Anadolu Ajansı, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 23 Haziran’daki İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinde HDP’ye “tarafsızlık çağrısı” yaptığını iddia etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) de Öcalan’ın açıklamasına dair şu açıklamayı yaptı:
“Öcalan’ın açıklaması ile HDP’nin şimdiye kadar yürüttüğü siyaset birbiri ile örtüşmektedir. 3. Yol stratejisini kararlı ve ısrarlı bir şekilde sürdürmeye dayalı olarak HDP’nin İstanbul seçim stratejisinde ve taktik adımlarında bir değişiklik söz konusu değildir.”
KCK yöneticilerinden Murat Karayılan ve Kongre Gel Eş Başkanı Remzi Kartal da 23 Haziran’da HDP’li seçmenlerin demokratik siyasetten yana oy kullanıp İmamoğlu’nu destekleyeceğini söyledi.
Peki, Anadolu Ajansı’nın (A.A) haberi ve sonrasındaki gelişmeler düşünüldüğünde, pazar günü yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Kürt seçmenin eğilimi ne yönde olacak?
Genç: Önyargılar hakikati her zaman örter
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi'nden Yüksel Genç’ın sosyal medya hesabından yaptığı uyarıyı hatırlatıp, sorularımızı Rawest Araştırma'nin Genel Müdürü Roj Girasun’a yönelttik.
Genç’in uyarısı şöyle:
“Türkiye'nin en büyük şanssızlığı 40 yıldır Öcalan'ı doğru okuma becerisi gösterememiş olmasıdır. Düşman belleyeni de, dost belleyeni de, sağcısı da solcusu da öyle! Iskalanan barışlarda bunun payı çok! Öyle güçlü ön yargılar var ki herkeste! Önyargılar hakikati her zaman örter.”
“Öcalan’ın açıklaması muallak”
Girasun öncelikli olarak HDP’nin Öcalan’ın açıklamasına yönelik değerlendirmesini hatırlattı ve Öcalan’ın açıklamasının direk olarak “tarafsız kalın” biçiminde okunmadığını “muallaklık” olduğunu belirtti:
“Kürt siyasetinin örgütlü çevreleri Öcalan’ın böylesi bir açıklaması olmadığını söylüyorlar. Asrın Hukuk Bürosu’nun açıklamasıyla Ali Kemal Özcan’ın açıkladığı mektup arasında kelime kelime örtüşen ifadeler var. Tüm bunlara rağmen Kürt Siyaseti ve diğer bileşenlerinde böyle bir ifadenin olmadığına dair anlaşılma hali yok.
‘HDP seçmenini etkilemez’
“HDP’den tutun da Kandil’e kadar ana akım Kürt siyasetinde tarafsızlık ifadesi olmadığı görüşü hâkim. Ana akım Kürt siyaseti ‘böyle bir açıklama yok’ diyor ve bunu kabul etmiyorsa bu HDP seçmenini etkilemeyecektir. HDP ve KCK çevreleri bu açıklamanın seçimlere dair olmadığı, genel siyasete dair bir açıklama olduğunu söylüyor.”
“Kürt seçmen sandığa gidecektir”
“Bu tablodan bakarsak seçmen bunun bir Öcalan’ın açıklaması olduğunu düşünmeyecektir” diyen Girasun şöyle dedi:
“Kürt seçmen, Öcalan sandığa gitmeyin çağrısı yapmış gibi algılamıyor. Ama bu durum netleşirse Öcalan’ın açık bir çağrısı olması durumunda, bir iki günde böyle bir netleşme olursa, Kürt siyasetinin hiçbir bileşenin de bunun karşısında durabileceğini düşünmüyorum. Öcalan’ın net olarak böyle bir çağrısı olur ve Kürt siyaseti de bunu kabul ederse ancak o zaman seçmen sandığa gitmez. Bu durum da şu an mevcut değil. ”
‘Kürt siyasetinde kriz yaratılmak isteniyor’
“AKP neden sözünü ettiğiniz muallak hali yaratmak istiyor?” sorusunu da Girasun şöyle yanıtladı:
“Seçimleri de aşan bir maksadının olduğunu düşünüyorum. Bu durumun Kürt siyaseti içinde büyük bir krize yol açmak gibi bir muradı olduğunu düşünüyorum. Karayılan, Remzi Kartal, Demirtaş, Sezai Temelli, HDP Genel Merkezi’nin açıklamaları ve teşkilatların tamamının İstanbul’da İmamoğlu lehine çalışması var. Tüm bu kesimler bütün enerjisiyle sahadayken oy verme motivasyonu gelişmişken böyle bir açıklama olması Kürt siyasetinde kafa dağınıklığı yaratmayı amaçlar. Muallakta bırakma açısından devlet başarılı oldu diyebiliriz şimdilik.”
