Büyükada’da gözaltına alındıktan sonra sekizi tutuklanan 10 hak savunucusu hakkındaki iddianame hazırlandı; Haziran 2017’den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da bu iddianameye “şüpheli” olarak eklendi.
Cumhuriyet savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı iddianamede, 10 hak savunucusuna “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamaları; Taner Kılıç’a ise "silahlı terör örgütüne üyelik” (314/2) suçlaması yöneltildi. Kılıç’ın "terörizmin finansmanı ve casusluk" suçlamasıyla yargılanmasına ise İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildiği belirtildi.
İddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler “FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C” olarak sıralanırken, savcı Tuncay örgütleri tanımlarken “farklı ideolojilere sahip olsalar da Gezi Parkı eylemleri gibi şiddet içeren ve devletimiz Anayasal düzeninini tehdit eden olaylarda ve ilerleyen zamanlarda kamuoyunda ‘17/25 Aralık Soruşturmaları’ adıyla bilinen sözde yolsuzluk soruşturması sürecinde stratejik ortaklık yaptıkları aşikar olan terör örgütleri” ifadesini kullandı.
İddianamede, hak savunucularının gözaltı sürecinde cep telefonu şifrelerini polise vermeyeceklerini beyan etmelerinin “hayatın olağan akışına aykırı olduğu” ve “örgütsel amaçlarını ortaya koyduğu” da savunuldu. Gözaltı sürecinde, polisin elektronik aletlere imaj kaydını almadan el koyması tepkiye neden olmuş, avukatlar bunun bir hukuk ihlali olduğunu söylerken “Bilgisayara sahibinin iradesi dışında veriler konulabilir” demişti.
Avukatlar: Delil yok, tutukluluk gerekçesi yok
Telif bedeli, bağış, gıda desteği gibi notlarla yapılan havaleler de iddianamede yer aldı. Adli kontrolle serbest bırakılan hak savunucularından Nejat Taştan’ın avukatı Levent Kanat, “Müvekkilimin diğer avukatına yaptığı havale, iddianameye delil olarak girmiş. Havale yaptığı avukatın ismi de iddianamede ‘müdafii’ bölümünde yer alıyor” diye konuştu.
İddianameyi bianet’e değerlendiren avukat Ayşen Funda Ata, “Elle tutulur delil yok. İddiaların gerçek olmadığını kamuoyu da biliyor. Müvekkillerimizin hiçbir hukuki gerekçe olmadan tutuklu olması zaten ciddi bir ihlal. Umuyoruz bir an önce serbest bırakılırlar” dedi.
TIKLAYIN - 5 Temmuz'dan Bugüne Büyükada Soruşturmasında Ne Oldu?
İddianamede hak savunucuları hakkında yer alan “deliller” şöyle:
İdil Eser, Af Örgütü
* Dijital materyal incelemelerinde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile ilgili belgeler.
* Gezi’nin ardından Türkiye’ye biber gazı ihracatı yapılmaması için düzenlenen kampanya kapsamında Güney Kore Ankara Büyükelçiliği’ne yazılmış belgeler.
* PKK üyesi olduğunu söyleyen bir kişinin Uluslararası Af Örgütü’ne üye olmak için attığı mesaja, bir Af Örgütü çalışanının verdiği cevabın (üyelikle ilgili başvurulan e-posta adresi ve telefonun bildirilmesi) ekran görüntüsünün telefonunda bulunması.
Taner Kılıç, Af Örgütü
* Telefonunda ByLock bulunması. İddianamede, Kılıç’ın ifadesinde bu programı telefonuna kendisi yüklemediğini söylediği yer alırken, savcı “Uluslararası Af Örgütü kurucularından olan şüphelinin kendi telefonunu bir başkasına vererek kullandırmasının hayat olağan akışına uygun olmadığını” ifade ediyor.
* Af Örgütü’nden İdil Eser ve Günal Kurşun ile irtibat kaydı olması ve Büyükada’daki toplantıyla ilgili hazırlık çalışmalarından haberdar olması.
* Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için Uluslararası Af Örgütü’nün düzenlediği Acil Eylem’lerle ilgili yazışmalar.
* PKK üyesi olduğunu söyleyen bir kişinin Uluslararası Af Örgütü’ne üye olmak için attığı mesaja, bir Af Örgütü çalışanının verdiği cevabın (üyelikle ilgili başvurulan e-posta adresi ve telefonun bildirilmesi) ekran görüntüsünün telefonunda bulunması.
* Gezi direnişinde polis şiddetiyle gözünü kaybeden Hakan Yaman için yapılan Af Örgütü kampanyasıyla ilgili belgeler ve video çekimi için konuşulan sanatçıların iletişim bilgilerinin bulunduğu dosyaya düşülen “Bu belgeyi kimseyle paylaşmayın” notu.
* Gezi direnişi sırasında, Af Örgütü’nün “Durmayan Polis Şiddeti Denetlenemiyor” başlıklı basın açıklamasına ilişkin Word dokümanı. Açıklamada dönemin Başbakanı Erdoğan’ın söylemlerinin şiddeti körüklediğinden bahsediliyordu.
Şeyhmuz Özbekli, MAZLUMDER, Hak İnisiyatifi
* ByLock programını kullanan bir kişi ile görüşme ve mesajlaşma kaydı.
Nalan Erkem, Yurttaşlık Derneği
* Yurttaşlık Derneği’nin kurucularından olan Prof. Dr. İştar Gözaydın’la yaptığı telefon görüşmesi. (İddianamede Gözaydın’ın tutuklu olduğu yazıyor ancak Gözaydın Mart 2017'de tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti.)
