Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Anadolu Ajansı (A.A) tarafından dün gece saatlerinde İmralı Adası'nda ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası hükümlüsü olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 23 Haziran’a ilişkin bir açıklaması yayımlandı. Açıklamada, “İmralı Cezaevi'nden açıklama yapan teröristbaşı Öcalan, HDP'ye İstanbul seçimlerinde tarafsızlık çağrısı yaptı.” denildi.
Teröristbaşı Öcalan'dan HDP'ye İstanbul seçimlerinde tarafsızlık çağrısı https://t.co/sMjF1JhjzY pic.twitter.com/o739FmaAmu
— ANADOLU AJANSI (@anadoluajansi) 20 Haziran 2019
Öcalan, Özcan'la mektup iletti
İlerleyen dakikalarda, Öcalan’ın 18 Haziran’da İmralı'da yazdığı mektubun, Tunceli Munzur Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ali Kemal Özcan tarafından açıklandığı ortaya çıktı. "Devletin uygun görmesi sonucu İmralı'ya gittiğini" belirten Özcan'ın paylaştığı mektuba göre, Öcalan, 23 Haziran Pazar günü yapılacak seçimler konusunda "HDP’de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir" mesajını paylaştı.
İHA ve AA’nın servis ettiği mesajı, Öcalan'ın avukatları arasında yer almayan akademisyen Doç. Dr. Ali Kemal Özcan’ın duyurması ayrıca bir tartışma konusu oldu.
HDP'lilerden tepkiler
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Öcalan'ın avukatlarının açıklamasının beklenmesi gerektiğini belirtti. Temelli, sosyal medya hesabından da “#BirDahaSöyleİstanbul İstanbul YaMeYe!” mesajı paylaştı.
#BirDahaSöyleİstanbul İstanbul YaMeYe!
— Sezai Temelli (@SezaiTemelli) 20 Haziran 2019
Haberleri değerlendiren HDP'li Ziya Pir, "Pişkinliğin bu kadarına da... Kimse bu tür yalan haberlere itibar etmesin. HDP'lilerin oyları İmamoğlu'na" dedi.
Pişkinliğin bu kadarına da...
— Ziya Pir (@ziyapir) 20 Haziran 2019
Seçimi kaybedeceklerini anlayınca böyle YALAN haber servis ediyorlar.
Kimse bu tür YALAN haberlere itibar etmesin.#HDP'lilerin oyları #İmamoğlu'na! https://t.co/XicyXPJfvt
HDP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da Kürtçe ve Türkçe olarak “Her şey çok güzel olacak” paylaşımlarında bulundu.
Her şey çok güzel olacak.
— ahmet şık (@sahmetsahmet) 20 Haziran 2019
Karayılan: Faşizme karşı demokratik seçenek
Son olarak dün gece saatlerinde KCK yöneticilerinden Murat Karayılan’ın ANF’ye verdiği söyleşide şu ifadeler yer aldı:
“HDP ve diğer demokratik kurumlar, sivil toplum kuruluşları, bu konuda kararlarını vermişlerdir. Faşizme karşı demokratik seçeneği esas alacaklardır”
Asrın: Bizim açıklamamızı bekleyin
Asrın Hukuk Bürosu da dün gece sosyal medyada yayınladığı açıklamada, bugün açıklama yapacaklarını belirtti.
Ali Kemal Özcan hakkındaTunceli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı ve rektör danışmanı olan Doç. Ali Kemal Özcan'ın Öcalan'ı nasıl ve hangi kimlikle ziyaret ettiği bilinmiyor. Öcalan'ı sadece akrabası ve avukatları ziyaret edebiliyor. Özcan'ın MİT ile ilişkisi olduğunu her yerde rahatlıkla anlattığı ve "Onlar beni değil ben onları kullanıyorum" dediği ve "Kürt sorununu ben çözeceğim" dediği de iddialar arasında. AKP'ye çok yakın bir isim olan Özcan, Tunceli Üniversitesi'ndeki görevlerine de bu ilişkileri sayesinde atanmıştı. Aynı üniversitede görev yaparken KHK ile görevden atılan Candan Badem, Twitter'dan paylaştığı mesajda Özcan'ın Gezi Direnişi hakkında "İngiliz emperyalizminin darbe girişimi" dediğini hatırlattı. Özcan'ın 16 Nisan referandumunda da "evet oyu" verilmesini savunduğu biliniyor. Özcan, 30 Mayıs 2013'te TBMM'de çözüm sürecinin değerlendirilmesi oturumuna katılmış ve "Bu süreç, Habur ve Oslo duvarlarına çarpmıştı, üçüncü bir duvara çarpmaması için