Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) ile Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Kadın Meclisi üyesi kadınlar Paris’te yaşanan üç Kürt kadın siyasetçi Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez cinayetlerinin aydınlatılması talebiyle bugün Taksim’deydi.
Galatasaray Postanesi’nden Fransa Başbakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Fransa Büyükelçiliği’ne faks gönderilmesinin ardından yürüyüşe geçen kadınlar Fransız Başkonsolosluğu önünde yaptıkları basın açıklamasında cinayetlerin aydınlatılmasını isterken 8 Mart programlarını da açıkladı.
“Katliamın arkasındaki güçler açığa çıkarılmalı”
Demokratik Özgür Kadın Hareketi, BDP İstanbul Kadın Meclisi, Gökkuşağı Kadın Derneğive Barış Anneleri İnisiyatifi adına İstanbul BDP İl Başkanı Asiye Kolçak’ın Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Laurent Bili’ye gönderdiği faksta cinayeti aydınlatmaması durumunda sorumlusunu Fransa hükümeti olarak göreceklerini belirtildi:
“Basına yansıyan bilgilerden edindiğimiz izlenime göre bu katliamın faili tek bir kişiymiş gibi yansıtılıp üzeri örtülmek isteniyor. Türkiye’ye son aylarda defalarca girip çıktığı belirtilen Ömer Güney’in Türkiye ve Fransa devletleriyle nasıl bir ilişkisinin olduğu aydınlatılmalı. Bu katliamın arkasındaki güçler açığa çıkarılmalı. Biz Kürt kadınları kadın özgürlüğü için mücadele eden üç kadın siyasetçinin katledilmesini kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyor ve Fransa devletinden katliamı bir an önce aydınlatmasını istiyoruz. Aydınlatılmaması halinde katliamın sorumlusunu Fransa hükümeti olarak göreceğimizitekrar belirtiyoruz.”
Kolçak: “21. yüzyıl kadınların yüzyılı”
Katılımcılar adına DÖKH’den Güneş Duygu Kolçak okuduğu basın açıklamasında “Kadınların eril egemenlikli, cinsiyetçi sisteme isyan, direniş ve özgürleşme günü” olduğunu belirttiği 8 Mart’ta bu yıl yapılacak miting, eylem ve etkinliklerini Cansız, Doğan ve Şaylemez’e adadıklarını söyledi:
“Biz Kürt kadınları 21. yüzyılı kadın yüzyılı olarak tanımlıyoruz” diyen Kolçak, Paris’te yaşanan cinayetlerin uluslararası güçlerin Kürt kadını şahsında gelişen muazzam direnişe ve tecrübeye olan tahammülsüzlüğünü gösterdiğini söyledi:
“Kürt kadını öncülüğünde Kürt özgürlük hareketinin geldiği düzey düşünüldüğünde ne seçilen yerin ne seçilen kişilerin ne de zamanın tesadüfi olmadığını, uluslararası komplocu güçlerin bizlere dönük tasfiye planı olduğu görülmekte.
“Bu nedenle yılki 8 Mart’ı büyük bir acı ve öfkeyle karşılasak da Rosa’lardan Sakine’lere kadın mücadele tarihini sahiplenerek, kadının kurtuluşu ve özgürlüğü için her zamankinden daha çok kararlılık ve umutla özgürlük mücadelesindeki rolümüzü oynamaya devam edeceğiz.”
Kolçak 8 Mart’ta Silivri’de tutuklu kadınların duruşmasında olacaklarını 10 Mart’ta da 12.00’de Haydarpaşa Numune Hastanesi önünde toplanarak 8 Mart mitingine katılacaklarını söyledi. (BK/HK)