* Fotoğraflar: Fırat Doğan – Uluslararası Af Örgütü
Büyükada davası diye adlandırılan ve 11 hak savunucusunun yargılandığı davanın bugünkü 11. Duruşması öncesinde hak örgütleri adliye önünde yaptıkları basın açıklamasında, “Türkiye’de insan hakları savunuculuğu suç olmaktan çıkarılmalı” dedi.
Hak savunucuları, İstanbul Büyükada’da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” başlıklı toplantıya katıldıkları gerekçesiyle iki yıldan fazla süredir İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor.
TIKLAYIN - Af Örgütü: Hak Savunucuları Davası'nda Sadece Adalet İstiyoruz
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde yapılan basın açıklaması, şu örgütlerin imzasını taşıyor: Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği, Kadın Koalisyonu.
TIKLAYIN - Büyükada Davasında Savcı 6 Kişiye Ceza, 5 Kişiye Beraat İstedi
Beş kez savcı değiştiren davanın son duruşmasında mütalaa veren savcı, Af Örgütü Onursal Başkanı Taner Kılıç’ın “örgüt üyeliği” suçundan, Günal Kurşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran, Nejat Taştan, Veli Acu’nun da “örgüte üye olmamakla beraber yardım” suçundan cezalandırılmasını talep etti.
Savcı, “örgüte yardım etme” suçunu işlediklerine dair inandırıcı delil elde edilemediğinden Peter Frank Steudtner, Ali Gharavi, İlknur Üstün, Nalan Erkem ve Muhammed Şeyhmus Özbekli’nin ise beraatını istedi.
“Hukuk görmezden geliniyor”
Basın açıklamasında, “hiç açılmaması gereken Büyükada davası, avukatların ve sanık konumuna düşürülen insan hakları savunucularının iki yılı aşkın bir süre boyunca asılsız iddiaları çürüten delilleri dava dosyasına taşımakla geçti” dendi.
Hak savunucusu Feray Salman’ın okuduğu açıklamada ayrıca, savcı mütalaasında, dosyada yer alan ve iddianamede öne sürülen iddiaları çürüten delillerin de hiçbir biçimde değerlendirilmediği ifade edildi.
“Bir davanın açılması için gerekli olan delil düzeyi ve yeterliliği ile bir sanığın mahkûm edilmesi için gerekli delil düzeyi ve yeterliliği aynı değildir. Büyükada davasının iddianamesinde delil olarak ortaya konulan her şeyin kovuşturma sürecinde çürütülmüş olmasına rağmen savcılık makamının bunları yok varsayan bir mütalaa hazırlaması hukuku görmezden gelmektir.
“Eğer davada ileri sürülen deliller değerlendirilmeyecek ise, iddianamede yer alan suçlamalar o zaman kovuşturma süreçlerine niye ihtiyaç duyuluyor?
“Mahkemeyi, mütalaanın açık ve fahiş hatalarını dikkate alarak bu davada yargılanmakta olan tüm insan hakları savunucularını beraat ettirme yönünde karar vermeye davet ediyoruz.”
Büyükada Hak Savunucuları Davası hakkındaİstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da “şüpheli” olarak eklendi. Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralandı. TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı? Hak savunucuları, 25 Ekim 2017’de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı. Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. TIKLAYIN - Sekiz Hak Savunucusu Hakkında Tahliye Kararı Taner Kılıç hakkında 15 Ağustos 2018 günü tahliye kararı verildi. Kılıç hakkında 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. |
(AS)