Bir kriz içindeyken hakiki bir liderlik mi arıyorsunuz? Kadınlar; İzlanda'dan Tayvan'a, Almanya'dan Yeni Zelanda'ya, insanlık aleminin çetin bir süreçle nasıl baş edebileceğini gösteriyor.
Listeye Finlandiya, İzlanda ve Danimarka’yı da eklediğimizde, salgının dünya genelinde krize neden olması kadınların yönetimde gereken her şeye sahip olduklarını ortaya koyuyor.
Birçok insan bunların küçük ülkeler, adalar ya da istisnalar olduğunu söyleyecektir. Ancak Almanya büyük ve lider konumunda bir ülke, keza İngiltere aldığı kararlarla dünya genelinde farklı sonuçlara neden olan bir ülke. Bu liderler bize gücü kullanmanın çok da cazip olan alternatif bir yolunu hediye ediyorlar. Peki bize ne öğretiyorlar?
Hakikât
Almanya Başbakanı Angela Merkel salgına karşı erkenden adımlar attı ve sakin bir şekilde yurttaşlarına bunun nüfusun yüzde 70'ine kadar bulaşacak ciddi bir virüs olduğunu söyledi. Durum “ciddi” dedi, “bu durumu ciddiye alın”. Merkel bunu söyledi ve halkı da durumu ciddiye aldı.
Hemen test uygulamalarına başlandı. Almanya başka ülkelerde gördüğümüz inkâr, öfke ve ikiyüzlülük aşamalarının üzerinden atladı. Ülkedeki vaka sayısı Avrupalı komşularının çok altında ve yakın zamanda sınırlandırmaları nispeten gevşetmeye başlayabileceklerine dair işaretler var.
Kararlılık
İlk adım atanlar ve hızlı hareket edenler arasında Tayvan'daki Tsai Ing-wen de vardı. Ing-wen Ocak ayında, bu yeni hastalığın ilk belirtileri görüldüğünde, başka ülkelerde yaygınlaşan karantina yöntemine başvurmak zorunda kalmadan virüsün yayılımını engellemek için 124 önlem aldı.
Şu an Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’ya 10 milyon maske gönderiyor. Ing-wen, CNN'in söylediği şekliyle “dünyadaki en iyi yanıtlardan birini” vermeyi ve salgını kontrol altında tutarak hâlâ sadece altı ölüm bildirmeyi başardı.
Yeni Zelanda’daki Jacinda Ardern, ülke çapında karantina yöntemini uygulamakta erken davrandı ve ülkedeki maksimum alarm seviyesinin nedenini her zaman açık sözlülükle açıkladı.
Tüm ülkede altı vaka varken bile şaşırtıcı bir şekilde, Yeni Zelanda’ya giriş yapanlara erkenden self-izolasyon uyguladı ve kısa süre sonra da yabancıların ülkeye girmelerini tamamen yasakladı.
Açıklık ve kararlılık Yeni Zelanda’da fırtınayı önlüyor. Nisan ayı ortasından itibaren sadece dört ölümle karşılaştılar ve diğer ülkeler bazı sınırlandırmaları kaldırmaktan bahsederken, Ardern tedbiri elden bırakmayarak yeni sınırlandırmalar eklemeye devam ederek ülkeye geri dönen Yeni Zelandalıları belirlenen yerlerde on dört gün boyunca karantinaya alıyor.
Teknoloji
Başbakan Katrín Jakobsdóttir liderliğinde İzlanda, tüm vatandaşlarına ücretsiz koronavirüs testi sunuyor. Bu ise Covid-19'un gerçek yayılımı ve neden olduğu ölüm oranları konusunda önemli bir vaka çalışması olacak.
Çoğu ülke, sadece aktif semptomları olan insanları test eden sınırlı test sonuçlarına sahipken İzlanda test bazında en başarılı ülkelerden. Ülke nüfusu ile orantılı olarak Güney Kore’den beş kat daha fazla test yaparak, karantina yöntemine başvurmadan veya okulları tatil etmek zorunda kalmadan kapsamlı bir izleme sistemi kurdu.
Sanna Marin, geçen Aralık ayında Finlandiya’da seçildiği zaman dünyanın en genç başbakanı oldu. Koronavirüs kriziyle mücadelede sosyal medya fenomenlerini kilit unsur olarak kullanarak çağımız için öncü bir liderlik gösterdi. Herkesin basını takip etmediğini kabul ederek, pandemiyi yönetme konusunda doğru bilgileri yaymak için her yaştan sosyal medya fenomenini, ona yardımcı olması için çağırıyor.
Sevgi
Norveç Başbakanı Erna Solberg, ülkesinin çocuklarıyla doğrudan konuşmak için televizyon kullanma konusunda yenilikçi bir fikir ortaya koydu. Bu konuşma Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen’in birkaç gün önce düzenlediği kısa, üç dakikalık basın toplantısı üzerine inşa edildi.
Solberg, yetişkinlerin katılmasına izin verilmeyen özel bir basın toplantısı düzenledi. Ülke genelinde çocukların sorularına yanıt verdi, onlara özel bir zaman ayırarak korkmanın neden normal olduğunu açıkladı. Fikrin özgünlüğü ve aşikârlığı hayranlık verici. Kadınların liderliği daha ne kadar basit, insancıl yenilikler ortaya çıkaracak?
Genel olarak, tüm bu kadın liderlerin gösterdiği empati ve özen, yaşadığımızdan daha alternatif bir evrenden geliyor gibi görünüyor. Sanki videolardan kollarını uzatıp sizi sevgi dolu bir kucaklama ile karşılıyorlar. Liderlerin böyle konuşabileceğini kim bilebilirdi? Şimdi biliyoruz.
Şimdi, bu liderleri ve hikâyeleri, korkutucu bir otoriterlik üçlüsünü hızlandırmak için krizi kullanan güçlü adamlarla karşılaştırın: Suçlanan “diğerleri”, yargıyı esaret altına alma, gazetecileri şeytanlaştırma ve istifa etmeyerek ülkeleri karanlıkta bırakma. Trump, Bolsonaro, Obrador, Modi, Duterte, Orban, Putin, Netanyahu ve diğerlerinden bahsediyorum.
Kadınların liderlik tarzlarının farklı ve faydalı olabileceğini düşündüren, yıllarca süren araştırmalar var. Ancak hâlâ, çok fazla siyasi örgüt ve şirket, kadınların lider veya başarılı olmak istiyorlarsa daha fazla erkek gibi davranmalarını sağlamak için çalışıyor. Ancak bu ulusal liderler, erkeklerin kadınlardan öğrenmek isteyebilecekleri liderlik vasıflarını bizlere gösteriyor.
Şimdi, kadın liderleri kabullenmenin ve daha fazlasını seçmenin zamanı. (AVC/TY/EMK)
* Avivah Wittenberg-Cox'un, 13 Nisan 2020'de Forbes'de "What Do Countries With The Best Coronavirus Responses Have In Common? Women Leaders" başlıklı yazısını Tuğçe Yılmaz Türkçeleştirdi.