Çocuk ölümleri ve nedenleri her zaman sıkı takip edilen çok temel demografik göstergelerden biri olmuştur. Özelde o ülkenin sağlık hizmetlerinin durumu, genel çerçevede global dünyadaki ‘’gelişmişlik’’ düzeyi hakkında önemli bilgiler verir. Elbette bir çocuğun ölümü veri çetelesindeki bir birimden ziyade her zaman trajik ve vahim bir durumdur. Peki ne öldürür, kim öldürür, nasıl öldürür çocukları?
Bu sorunun cevabı olan çeşitli nedenler biyolojik/sosyal yahut iç/dış sebepler olarak ayrılabilir. Genelde görünür olan ve üzerinde durulan biyolojik sebepler olsa da ben bu yazımda dış sebeplerden; görüngenin altındaki, soyut addedilmekle birlikte en somut olan gerçeklerden bahsedeceğim.
Bu somut dış olguları sıralamadan önce belirtmek gerekir ki çocuk ölümlerinde yahut diğer farklı hastalık, ölüm değerlendirmelerinde biyolojik/sosyal ayrımını yapmak oldukça yanlış çıkarımlara sebebiyet verebilir. Sistemin sürdürülmesindeki en büyük iktidarlardan olan tıp kurumu hastalıkların asıl neden fizikseldir diyerek organik bir temelde ilginin sosyal ve iktisadi sorunlardan uzaklaşmasına neden olur. Ancak yüzeydeki tüm bu biyolojik faktör temellendirmelerini kazıyıp altındaki esas itici kuvvetlere bakmak gerekir.
Çocuk ölümlerinin görünmeyen bu dış faktörlerinden en etkili ve ölçülebilir ikisi üzerinden Türkiye’deki duruma bakacağım. Bu faktörler: 1000 kişi başına düşen hekim sayısı ve kişi başına düşen Gayrisafi Milli Hasıla(GSMH).
Birleşmiş Milletlerin koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içerisindeki amaçlardan bir tanesi de önlenebilir nedenlere bağlı 5-yaş altı çocuk ölümlerini ortadan kaldırmak. Geçtiğimiz günlerde Kolombiya Üniversitesinden bir araştırmacı 217 ülkenin çocuk ölümlerine ve bu ölümlerin sebeplerine dair verilerini toparlayarak bu amaca nasıl ulaşılabileceğine dair bir analiz gerçekleştirdi. Bu analizde farklı değişkenlerin birbiri ile ilişkilerine bağlı 8 ayrı model uygulanmış ve sonuç cümlesi şu şekilde:
‘’Tüm modellerin arasındaki tek ortak özellik, Kişi başı GSMH’nin çocuk ölümlerinin çeşitliliği üzerine olan tartışmasız etkisidir. Dolayısıyla bu değişken yalnızca sosyoekonomik şartların geliştirilmesinde öncü olmanın yanında çocuk ölümlerinin azaltılmasında çok önemli bir etmen olarak alınmalıdır.’’
Bu çalışmayı yapan araştırmacı sunumunun sonunda özelikle bu noktanın üzerinde durarak geliştirdikleri tüm modellerde kişi başı gelirde değişme olmadığı sürece çocuk ölümlerini azaltmaya yönelik tüm girişimlerin yetersiz kalacağını söyledi. Elbette bu araştırma sürekli olarak üzerinde durulan bir durumu güncel verilerle, bu kapsamda geniş değerlendirdiği için oldukça etkileyiciydi. Buradan kısa bir sonuca varmak gerekirse çocukları gelir adaletsizliği öldürür, onun sebep olduğu kötü yaşam koşulları öldürür, emeğinin sömürüldüğü fabrikalar öldürür.
Elbette bunu yanında biyolojik sebepler gibi direkt olmasa bile bir bu kadar somut sebepler var ve onlardan birisi de hekim sayısı verileri. Bu konuda 1960-2000 yılları arasında ülkelerdeki çocuk ölüm hızlarının değişiminin hekim sayısı ile olan korelasyonunu araştıran bir çalışma gösteriyor ki 1000 kişi başına düşen hekim sayısının bir birim(kişi) artması çocuk ölümlerinin azalmasında kısa dönemde yüzde 15, uzun dönemde (5 yıl) yüzde 45 etkili. Genel verileri vermek gerekirse Türkiye’de 1000 kişi başına düşen hekim sayısı 1.81 ve 5-yaş altı ölüm hızı 1000 canlı doğumda 11.9 .
Hekim sayısı anlamında Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi veya OECD ortalamalarına göre oldukça kötü bir durumumuz olsa da (OECD ortalaması: 3.43) çocuk ölümü anlamında fark oldukça az.
