* Fotoğraf: Flickr
Saraçoğlu Mahallesinin doğal yapısının korunması için mücadele eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi, mahallenin mimarı Paul Bonatz’ın telif haklarının 2026’ya kadar devam ettiğini, varislerinin yaşadığını belirterek, yasal mirasçı Brigitte Düber’e ulaştı.
Dübers, telif hakkının ve Saraçoğlu’nun korunması için Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a ve oda avukatlarına vekaletname verdi.
Avukatlar yetki belgesiyle restorasyon projesi hakkında Dübbers adına “müdahalenin men”i davası açacak.
Karakuş Candan: Mahallenin korunması için
Saraçoğlu Mahallesi’nde restorasyon adı altında inşai faaliyetlerle özgün yapının yok edildiğini, mimari olarak değişiklikler yapıldığını belirten Karakuş Candan şunları söyledi:
“Mimarlar Odası Ankara Şubesi Almanya Koordinatörümüz Betül Kesici aracılığı ile Paul Bonatz’ın mirasçısı Brigitte Dübers’e ulaştık. Dübers telif hakkının ve Saraçoğlu’nun korunması için bana ve oda avukatlarımıza vekaletname verdi.
“Dübbers 18 Kasım 2020’de Stuttgart’ta düzenlediği noter tasdikli vekaletnamede, Saraçoğlu Mahallesi mimarı Paul Bonatz’ın ‘vefat eden eşinin dedesi’ olduğunu belirterek, her türlü işlemler ve temsilde yetkili olmak üzere Borçlar Kanunu hükümlerine göre yetkilerini bana ve oda avukatlarımıza devretti.”
"Telif hakları açısından önemli"
“Bu dava Türkiye’de telif hakları açısından önemli bir dava olacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, CHP Ankara Milletvekili Levent Gök’ün, bütçe görüşmesinde, ‘Saraçoğlu’nun mimarı Paul Bonatz’ın varislerinden izin alındı mı’ diye sorusuna, yazılı olarak ‘Tescilli yapıların özgün yapısını değiştirmeyen hali hazır durum röleve çalışması, ilgili koruma kurulumuzca onaylanmıştır.
“Projede iddia edildiği gibi tescilli yapıların özgün mimarisini bozan bir otopark yapısı bulunmamaktadır. 660 sayılı ilke kararı gereği restorasyon işlemi öncesi yapılmış röleve işlemimize dayalı olarak telif hakkı iddia edilemez’ diyerek yanıt verdi.
“Koruma kurulu kararını geri çekmeli”
“Burada sözü edilen konu röleve projesi değildir. Restorasyon projesidir. Mimarın varislerinin onayı olmadan restorasyon projesini, özgün değerini bozarak projeye onay veremezsiniz. Bu telif hakları kanuna aykırıdır.
“Avukatlarımız bu ilk olacak davaya hazırlanıyorlar. Bu arada Ankara Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na ve ruhsatları veren Çankaya Belediyesine de resmi yazıyla başvuracağız. Koruma kurulu kararını acilen geri çekmeli, hukuksuzluğa ortak olmamalıdır.”
Saraçoğlu MahallesiTürkiye Cumhuriyeti'nin ilk toplu konut tasarısı olan Ankara Kızılay’daki Saraçoğlu Mahallesi’nin temelini 1944’te dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu attı. Projesini Almanyalı mimar Paul Bonatz’ın çizdiği, 120 bin metrekareli alan üzerinde kurulan 75 bina, 450 lojman ve 250 tescilli anıt ağacın bulunduğu yerleşim biriminin yapımı 1946’da bitti. Mahalle, üst düzey bürokratlar ve askerler için tasarlandı. Birçok bürokrat burada ikamet etti. 1. Derece Kentsel SİT Alanı statüsüne sahip mahallenin son sakinleri 2015’te polis zoruyla mahalleden çıkartıldı ve kentsel dönüşüm süreci başladı. Tahliye ardından kamu kullanımı tahsisleri kaldırıldı ve bir dizi idari işlem tesis edildi. İlk hazırlanan imar planını yargı iptal etti. Ancak bu plan sonrasında yeniden onaylandı ve imar uygulaması ile restorasyon projesi için onay kararları alındı. Projede ne var?Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile yüklenici firma Hasan Gürsoy’a ait olan Güryapı Şirketi mahalleye yönelik bir “restorasyon” projesi hazırladı. Projede 112 bin metrekareden oluşan alana, 124 adet daireden oluşan konut alanı, 680 araçlık otopark, 160 odalı otel, ofis, kafe ve restoranların inşa edileceği açıklandı. Projeye karşı yargı süreci devam ederken 1 Ekim’de mahallede yıkım çalışmaları başladı. Dip Sokak’ın her iki tarafından da mahalleye girişler güvenlik görevlilerince kapatıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 12 Ekim’de alana ziyaret gerçekleştirdiklerini, inşai faaliyetlerde; bina girişlerinin beton dökülerek yükseltildiğini, içeride zemin döşemelerin değiştirildiğini, tescilli bina kapısının kaldırılıp yerine çelik kapının takıldığını ve özgün malzemenin bozulduğunu,tescilli ağaçların kepçelerle devrildiğini tespit etti. Proje, tarihi dokunun bozulacağı ve mahallenin ruhunun yitirileceği gerekçeleriyle pek çok kesim tarafından eleştiriliyor. |
(TP)