O dönemde, olayla ilgili bölgedeki sorumlu askeri karakol tutanaklarına dayanarak yapılan açıklamalarda Öznarcı'nın PKK'lı olduğu ve şimdi sanık olarak yargılanan korucularla aralarında çıkan çatışmada "ölü olarak ele geçirildiği" öne sürülmüştü.
İlk duruşması görülen davanın iddianamesinde, sanıkların verdiği ifadeler ile askeri personelin beyanları arasında çelişki olması nedeniyle korucuların Öznarcı'yı silahlı çatışma ortamı dışında öldürüp, "çatışmada öldürülmüş" izlenimi vermiş olabilecekleri ihtimalinin doğduğuna dikkat çekildi.
Kaçırıldı, PKK'lı dendi
Malazgirt'e bağlı Nurettin köyünde yaşayan Ramazan Öznarcı, 1994 yılında koruculuk şartı koşulunca ailesiyle birlikte Ağrı'nın Patnos ilçesine göçtü. Burada manavlık yapmaya başlayan Öznarcı, 21 Ağustos 1994 sabahı dükkanı açarken silahlı bir grup tarafından kaçırıldı.
Ertesi gün de köylüleri aracılığıyla ailesine Öznarcı'nın öldüğü haberi verildi. Malazgirt İlce Jandarma Komutanlığı'nın açıklamasına göre Öznarcı, 21 Ağustos gecesi Nurettin Köyü'ne saldıran bir grup PKK'lının arasında yer almış ve korucularla çıkan çatışmada da öldürülmüştü. Olayla ilgili düzenlenen tutanakta, baskın yaptığı öne sürülen diğer PKK'lıların da kaçtığı belirtildi.
Korucular suçlandı
Bu olaydan 9 yıl sonra 26 Mayıs 2003'te, oğul Alpaslan Öznarcı Malazgirt Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunarak babasının açıklandığı gibi çatışmada değil, korucularca kaçırıldıktan sonra işkence edilerek öldürüldüğünü iddia etti. Oğul Öznarcı dilekçesinde Nurettin köyü korucuları Ahmet Çelik, Enver Çelik, Zülküf Polat, Bahattin Koçak, Abdullah Koçak, Nusrettin Büyükdağ ve Şahin Koçak'ın da olayın failleri olduğunu belirtti. Bunun üzerine Malazgirt Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Kasten öldürme davası
Dilekçede isimleri belirtilen tanıklar ifadelerinde, Öznarcı'nın 21 Ağustos sabahı silahlı halde manava gelen korucular Ahmet Çelik, Enver Çelik, Zülküf Polat, Nusrettin Büyükdağ ve Bahattin Koçak tarafından kaçırıldığını ertesi gün de çatışmada öldüğü haberinin geldiğini söyledi.
Korucuların da ifadesini alan savcılık, Öznarcı'nın kasten öldürülme şüphesi bulunduğunu belirterek soruşturma dosyasını Muş Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Dosyayı inceleyen Muş Cumhuriyet Savcılığı, korucular Ahmet Çelik, Enver Çelik, Zülkif Polat, Bahattin Koçak, Abdullah Koçak, Nusrettin Büyükdağ ve Şahin Koçak hakkında TCK'nın 450/4. ve179/2 . maddeleri uyarınca, "Taammüden adam öldürmek ve hürriyeti silahla tahdit" suçlamalarıyla Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Boynu kırık, tırnakları ezik
İddianamede, 22 Ağustos 1994 tarihli ölü muayene ve otopsi tutanağında Öznarcı'nın boynunun kırık olduğu, diz kapağında yüzeysel sıyrıklar bulunduğu, ayak baş parmak tırnaklarının ezik olduğu gibi işkence izleri olduğu belirtilerek, sanık ifadelerinde çelişkiler bulunduğu vurgulandı.
Savcılık sanıkların beyanlarında geçen askeri BTR timi tarafından da ateş edildiği iddiasının güvenlik kuvvetlerince doğrulanmamış olduğunu, olay anında olay yerinde boş kovan incelemesi ve balistik incelemelerin yapılmamış olduğunu da belirtti.
Sanık ve asker ifadelerinde çelişki
İddianamede, "Sanıkların Malazgirt Cumhuriyet Başsavcılığı'nda alınan ifadeleri ile 1994 yılında jandarma personelince alınan beyanları arasında tutarsızlık ve çelişkiler bulunması nedenleri ile sanıkların maktulü silahlı çatışma ortamı dışında öldürüp çatışmada öldürülmüş izlenimi vermiş olabilecekleri ihtimalini doğurmakta olup, delillerin takdirinin Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olması nedeniyle, adı geçen sanıkların maktul Ramazan Öznarcı'ya karşı birden çok kişi ile silahlı hürriyeti tahdit ve görev gereği kendilerine verilen silahla taammüden adam öldürme suçlarından yargılanmaları talep ve iddia olunur" denildi.
Korucular sabıkalı
Öznarcı ailesinin avukatı Mensur Işık, olayın sanıklarının aynı zamanda 2002 yılında köylerine ot biçmeye gelen 3 kişiyi de öldürmekten tutuklu olarak yargılandıklarını belirterek, "Zaten Öznarcı ailesi de bu olaydan sonra korucuların tutuklanması üzerine cesaretlenip suç duyurusunda bulundu. 10 yıl sonra dahi davanın açılmış olması olumlu bir gelişmedir" dedi. (MZ/YS)