Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün akşam Yargıtay’ın 150. Yılı Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, kendilerinin hiçbir zaman mahkeme kararlarını yok saymadıklarını belirterek “Bir ülkede halk bunalmış ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse yargı sisteminde sorun var demektir” dedi ve ekledi: “Hukukun üstünlüğüne büyük önem veriyoruz”.
TIKLAYIN - Erdoğan: Hiçbir Zaman Mahkeme Kararlarını Yok Saymadık
Ancak, 11 Ocak 2018'de Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) tutuklu gazeteciler Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Turhan Günay'ın bireysel başvurusunda hak ihlali kararı vermesi ve Altan ile Alpay'ın tahliyelerine hükmetmesine rağmen yerel mahkeme, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın AYM kararını eleştiren açıklamaları sonrası Alpay ve Altan için tahliye kararı vermedi.
Erdoğan’ın “Ergenekon operasyonları”nın başlatıldığı 2008’den bu yana yargıyla ilgili müdahale kabul edilebilecek sözlerini derledik.
“Ergenekon’un savcısıyım”
* 15 Temmuz 2008’de Ergenekon davası için “Ben bu davanın savcısıyım” demişti.
“Fidan’ın ifade vermesini önledi”
* 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın KCK soruşturması kapsamında savcılığa ifade vermeye gitmesine karşı çıktı.
Erdoğan, 11 Ocak 2018’de yaptığı konuşmada, konuya ilişkin, Hakan Fidan’a şunları söylediğini aktardı: “Kendisine kesinlikle gitmeyeceksin dedim. Polis gelir seni almak isterlerse, güvenlikçilerine talimat ver, polisi de içeri sokmayacaklar dedim."
Hemen akabinde MİT görevlilerinin ifadesinin alınmasını doğrudan Başbakan'ın iznine bağlayan teklif yasalaştı.
“Polise ben talimat verdim”
* 24 Haziran 2013’te Erzurum’da yaptığı konuşmada Gezi direnişine yönelik polis şiddetiyle ilgili “Polise talimatı kim verdi diye soruyorlar. Polise talimatı ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik?” dedi.
“AYM’ye saygı duymuyorum”
* 4 Nisan 2014’te Twitter’a erişim yasağının kaldırılmasıyla ilgili, “Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karara uymak durumundayız. Ama saygı duymak zorunda değilim. Bu karara saygı duymuyorum” dedi.
Akademisyenlere, "zalim", "alçak", "Yargıyı göreve çağırdım"
* 15 Ocak 2016’da barış bildirisini imzalayan akademisyenler için şu ifadeleri kullandı:
“Siyaset yapmak isteyenler parlamentoda siyasetlerini yapsınlar ama yok parlamentoda bunu yapamıyorlarsa bunlar da gitsinler hendek kazsınlar veya dağa çıksınlar.”
“Önünde bir profesör, doçent bilmem ne olması kimseyi aydın yapmaz, bunlar kapkaranlık insanlardır.”
“Bunlar zalimdir, alçaktır, çünkü zalimlerle beraber olanlar zalimdir. Katliam yapanlarla beraber olanlar katliam içerisinde oldukları için onlar da aynı suçu işlemişlerdir.”
“Bütün yargı makamlarını, üniversitelerin senatolarını Anayasamız ve yasalara ters bu hareketleri sebebiyle, dün yaptığım konuşmada göreve davet ettim, atılması gereken adımların süratle atılması gerektiğini...”
“AYM’nin kararına uymuyorum, saygı duymuyorum”
* 28 Şubat 2016’da MİT TIR’ları haberleri nedeniyle tutuklanan gazeteciler Dündar ve Gül'ün tahliyesine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili "Verdiği karara uymuyorum. Saygı da duymuyorum" dedi.
4 Mart 2016’da ise konuya ilişkin, “Yerel mahkeme kalkar da kararında diretirse Anayasa Mahkemesi'nin verebileceği hiçbir karar yoktur. AİHM'ye gidebilirler. Devlet de o tazminatı öder” dedi.
