerini hukuka aykırı fiillermiş gibi sunma girişimi tamamen başarısız oldu. Karar, bu gerçeğe uygun olmalıdır."
"Hakikat ve adalet Türkiye'ye yabancı hale geldi"
“Bu kararın anlamı, mahkeme salonunun çok ötesine ulaşacak. 11 insan hakları savunucusunun beraat ettirilmesi, bundan böyle Türkiye’de sivil topluma yönelik baskıların sona ereceğinin ve insan haklarına yeniden saygı gösterileceğinin müjdecisi olmalıdır.” diyen Struthers, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Tüm dünyanın gözleri mahkeme salonunda olacak. Beraat dışında verilecek her karar, hakikat ve adaletin Türkiye’ye yabancı hale geldiğini tüyler ürpertici biçimde hatırlatacaktır.”
Büyükada Hak Savunucuları Davası hakkındaİstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklendi. Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralandı. TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı? Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı. Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. TIKLAYIN - Sekiz Hak Savunucusu Hakkında Tahliye Kararı Taner Kılıç hakkında 15 Ağustos 2018 günü tahliye kararı verildi. Kılıç hakkında 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. |
(HA)