* Görsel: İHD LGBTİ+ Komisyonu.
Haberin Kürtçesi için tıklayın
İHD (İnsan Hakları Derneği) İstanbul Şubesi LGBTİ+ Komisyonu, son dönemde LGBTİ+'lara yönelik Türkiye'de artan nefret söylemleri ve hedef göstermelere ilişkin bugün yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada iktidarın son günlerde Anayasa değişikliği adı altında LGBTİ+'ları hedef göstermesinin hem iç hukuka hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"İktidar, son dönemlerde anayasa değişikliği adı altında, özellikle ailenin korunmasına dair yeni değişikliklere gideceğini açıkladı. Ailenin korunmasına dair değişikliklerin esas amacının, kadınlar ve LGBTİ+'lara yönelik baskıların daha da arttırılmasını amaçladığını biliyoruz.
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir devlet politikası olarak, LGBTİ+lara yönelik, son derece ayrımcı ve şiddete hedef haline getirici politikalar izliyor. Bu politika, Türkiye'nin gerek iç hukukuna gerekse altına imza attığı uluslararası sözleşmelere açıkça aykırılık teşkil ediyor.
Madde 122
"Ceza kanununun, 122.maddesi ayrımcılık suçunu düzenler. Özellikle, insanlar arasında ırk, cins, din gibi nedenlerle, ayrımcılık yapılmasını cezalandırır. Her ne kadar coğrafyamızda nefret suçlarını düzenleyen yeterli bir yasa olmasa da 122.Madde, ayrımcılığı yasaklamıştır.
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin altında imzası bulunan, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14. Maddesi de açıkça cinsiyet kimliği üzerinden ayrımcılık yapmayı, yasaklıyor.
TIKLAYIN - Saraçhane'de LGBTİ+ karşıtı miting ve yürüyüş
"Varoluşun yasaklanması"
"Coğrafyamızda, Cumhurbaşkanı'ndan Diyanet İşleri Başkanı'na ve İç İşleri Bakanı'na kadar özellikle devlet diliyle kadınlara ve LGBTİ+'lara yönelik şiddetin özendirilmesi, çok tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. LGBTİ+lar yaşamın her alanında şiddete açık bir biçimde yaşamaya devam ediyorlar. Tamamen varoluşun yasaklanması ve cezalandırılması, söz konusu.
"Bu nedenle bizler insan hakları savunucuları olarak özellikle 'ailenin korunması' adı altında kadınlara ve LGBTİ+'lara yönelik bu nefret kampanyalarını büyük bir kaygı ile izlemekteyiz. İnsanların cinsel hayatları ya da duygusal ilişkileri, sadece kendilerini ilgilendirir. Buna, hiçbir iktidar odağı, karar veremez."
"İktidarın normalleştirdikleri, insan hayatlarına aykırıdır" denilerek devam eden açıklama, saldırılara karşı gösterilen tepkiyi ifade eden "Hayatıma karışma" cümlesi ile sonlandırıldı.
(ED/TY)