Haberin İngilizcesi için tıklayın
Nazan Özcan, Kısa Dalga Podcast için temizlik görevlisi, hemşire, doktor ve sendikacılarla konuştu.
Özcan'ın "Koronavirüs Güncesi" serisi kapsamında hazırladığı "Sağlık çalışanları anlatıyor: "Yaşatırken ölmek istemiyorum" podcastinde sağlık çalışanları özetle şunları anlattı:
- Alkışa değil, koruyucu ekipmana ihtiyacımız var.
- Üç katlı bez maske veriliyor, o da bulaşıcı hastalıktan bizi korumaz. Bone yok, maske yok, önlük yok. Doğru düzgün temizlik yapılamıyor.
- El dezenfektanı kesinlikle yok. Sadece sabunla yıkıyoruz ne kadar korursa.
- Hepimiz tedirginlik hissediyoruz, henüz vaka sayıları patlamadan, ruhen yıkıldık.
- Sağlık çalışanlarının sağlığını koruması şu açıdan çok önemli; hasta sayıları arttığında, yüzde 30-40 oranında sağlık çalışanları da bu hastalığa yakalanıyor.
- Bakanlık salgın başladığında plan yapması gerekiyordu, bizim gördüğümüz o planları yapmadılar, ya da o planlar tutmadı.
- Biz korona kapacağımızdan eminiz. Zaten bizim çalışma koşullarından kapmayacağımızı düşünmek mümkün değil. Aile hekimlerinin sık sık kaptıklarını duyacaksınız.
- Hastalar da bilmiyor, Bakanlık da bilmiyor ne yaptığımızı. Ben de bilmiyorum. Ne yapacağımız belli değil. Hiçbir algoritma çalışmıyor gibi.
- Biz hastaları izole etmeye çalışıyoruz. Tarama testi kullanma şansımız yok. Soru işareti var kafamda.
- "Yaşatırken ölmek istemiyoruz" diye bangır bangır bağırıyoruz ama kimsenin umurunda değil gibi.
- Savaşta öne atılmış gibi hissediyorum kendimi, hiçbir şeyi olmayanlar gibi hissediyorum.
- Şu an 20'ye yakın arkadaşımız da çeşitli hastanelerde enfekte olduğunu biliyoruz. Karantinaya alınan oldu. (AÖ)