* Malatya Zirve Yayınevi davasına ilişkin MİT'in meclis araştırma komisyonuna gönderdiği rapor. (Erkem, Malatya Zirve Yayınevi davası avukatlarından biri.)
Nejat Taştan, Eşit Haklar İzleme Derneği
Avukatı Levent Kanat, iddianamede sözü edilen telefon hattının Nejat Taştan tarafından kullanılmadığını ve bunu soruşturmanın her aşamasında belirttiklerini söyledi. Avukat Kanat, iddianamede Taştan’ın görüştüğü ve ByLock kullanıcısı olduğu iddia edilen şahsın da ByLock kullanıcısı olmadığını ve ihraç edilen barış bildirgesi akademisyenlerden biri olduğunu vurguladı.
Günal Kurşun, İnsan Hakları Gündemi Derneği
* ByLock kullanıcısı olduğu bildirilen ancak hakkında herhangi bir işlem yapılmamış bir şahıs ile görüşme kaydı.
* 675 sayılı KHK ile Çukurova Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilmiş olması.
Özlem Dalkıran, Yurttaşlık Derneği
* Prof. Dr. İştar Gözaydın ile görüşme kaydı.
* İstanbul Hayır Meclisleri’nin toplantı notları. 17 sayfalık iddianamenin 3 sayfasını “İstanbul Hayır Meclisleri Buluşmaları – Tartışmalar” başlıklı metin oluşturuyor. Savcı iddianamede “Yukarıda tespiti yapılan dokümandan; ülkedeki mevcut siyasi ortamın, terör örgütlerinin başrol oynadığı, sivil toplum örgütleri görünümü altında organize edilen Gezi Parkı olayları benzeri ayaklanma olaylarına ne şekilde evrileceğinin tartışıldığı, bu amaçla faaliyetlerde bulunulduğu, şüphelilerin yakalanması sırasında gerçekleşmekte olan ve düzenleyen kitlece ‘Adalet’ ismiyle isimlendirilen yürüyüşün Gezi Parkı olayları benzeri şiddet içeren ve toplumda kaos oluşturacak olaylara dönüştürülmesinin amaçlandığı açıkça anlaşılmıştır” ifadelerini kullanıyor.
* Büyükada’da yapılacak hak savunucularının güvenliği konulu toplantı öncesi yapılan Whatsapp mesajlaşmaları. Bu mesajlaşmalarda, toplantı tarihi planlanmaya çalışılıyor ve Figen Yüksekdağ’ın duruşmasının toplantı tarihine denk geleceği, Dalkıran’ın duruşmaya katılacağı gibi konular konuşuluyor.
Veli Acu, İnsan Hakları Gündemi Derneği
* ByLock kullanan bir şahıs ile görüşme ve mesajlaşma kaydı.
* PKK Gençlik Yapılanması üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanan bir şahıs ile görüşme kaydı.
* Semih Özakça ve Nuriye Gülmen ile ilgili belge.
* Abdullah Öcalan’ın yazdığı kitapların PDF’leri.
* Fevzi Yetkin ve Mehmet Tanboğa’nın yazdığı, 12 Elyül sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananların anlatıldığı Dörtlerin Gecesi kitabı.
* Ağustos ayında Urfa’ya gidecek bir LGBTİ aktivistine kalacak yer bulunması için biriyle whatsapp’ten yapılan bir mesajlaşma kaydı.
İlknur Üstün, Kadın Koalisyonu
* Toplumsal cinsiyet eşitliği ve karar mekanizmalarında kadın temsilinin arttırılmasını hedefleyen “Gender equality, participation in policy making and reporting” projesi için bir büyükelçiliğe yapılan fon başvurusu.
* Büyükada’da gözaltına alındıkları toplantıyla ilgili, toplantıya kaç kişinin katılacağını ve tartışılacak konu başlıklarının olduğu belge.
Ali Garawi, İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi
* Savcılıkça “Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinin etimolojik olarak ve ayrıca ayrı bir devlete ait topraklarmış gibi gösterdiği” iddia edilen, Asya’da konuşulan diller haritası.
Peter Steudtner, Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi
* Harici depolama aygıtında bulunan, veri güvenliğinin sağlanması konusunda bilgiler.
* Savcı, bu bilgilerin toplantıya çevirmen olarak ücretli bir şekilde çağrılan Ahmet T.’nin ifadesi göz önünde bulundurularak değerlendirdiğini belirtiyor. Çevirmen Ahmet T. İfadesinde “anladığı kadarıyla toplantıya katılan kişilerin, haberleşmede kullandıkları yöntemlerin ve haberleşme içeriklerinin polisler veya diğer kişiler tarafından ele geçirilmesinden endişe ettiklerini” söylemişti.
Ne olmuştu?İstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 30 saat boyunca haber alınamamıştı. Hak savunucularıyla ilgili gözaltı kararının da gözaltına alınmalarından tam beş saat sonra verildiği ortaya çıkmıştı. 10 kişi hakkında yedi gün gözaltı kararı verilmiş, bu süre daha sonra 14 güne uzatılmıştı. 10 hak savunucusu 17 Temmuz’da adliyeye götürülmüş, savcı “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklanmalarını talep etmişti. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) tutuklandı. İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi) yurtdışına çıkış yasağı ve haftada üç gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 21 Temmuz’da savcı, dört hak savunucusunun serbest bırakılmasına itiraz etti ve haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Evlerinden gözaltına alınan Üstün ve Erkem 23 Temmuz’da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Özlem Dalkıran, Peter Steudtner, Ali Gharavi, Veli Acu, Günal Kurşun, İdil Eser ve Nalan Erkem halen Silivri 9 No’lu F Tipinde, İlknur Üstün ise Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. |
(ÇT)