Ancak Türkiye’yi farklı ülkelerle kıyaslamak yerine esas bakılması gereken ise bölgesel anlamda nasıl bir dağılımın olduğu çünkü esas çarpıcı sonuç burada açığa çıkıyor. İşte basit bir tablo üzerinden sonuçlar:
Tablo 1: Bölgelere Göre Çocuk Ölümleri ve Hekim Sayısı
5-yaş altı ölüm oranı (1000 canlı doğumda bir) | Hekim sayısı (1000 kişi başına) | |
Batı Marmara | 8.9 | 1.58 |
Doğu Karadeniz | 9.0 | 1.68 |
Batı Anadolu | 9.4 | 2.69 |
Doğu Marmara | 9.7 | 1.63 |
Ege | 10.1 | 1.93 |
İç Anadolu | 10.2 | 1.63 |
Batı Karadeniz | 10.3 | 1.58 |
Akdeniz | 11.9 | 1.63 |
Kuzeydoğu Anadolu | 15.7 | 1.61 |
Ortadoğu Anadolu | 16.6 | 1.51 |
Güneydoğu Anadolu | 17.7 | 1.22 |
Elbette bu tablo üzerinden tamı tamına bir ilişkiden söz edemeyiz ve zaten hekim sayısı oldukça simgesel kalıyor ancak yine de sağlık hizmetlerinin çocuk ölümlerinde nasıl etkili olabileceğine dair önemli bir karşılaştırma.
Sağlık alanı var olan eşitsizliklerin çok güzel bir yansımasını sunmakla birlikte aynı zamanda eşitsizliklerin sürdürülüp, pekişmesinde önemli bir rol oynuyor. Güneydoğu Anadolu’da Batı Marmara’nın yarısından az hekim, daha da az oranda uzman hekim yokken; sağlık hizmetinin verildiği kurumların sayısı az ve yetersizken çocuk ölümlerini sadece gelir adaletsizliğine bağlamak doğru bir yaklaşım olmaz. Sağlık hizmetlerine bağlı eşitsizliklerin de çocukların daha fazla ölmesine katkı yaptığını özellikle vurgulamalıyız.
3 yaşındaki Muharrem İstanbul’da Edirne’de veya Muğla’nın bir köyünde doğmuş olsaydı; o mezrada yahut yakınında bir sağlık çalışanı bulunsaydı bu yaşta aynı sebeplere bağlı olarak mı ölürdü ya da babası cesedini çuvalda mı taşırdı?
Hem tek bir canın nasıl yittiğine hem de topluca istatistiklere bakarak anlıyoruz ki çocukları öldüren tüm sebeplerin temelinde eşitsizlikler, mevcut tüm eşitsizliklerin temelinde ise mevut sistem yani kapitalizm yatıyor. Biz de çocuk ölümlerini, anne ölümlerini, çeşitli epidemileri yahut hastalık yükünü azaltmak istiyorsak biyolojik temelleri göz önünde bulundurup bir yandan da esas etken olan eşitsiz ve adaletsiz sistemi değiştirmeye odaklanmalıyız. Eğer esas nedeni göremeden göz önündeki faktörlere yani organik, biyolojik temellere odaklanırsak okyanusa varamadan küçük derelerde çırpınıp dururuz.
Sağlık başta olmak üzere iyilik halimizi etkileyen tüm politikalarda temel ölçütümüz makasın ucunu açmak değil zayıf olanı güçlendirmek olmalı. Hiçbir çocuğun doğduğu vilayet, sahip olduğu cinsiyet yahut mensup olduğu milliyetten en önemlisi ailesinin cebine gire(meye)n para yüzünden ölmediği bir geleceğin inşasının ancak bu şekilde mümkün olacağına inanıyorum. (
Kaynakça
1- Analysing the Exogenous Causes for Under-Five Mortality Rate: Towards Reaching a Sustainable Development Goal, 2018, Laura Nayibe Bolivar Trujilloi, Corporación Universitaria del Huil, 24th International Sustainable Development Researh Society Conference.
2- Farahani, M., & Canning, D. (2009). Short and long-term relationship between physician density on infant mortality: a longitudinal econometric analysis. Boston: Harvard School of Public Health.
3- Sağlık İstatistikleri Yıllığı, 2016, T.C Sağlık Bakanlığı, Ankara
4- Sağlığın Siyasal Ekonomisi, Hekim/Sağlıkçı Emek Tartışmaları, (der.) Ata Soyer, 2012, Sorun Yayınları
5- World Bank Group. (2018). The World Bank Data.