“O dönem yargıya müdahale edemedik”
* 18 Ocak 2017’de Yargıda Birlik Derneği üyelerine hitaben yaptığı konuşmada, yargıda Gülen cemaatinin kadrolaştığı dönemden söz ederken, “Yargıya o dönemde müdahale edemedik, edemezdik. Kritik görevde olanların örgüt emriyle bu işleri rayından çıkardığı daha sonradan ortaya çıkmıştır” dedi.
“Deniz Yücel terörist”
* Hakkında iddianame hazırlanmadan bir yıl cezaevinde kalan Deniz Yücel için 5 Mart 2017’de “Bütün bu olayların nedeni meğerse bu teröristmiş. Bu adam terörist, gazeteci değil” demişti.
“Yargı sizi de davet ederse şaşırmayın”
* Adalet Yürüyüşü yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben 17 Haziran 2017’de “Yollar yürümekle aşınmaz. Bu yolla hukuk elde edeceklerini zannediyorlarsa bu da mümkün değil. Adalet pankartlarıyla dolaşmak adaleti getirmez. Yargı yarın sizi de davet ederse şaşmayın" dedi.
"Demirtaş, terörist"
* 8 Temmuz 2017’de Selahattin Demirtaş ve diğer tutuklu HDP’li vekiller için “Bir defa teröristleri cezaevlerinden bırakma yetkisi bizim değildir. Türkiye bir hukuk devletidir. Söylediğiniz kişi bir teröristtir ve öyle bir terörist ki, bütün benim Kürt kardeşlerimi sokağa döküp, ondan sonra sokağa döktüğü Kürt kardeşlerimi yine Kürtlere öldürten birisidir” ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz'un devamı niteliğinde toplantı"
* Aynı gün, 8 Temmuz 2017’de, hak savunucularının Büyükada’da toplantı yapmaları nedeniyle tutuklanmaları sonrası yaptığı açıklamada “15 Temmuz'un devamı niteliğinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdi” dedi.
Yerel mahkeme AYM’nin kararına uymadı* 11 Ocak 2018’de Anayasa Mahkemesi (AYM) tutuklu gazeteciler Şahin Alpay, Mehmet Altan ve Turhan Günay'ın bireysel başvurusunda hak ihlali kararı verdi. Altan ve Alpay'ın tahliyelerine hükmetti. Buna karşın yerel mahkeme AYM kararına direndi ve Altan ile Alpay tahliye edilmedi. AYM’nin kararıyla ilgili Erdoğan konuşmazken, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum değerlendirmelerde bulundu. Bekir Bozdağ: AYM sınırını aştı“Bireysel başvuruları karara bağlarken Anayasa Mahkemesi, anayasa ve yasaların kurallarıyla bağlıdır; anayasa ve yasaların belirlediği sınırları aşamaz; ilk derece veya istinaf ya da temyiz mahkemesi gibi hareket edemez; hiç bir kurala bağlı değilmiş gibi karar veremez. “Alpay ve Altan kararıyla Anayasa Mahkemesi; anayasa ve yasaların çizdiği sınırı aşmış, kendini ilk derece mahkemesi yerine koyarak vaka ve delil değerlendirmesi yapmış; suçun oluşumunu ve delil durumunu değerlendirmiştir. Mehmet Uçum: AYM kararı vicdani rahatsızlık yarattı"AYM, 'yerinde yargılama' sürerken mahkemelerin başvuru yolu tüketilmiş ara kararlarının denetimi ile kesinleşmiş yargı kararlarının denetimi arasında kesinlikle niteliksel ayrım yapmalıdır. Bu ayrımı yapmadan verdiği kararlar hukuken sorunludur. “AYM karar verirken toplum vicdanını da gözetmelidir. Alpay ve Altan kararları hem yargı mercileri arasında olan iç karışmazlık ilkesini ihlal etmiş hem de vicdani rahatsızlık oluşturmuştur. Ayrıca AYM, mahkemelere talimat vermemelidir, tespitle yetinmelidir." TIKLAYIN - Yargının Duran Vakti TIKLAYIN - “AYM Kararı Bugün de Uygulanmazsa, Sonu Siyasi Krize Varır” TIKLAYIN - Türmen: Eğer Hukuk Devletinin Kırıntısı Varsa, Alpay ve Altan Tahliye Edilir |
(EKN)