“Ben daha 18 yaşındayken cezaevine girdim, ’99 yılında. 2000 yılında operasyon düzenlendi, bir gözümü kaybettim. Cezaevinde bir olaya karışmamış olmama rağmen… Gece biz koğuşta uyurken geldiler, uykudan operasyonla kalktık. Daha çocuktum. O zamandan beri de yargıda çeşitli şekillerde mağdur edildim.”
Hayata Dönüş Operasyonu’nda gözünü kaybetmesiyle ilgili verdiği hukuk mücadelesi, Anayasa Mahkemesince ihlal ve tazminat kararıyla sonuçlandı.
Kendisi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği ihlal kararıyla yeniden yargılandı ve 21 yıl hapis cezası aldığı davada bu kez oybirliğiyle beraat ederek tahliye oldu.
Özgür Sağlam 1999 yılından beri hukuk mücadelesi içerisinde:
“Yaşadığım tüm olumsuzlukların giderilmesinin asıl kahramanı avukatım Several Ballıkaya’dır. Benim yaptığım tek şey verilen cezayı yatmaktı, uğradığım haksızlığı ispatlayan avukatım oldu. AİHM ve AYM hakkımda isabetli kararlar verdi, mağduriyetim bir ölçüde giderildi. Umarım adalet herkes için doğru şekilde çalışır.”
“Bir yıl hastaneye götürülmedim, gözümü kaybettim”
Hayatının 7,5 yılı hapishanede geçti.
Uzun yıllar tutukluluk-tahliye- tutukluluk döngüsünde yaşayan Özgür Sağlam, bu sürede Ümraniye Cezaevi’ne düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’na da maruz kaldı:
“Hapishaneye girdikten bir yıl sonra, 19 yaşındayken operasyon yapıldı. Cezaevinde herhangi bir olaya karışmadım, zaten bağımsızlar koğuşunda kalıyordum. Operasyonda biz uykudayken geldiler, ne olduğunu anlamadık.
“Gözümden yaralandım, iki haftalığına hastaneye sevk edildim ama bir hafta sonra F tipi cezaevine götürdüler. Burada bir yıl boyunca hastaneye götürülmedim, sonunda da bir gözümü tamamen kaybettim. Diğer gözümde yüzde 10 görme kaybı var.”
TIKLAYIN - “AYM’nin ‘Bora’ ve ‘Atmaca’ kararı tüm davalara emsal olabilir”
Anayasa Mahkemesi, 19 Aralık 2000’de başlayan ve Hayata Dönüş Operasyonu adı verilen harekatın, “Bora” ve “Atmaca” planlarının uygulandığı Ümraniye Cezaevinde yaralanan Özgür Sağlam ile ilgili gerekçeli kararını geçen hafta açıkladı. Operasyonda şarapnel ile yaralandıktan sonra sol gözünü kalıcı olarak kaybeden Özgür Sağlam’ın avukatı Several Ballıkaya aracılığıyla yaptığı başvuruda AYM, yaşam hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yeniden yargılama kararı aldı.
“Bir davayla bütün hayatım karardı”
Özgür Sağlam’ın yargıyla ilk tanışması da hak ihlalleriyle olmuştu.
18 yaşında gözaltına alındı, işkencede kendisine imzalatılan ifadeyle önce tutuklandı sonra yargılandı, başka delil olmaksızın, sadece bu beyana dayanılarak “örgüt üyeliği” de dahil birçok suçtan 21 yıl hapse mahkum edildi.
“Suçlama ‘örgüt üyeliği’ydi, sonra mahallede işlenen başka suçları da katmışlar, ceza 21 sene oldu. Tamamen işkence altında alınan ifadeyle… İfade bile değil, bir kağıt koydular önüme imzaladım. Bu davanın dışında hiçbir şekilde hiçbir olayda gözaltına bile alınmadım. Ama bir davayla bütün hayatım karardı.”
“Aynı dosyadan dört kez cezaevine girdim”
Özgür Sağlam hapishaneden çıkalı yaklaşık 3 yıl oldu, bu geçen sürede ise birçok kez tahliye edilip tekrar tutuklandı.
Bu tahliyelerden biri de yine avukatı Several Ballıkaya’nın keşfettiği yasal boşluk sayesinde gerçekleşti.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı dava 2007’de sonuçlanmıştı, cezanın dörtte üçünü hapiste geçirecekti. Bu hesaba göre 48 ay Kocaeli F Tipi Cezaevi’nde kalması gerekiyordu. Ancak 2005’te değişiklik yapılan 5275 sayılı yeni Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un önceki haline göre, müebbetten az hapse çarptırılmış olanlar için uygulanacak oran, üçte ikiydi. Avukatı Ballıkaya, Sağlam’ın ceza aldığı suç 2005’ten önce işlendiği için, bu tarihten önce yürürlükte olan mevzuat üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini ifade ederek başvuruda bulundu. Bu hesaba göre Sağlam’ın 48 ay değil 30 ay hapiste alması gerekiyordu. Avukatının başvurusu sonucu Özgür Sağlam 5 Mart 2012’de tahliye edildi.
Ama hikâye burada sonuçlanmadı, Özgür Sağlam “Aynı dosyadan dört kez cezaevine girdim” diyerek gerisini şöyle anlattı:
“Toplamda 7,5 yıl cezaevinde kaldım. Örgüt üyeliğinden ceza almıştım, fazladan yatırıldım itirazla tahliye oldum. Ama o kararları da onanmamak adına cezayı bozdular kalan cezayı da yatırdılar. Tahliye kararı bozulunca 4,5 ay Metris Cezaevinde tek kişilik hücrede cezayı tamamlattılar. En son Silivri 6 Nolu Cezaevinde yatıyordum. 2017’de girdim en son, orada 18 ay yattım. 18 aylık sürede de zorla örgüt koğuşunda tutmak istediler. Adalet Bakanlığına dilekçe yazarak bağımsızlar koğuşu açtırdık.”
Yıllar sonra oybirliğiyle beraat: “Sicilim temiz”
İşkenceyle başlayan, tutukluluklarla geçen 20 yıldan fazla sürenin ardından Özgür Sağlam’ın “suçsuz” olduğuna hükmeden mahkeme, onu oybirliğiyle beraat ettirdi:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hakkımdaki hükmün işkenceyle alınan ifadeye dayandığı gerekçesiyle yeniden yargılama kararı verdi. Yeniden yargılama sonucu oybirliğiyle beraat ettim. Şimdi sicilim temiz. Ama ömrüm hep bu davanın yol açtığı sıkıntılarla geçti, avukatım olmasaydı halen de hapiste olacaktım. Several Hanım verdiği hukuk mücadelesiyle kaybettiğim yılları geri aldı, yoksa bu bitmiş, sonuçlanmış bir davaydı. Şimdi hayatımı geri alma imkanım var.”
“Hayata sil baştan başladım”
Peki, bu hapishaneler arasındaki hayatı nasıl geçti?
“Her girip çıktıktan sonra hayata yeniden başladım. Arada evlendim, çocuklarımız oldu. Ben tekrar hapse girince eşim bıraktı beni. Şimdi de hayatımı yeniden kuruyorum, hep gelecekle ilgili planlarım vardı, şimdi sil baştan işimi kurdum, yuvamı kurdum…”
* Pardon: Senaryosu Ferhan Şensoy'a ait olan Çok Tuhaf Soruşturma adlı tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanan, Mert Baykal'ın yönettiği 2005 yapımı film. Çekimleri Sinop Cezaevi'nde yapıldı. İşkenceyle işlemediği suçları kabul eden arkadaşların hapishane macerasını anlatıyor.
(AS)