Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
İstanbul Feminist Kolektif'in (İFK) düzenlediği 14. Feminist Gece Yürüyüşü bugün İstanbul İstiklal Caddesi'nde gerçekleşti. Yürüyüşe binlerce kadın katıldı.
İstanbul Valiliği Kadıköy'de 6 Mart günü yapılmak istenen 8 Mart yürüyüşüne izin vermemişti. İstiklal Caddesi'ndeki yürüyüş çok kalabalıktı ve eğlenceliydi.
İFK'nın “8 Mart'ta kadınların erkek egemenliğine, tacize, tecavüze ve cinayetlere isyanını susturmak isteyenlere cevabımız bu engellemelere rağmen 8 Mart Salı akşamı Saat 19.00'da Taksim Fransız Kültür Merkezi'nin önünde toplanacak binlerce kadınla vereceğiz" çağrısıyla kadınlar İstiklal Caddesi'ni doldurdu. Kadınlar yürüyüş için Fransız Kültür Merkezi'nin önünde bir araya geldi.
Yürüyüş bu yıl Fransız Kültür Merkezi'nin önünden başladı ve Tünel'e doğru yüründü.
Eylem boyunca polis yürüyüş koluna müdahale etmedi. Ancak Galatasaray meydanına yaklaşılırken kortejin önünde birikerek yürüyüşü yavaşlatan basın mensuplarını hızlı yürümeleri için uyardı. 14. Feminist Gece Yürüyüşü'ne kadınlar kadar basın emekçileri de ilgi göstermişti; özellikle Galatasaray Meydanı'na kadar olan bölümde İstiklal Caddesi'nde yaya trafiği büyük ölçüde aksadı.
14. Feminist Gece Yürüyüşü'nün basın açıklaması Tünel Meydanı'nda okundu. Basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe okundu.
İstanbul Feminist Kolektif adına Türkçe metni Tuğçe Canpolat, Kürtçe metni ise Feride Eralp okudu.
Basın açıklamasında kadınların evde, işte, okulda, sokakta haklarını ve hayatlarını savundukları belirtildi. Aileye, erkek patronlara ve erkek devlet şiddetine karşı mücadelenin ve dayanışmanın artırıldığının söylendiği açıklamada ülkenin sürüklendiği savaş ortamına dikkat çekildi.
"Biz feministler yaşamdan yana olduğumuzu belirtiyor, silahların susmasının aciliyetini bir kez daha vurguluyoruz."
Açıklamada şu noktalara değinildi:
"Türkiye'nin her yerinde patlayan bombaların, savaşın tek sonucunun şiddet, ölüm ve telafisi zor yıkımlar olduğunu biliyoruz."
"Öldürülen kadınların bedenlerinin teşhir etmenin zafer adledildiği, abluka altına alınan evlerde kadınların iç çamaşırlarının sergilendiği bir yerde, savaşın erkek egemenliğinden beslendiğini ve onu daha da güçlendirdiği çok açık."
"Biz feministler, toplumsal barıştan yanayız."
"Bu ülkede yaşayan kadınlar ve translar olarak sorumlulara daha fazla suç işlemeden derhal barış için hareket etmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz." (HK)
Fotoğraflar: Haluk Kalafat