Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türkiye’de bugün itibariyle bir hekimin daha koronavirüse (covid-19) yakalanması, sağlık çalışanlarının ve hastanelerin koşullarına ilişkin soruları bir kez daha gündeme getirdi.
Sağlık örgütleri ve bireysel olarak da sağlık çalışanları gerek resmi yollardan gerek bireysel paylaşımlarla hastanelerdeki ekipman eksikliği ve önlemlerin yetersizliğine ilişkin salgının Türkiye’ye geldiği ilk günden beri koşulların iyileştirilmesine ilişkin taleplerini yineliyordu.
TIKLAYIN - Sağlık Çalışanları Anlattı: "Ambulansı Çamaşır Suyuyla Temizliyoruz"
Bu sırada Çapa Tıp Fakültesi Dahiliye Profesörü Cemil Taşçıoğlu'nun da koronavirüs test sonucunun pozitif çıktığı açıklandı. Bugün de Göğüs Hastalıkları Profesörü Bülent Tutluoğlu sosyal medya hesabından virüse yakalandığını duyurarak, “Pazartesiden beri muhtemel Covid zatürresi nedeniyle hastanede yatıyorum. Hastalanmadan önce günde ortalama 5-6 adet olası Covid vakası görüyordum. Arkadaşlarımdan aldığım bilgiye göre olgu sayısı çok artmış durumda. İnşallah düzelince mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi.
Sağlık çalışanlarının durumuna ilişkin bianet’e konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, "Bu, salgın hastalığa karşı bir savaş” diyerek, “Bu savaşın ön cephesinde de akademik titri olsun olmasın, pratisyen, hoca, uzman, intern, hemşire fark etmeksizin sağlık çalışanları var. Şu anda virüsün tespit edildiği doktorlar da bu gerçeğin bir göstergesi” değerlendirmesinde bulundu.
“Hekim arkadaşlarımız birçok yerde karantinada”
Prof. Dr. Adıyaman’ın açıklamaları şöyle:
“Çok bulaşıcı bir virüs bu; bir enfekte şahıs 1 ay içerisinde 625 kişiye bulaştırabiliyor.
“Şu anda hekim arkadaşlarımız birçok yerde karantina altına alınıyorlar. Öte yandan muhtemelen daha birçok sağlık çalışanı bu virüse maruz kaldı ve belki de daha haberleri yok. Çünkü yüzde 80 semptomu daha hafif geçtiği için kişinin kendisi tarafından tespit edilemiyor.
“En ön cephedeler, ekipmanları yok”
"Başından beri söylüyoruz; birincisi ekipmanların tamamlanması lazım. İkincisi hastane organizasyonlarının çok iyi yapılması lazım. Sağlık çalışanları cansiperane çalışırken Türkiye'nin her yerinden de mesajlar geliyor. Ekipman eksikliklerini bildiriyorlar. Maske sorunu çözüldü deniyor ama birçok yerde hala maske sorunu, ekipman sorunu olduğu söyleniyor.
“Biz uyarılarımızı yapıyoruz; bir an önce sağlık çalışanlarının ekipmanları tamamlansın. Çünkü en ön cephede bu arkadaşlarımız var. Eğer onların sağlığı bozulursa toplum sağlığı düzelemez.
“Semptom vermeyenler var; test sayıları arttırılmalı”
"Test sayılarının arttırılması lazım. Şimdi daha yeni 16 merkez oldu diyorlar ama yetmez. Tanı test merkezlerinin mutlaka ama mutlaka donanımlı üniversite hastanelerinde ve eğitim araştırma hastanelerinde yapılması lazım.
“Semptom vermeyen hastaları da bulmak zorundayız. Çünkü bunlar yayılmaya devam ediyor. Yüzde 80 hasta, semptom vermediği için hasta değilmiş gibi ortalıkta dolaşıyor ve virüsü yaymaya devam ediyorlar.
“Böyle kriz yönetimi olmaz”
"Türkiye'de halkın uyarıları çok ciddiye alması lazım. Biz dün lokantaların kapatılmasını da önerdik. Ama bugün lokantalarda masaların arasında bir metre mesafe kararı alındı.
“Böyle bir kriz yönetimi olmaz. Barlar, eğlence yerleri kapatıldı, lokantalar, pastaneler de kapatılmak zorunda, bir metre mesafeyle olmaz bu. İtalya geç kaldı bunları yapmakta şimdi neler çekiyor insanlar. İnsanların yan yana gelmelerini engellememiz lazım."
“Sorularımıza cevap alamadık”
Adıyaman, konuşmasında "Günlük kaç test yapıldı, kaçı negatif, kaçı pozitif çıktı, kaç hasta yatıyor, karantinada kaç insan var ve kaçı sağlık çalışanı” gibi soruları Sağlık Bakanlığı’na yönelttiklerini ancak bir cevap alamadıklarını da belirterek şunları söyledi:
“Bunların bildirilmesi lazım çünkü bu konunun moral bozmakla filan alakası yok. Virüsün olduğu ülkelerde bu rakamlar her gün şeffaflıkla açıklanıyor. İlleri, bölgeleri söylemek zorundalar. Çünkü bu salgında en önemli faktör karantina, izolasyon. İnsanlar bilecek ki ona göre çok acil bir şey yoksa dışarıya çıkmayacaklar veya yoğun bir şehir varsa oraya gitmeyecek, orayı kalabalıklaştırmayacaklar.
"Ancak sadece bizlerle değil, Eczacılar Birliği, Diş Hekimleri Birliği ve Sağlık Emekçileri Sendikası ile de görüşülmüyor.
“Biz sağlık çalışanlarının toplum sağlığı dışında bir basınç kurma durumu söz konusu olamaz. Biz bu ülkenin insanlarının sağlığını düşünüyoruz ve bunun için de gerekli uyarıları, eleştirileri yapıyoruz. Bunu aynı zamanda Sağlık Bakanına yardımcı olmak için de yapıyoruz.” (TP)