İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, dün hakkında tahliye kararı verdiği Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç’ı, aradan 24 saat geçmeden tutukladı.
İzmir’den SEGBİS’le mahkemeye bağlanan Kılıç, “Dosya, yeni bir dosya değildir. İtirazı inceleyen mahkemenin bu kadar kısa süre içinde dosyaya vakıf olması mümkün değildir. Dosyaya yeni bir belge girmemiştir. Kararınızda direnmenizi talep ediyorum” dedi.
Savcı, Kılıç’ın tutuklanmasını talep etti. Mahkeme de Kılıç'ın tutuklu yargılanmasına karar verdi.
Ne olmuştu?
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç, telefonunda ByLock olduğu iddiasıyla Haziran 2017’de tutuklanmıştı. Yapılan incelemeden sonra telefonunda ByLock olmadığı ortaya çıktı.
Büyükada’da gözaltına 10 hak savunucu hakkında Ekim 2017’de hazırlanan iddianameye “şüpheli” olarak eklenen Kılıç’ın dosyası, 25 Ekim 2017’de Büyükada davasıyla birleştirildi.
Büyükada davasının dün görülen üçüncü duruşmasında, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi tek tutuklu sanık olan Kılıç’ın tahliye edilmesine karar verdi.
Savcı Caner Babaloğlu ise bu karara itiraz etti. 36. Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararına itirazı kabul ederek, Kılıç hakkında “tutuklamaya yönelik yakalama kararı” çıkarttı.
İzmir Aliağa Cezaevi’nden tahliye olması beklenen Kılıç, dün tekrar gözaltına alınarak Aliağa karakoluna götürüldü.
Bugün SEGBİS’le mahkemeye bağlanan Kılıç, tekrar tutuklandı.
Kılıç’ın avukatı Murat Dinçer, Kılıç’ın tutuklanmasından önce bianet’e şunları söylemişti:
“35. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dün verdiği tahliye kararına itibar etmek gerekir çünkü hukukta yüzyüzelik çok önemlidir. Bizi ve Taner Kılıç’ı dinleyen mahkeme 35. Ağır Ceza Mahkemesi idi. Dava dosyası 6-7 klasörden oluşuyor.
“Aylardır dosya üzerine çalışan ve tarafları dinleyen mahkemenin kararına karşı, 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iki satırlık bir dilekçeyi inceleyerek karar vermesi özgürlüklere saygısızlık olduğu gibi, 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne de saygısızlıktır.
“Savcının tahliye kararına itirazının kişisel bir inisiyatif olduğuna inanmak istiyoruz ama maalesef şüphelerimiz var.” (ÇT)