ısrarla ama ısrarla bu sürecin İmralı'dan başlaması gerektiğini, çözüm sürecinin PKK'yi bir yana bırakmadan, göz ardı etmeden -ama PKK'yle değil- İmralı'yla başlaması gerektiğini söylemeye çalıştım" demişti. Bu oturumda 'Öcalan'a Mektup' kitabından söz eden Özcan, o dönemde de Öcalan'a ulaşmaya çalıştığını ancak avukatlarının notlarını Öcalan'a ulaştırmadıklarını anlatmıştı. Özcan'ın özgeçmişinde şu bilgiler yer alıyor: "1959 yılında Dersim'in (Tunceli) Kardere köyünde doğdu. Orta öğrenimini Elazığ'da (1976), lisans eğitimini (MÜ iletişim fakültesi, 1982) İstanbul'da bitirdi. 13 yıllık bir çalışma/siyaset arasından sonra üniversiteye döndü. Siyaset felsefesinde master çalısmasını 1997'de (University of Kent, İngiltere) bitirdikten sonra, aynı üniversiteden sosyoloji doktorasını 2003'te aldı. Master tezini temel alan kitabı (Humanisation Movement) 1999'da, doktora tezinin güncelleştirilen versiyonu olan kitabı (Turkeys Kurds; A Theoretical Analysis of Abdullah Öcalan and the PKK) 2006'da yayınlandı, Türkçe çevirisi yayın aşamasındadır. Uluslararası ve ulusal dergilerde akademik makaleleri yayınlandı. Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, Tunceli Üniversitesi'nde sosyoloji bölüm başkanı ve rektör danışmanı olarak görev yapmaktadır. Milliyetçilik, ulus-devlet, sivil toplum ve Dersim aleviliği üzerinde akademik çalışmalarını sürdürmektedir." Ali Kemal Özcan'ın "Ortakvatan'ın Sentezmillet'i İçin Öcalan'a Mektup", "Türkiye'nin Kürtleri", "Araf'taki Çözüm Süreci Dördüncü Türk-Kürt İttifakı" adlı üç kitabı bulunuyor. |
Sekiz yıl sonra avukatlarıyla görüşen Abdullah Öcalan'ın açıklaması 6 Mayıs 2019'da avukatlarınca kamuoyuyla paylaşıldı. Avukatları Öcalan'ın sözlerini şöyle özetledi:
"Bizlerin İmralı'daki duruşu, 2013 Newroz Bildirgesinde belirttiğimiz ifade tarzının daha da derinleştirerek ve netleştirerek sürdürme kararlılığındadır."
TIKLAYIN - Öcalan'dan Açlık Grevi Mesajı: Ölümle Sonuçlandırılacak Konuma Taşınmamalı
Kamuoyuna yansıyan Öcalan'ın el yazılı mektubu şöyle: "Kamuoyuna duyuru; Son ölüm oruçları ve açlık grevlerinin sona ermesi vesilesi ile kullanmak durumunda kaldığım şahsi inisiyatifim konusunda, olası gelişmeleri de dikkate alarak bu açıklamayı yapma ihtiyacı duydum. Çözüm sürecine ilişkin daha derinleştirilmiş ve netleştirilmiş bir tutumdan bahsettim. Mevcut gelişmelere bu perspektiften baktım. Çözüm sürecine damgasını vuran ve Türkiye'nin geleneksel iklimini aşmayan, dolayısıyla sürekli çatışmacı ve kutuplaştırıcı üslubun başta Kürt sorunu olmak üzere tüm toplamsal sorunları ağırlaştırdığı ortaya çıkmış bir sonuçtur. Cumhur ve Millet ittifaklarının bu gerçekliğine karşılık HDP'de ifadesini bulan demokratik ittifak ve bağlantılı demokratik müzakere opsiyonu çözüm odaklı olmayı esas almıştır. Önümüzdeki dönemde gerek iç toplumsal, gerek bölgesel ve küresel sorunların daha da ağırlaşacağını göz önünde bulundurarak bu üçüncü yol tavrının korunması büyük bir önem ve anlam ifade etmektedir. Bu çerçevede HDP'de vücut bulan demokratik ittifak anlayışı güncel seçim tartışmalarına taraf ve payanda yapılmamalıdır. Demokratik ittifakın önemi ve tarihsel anlamı mevcut ikilemlere kendini angaje etmemesi ve şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmesidir. Demokratik uzlaşı, özgür siyaset ve evrensel hukuk üçlü sac ayağına dayalı çizgi en doğru ve sonuç üretici siyasi platformdur. İlgili tüm çevreleri bu temelde duyarlı olmaya çağırıyorum. 18 Haziran 2019 |
(EMK)
TIKLAYIN - Erdoğan: Demirtaş – Öcalan Arasında İktidar Mücadelesi Var
TIKLAYIN - Öcalan’ın Avukatları Görüşme Detaylarını ve Öcalan’ın Mesajlarını Paylaştı