‘Öcalan’ın söylemleri Kürt siyaseti üzerinde her zaman etkili’
“Herkes kendince değerleniyor liberaleler ‘Demirtaş Öcalan karşı karşıya, Demirtaş Öcalan’a boyun eğmedi” gibi bir anlam çıkarıyor. Kürt siyasetinde örgütlü kesimler, ‘Öcalan’ın böyle bir açıklaması olmadığını’ söylüyor, Kürt siyasetine muhalif olanlar, ‘Öcalan’ın böyle bir çağrısı olsa da etkili olmayacağı’ yönünde. Ama şunu bilmek lazım Öcalan’ın tutumu net olarak anlaşılırsa, Demirtaş ve HDP de bu açıklamanın karşısında duramaz. Böyle bir gerçeklik var. Geçmişten gelen tecrübeden biliyoruz. Her zaman Öcalan’ın sözü geçerliliğini yitirmez. Öcalan’ın söyledikleri kitleler ve siyasi kanat üzerinde etkili olmuştur.”
“Kürt seçmen İmamoğlu lehine sandığa gidecek”
Girasun, 23 Haziran seçimleri öncesinde Kürt seçmenin etkisini ölçmek için İstanbul’da bir saha araştırması da yaptıklarını belirtti. Çalışmanın detaylarını yarın sosyal medya hesaplarından açıklayacaklarını söyleyen Girasun, çalışmadan bazı detayları paylaştı:
* Özellikle, Bağcılar, Küçükçekmece, Esenyurt, Sultanbeyli, Sarıgazi’de Kürt yoksulları diye tanımlanan kesimler, eğer bu çağrı net olsaydı buna uyardı.
* İstanbul’da 650’ye yakın Kürt seçmenle görüştük. Kürt seçmenin geçen seçimlerde (31 Mart) hem AKP’ye oy vermiş hem de HDP’ye oy vermiş seçmen içinde sandığa gitmeme oranını yüksek olduğunu gördük. HDP seçmeni açısından bu oran yüzde 15-20.
* Bu seçimde, seçmenin İmamoğlu’na daha büyük bir motivasyonla konsolide olduğunu görüyoruz.
* Bununla beraber 24 Haziran’da AKP’ye oy veren muhafazakâr seçmenin de son seçimde 31 Mart seçimlerinde sandığa gitmediğini görüyoruz. AKP’ye önemli ölçüde kaybettirenlerden biri de 31 Mart seçimlerinde bu kesimlerin sandığa gitmemesiydi.
*Kürt seçmenler içinde hem İmamoğlu lehine hem Yıldırım lehine artış var. Ama tabi ki İmamoğlu lehine daha yüksek.
* Kürt seçmen açısından İmamoğlu’nu CHP’den ayrıştırdıklarını görüyoruz. İmamoğlu, CHP ile çok yan yana durmuyor. Altı oku çiçeklerle gizleyen bir seçim kampanyası yürüttü. Bu kampanya başarılı bir kampanya. Akşener ve Kılıçdaroğlu, Kürtlerin yoğunluklu olduğu mahallerde pek İmamoğlu ile görünmüyor. Bu da İmamoğlu’na yönelik ilgili artıyor.
* Daha önceki seçimlerde 31 Mart’ta sandığa gitmeyen HDP’li seçmenler de İmamoğlu lehine artış olacak gibi görünüyor. Çünkü, mazbatası alındı ve hakkı yenildiği görüşü hâkim.
* AKP’li Kürt muhafazakar seçmen de “Ceza verelim derken kantarın topuzunu çok mu kaçırdık?” diye düşünerek, sandığa gidebilir. Bu da Yıldırım lehine olacaktır. Ama genel olarak bakıldığında Kürt seçmenlerin oylarının İmamoğlu lehine çok daha artış gösterdiğini söyleyebiliriz.
Roj Girasun hakkında Mazlum Der Ve Hak inisiyatifi Diyarbakır Şubesi yöneticiliği yaptı. 2017 yılından bu yana kurulan Rawest Araştırma'nin Genel Müdürü olarak görev yapıyor. Mimar Sinan Üniversitesi'nde Tarih, Artuklu Üniversitesi'nde Kurdoloji bölümlerinde okudu. |
(EMK)