Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Çalışma Birimi, Covid-19 salgınında sağlık çalışanlarının tükenmişlikten korunma rehberi yayınladı.
Dr. İlker Küçükparlak hazırladığı rehberde şunları söylüyor:
"Sağlık çalışanları, mesailerini bedensel, duygusal ve zihinsel enerji harcayarak tamamlarlar. Özellikle kriz durumlarında, çalışma sürelerinin uzaması, aşırı iş yükü, tehlikeli çalışma ortamı gibi etkenler bu enerji biçimlerinin aşırı derecede harcanmasına neden olarak Tükenmişlik Sendromu için risk oluşturabilir. Son dönemde yaşanılan COVİD-19 salgını, sağlık sistemi üzerinde bir kriz oluşturduğundan tükenmişlik riski barındırmaktadır."
Tükenmişliğin 3 boyutu olduğuna dikkat çekiyor Küçükparlak:
"Duygusal gücünün kalmadığını hissedebilir"
Duygusal Yorulma: Çalışma koşullarının getirdiği duygusal yük her geçen gün biraz daha artabilir. Sağlık çalışanı bir sabah uyandığında o günü tamamlayabilecek duygusal gücünün kalmadığını hissedebilir.
Duyarsızlaşma: Normal koşullarda sağlık çalışanı hastalarının acıları, endişeleri ve diğer sıkıntılarına karşı duyarlıdır. Ancak kriz durumlarında sağlık çalışanı, hastaların sıkıntıları ile artık bir insanın taşıyamayacağı kadar yoğun biçimde karşılaşırsa hastalarının insani tarafına dair duyarlı olma gücü tükenebilir. Bu durumda kendisini hastalarına karşı duyarsızlaşmış, onların iyiliğini gözetemeyen, onlara kolay öfkelenebilen bir halde bulabilir.
Başarısızlık: Kendini başarısız ve yetersiz olarak değerlendirme halidir. Özellikle kriz durumlarında, tedavi desteği yetersiz kaldığında, tedavi yanıtı düştüğünde ve kendisini duyarsız hissettiğinde sağlık çalışanı kendisini başarısız olarak hissedebilir.
Rehberde, tükenmişlikten kurumsal ve bireysel düzeyde korunma yöntemlerine de yer verildi.
Kurumsal olarak önerileriler şöyle özetleniyor:
"Sağlık çalışanının kendi bedensel ve ruhsal halini gözlemleyebilmesi ve ihtiyaçlarını gözetmesi tükenmişlikten korunma için şarttır. COVİD-19 salgınında görev alan sağlık çalışanının, kendi ihtiyaçlarını gözetmesinin suçluluk hissine yol açması ise tükenmişlik için ciddi bir risk faktörüdür.
Tükenmişlik çalışanın kendisine zarar veren travmatik bir deneyim olduğu gibi organizasyonun da çalışandan verim alamadığı bir durumdur. Sağlık çalışanının kendini tükenmişlikten koruması aynı zamanda topluma karşı da sorumluluğudur. Bu nedenle COVİD-19 salgını sırasında da sağlık çalışanının kendi ihtiyaçlarını gözlemlemesinin bencillik ve şımarıklık değildir. Bunun bir görev sorumluluğu olduğunun akılda tutulması yararlı olacaktır.
Çalışanın bir günlük tutarak uyku miktarını, beslenme biçimini, mesai sürelerini ve enerji düzeyini kayıtlamasının yararı olacaktır. Özetle; çalışan kendi durumunu organizasyon ile paylaşmalı ve gerekli durumlarda görev yeri/biçimi değişikliği ya da ara verme gibi taleplerle kendini tükenmişliğe korumalı; organizasyon da çalışanları tükenmişliğe karşı eğitmeli ve takip etmelidir."
Bireysel düzeyde korunmanın yöntemleri ise şöyle özetleniyor:
"Dinleneceği zaman yorgunluğunun geçmesi için yeterli gelmeyebilir"
Monitörizasyon: Kişinin sadece iş yükünün ve bunun ruhsal etkilerinin değil; uyku ve beslenme kalitesi, egzersiz düzeyi, ağrı veya halsizlik gibi bedensel bulgularını da takip etmesi ve kaydetmesi önerilir. Bunun için bir çizelge tutulabileceği gibi, bu amaca yönelik Responder Self Care gibi telefon uygulamalarından da yararlanabilir.
İş ve Yaşam Dengesi: Salgın durumunda görev alan sağlık çalışanının iş ve yaşam dengesini gözetmesi mümkün olamayabilir. Yine de mesaisi sırasında alışkanlığı olmasa bile bulabildiği her fırsatta oturması, çok kısa aralıklarla fırsat bulabilse bile dinlenmeye gayret etmesi, açlık ve susuzluk gibi duyumsamaları gözetmesi önerilir. Mesai bitiminde dinleneceği zaman yorgunluğu ve sıkıntısının geçmesi için yeterli gelmeyebilir.
Yardım İsteyebilme: Afet veya toplumsal travma durumlarında görev alanlar tükenmişlik riskinin farkında olup belirtilerini gözlemleyebiliyor olsalar bile, kendi durumlarıyla krizden etkilenenlerin yaşadıklarını karşılaştırdıkları için durumlarına ilişkin önlem almak ya da yardım istemek konusunda suçluluk duygusu yaşayabilirler. Tükenmişliğin bu gibi durumlarda yaşanılabilen olağan bir durum olduğu unutulmamalıdır. (AÖ)