Kültür Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Müdürlüğü, Ankara, Saraçoğlu Mahallesi’nde yapılmak istenen plan değişikliğine karşı Mimarlar Odası Ankara Şubesinin açtığı davada Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar hukuk Mahkemesi'ne ek beyan sundu.
Bakanlık, Saraçoğlu Mahallesi mimarı Paul Bonatz’ın varislerinin Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ve şube avukatlarına verdiği yetki ile açılan telif davasına karşılık, eser sahibinin mimar Paul Bonatz olduğuna dair herhangi bir belgeye rastlanmadığını iddia etti.
TIKLAYIN - Saraçoğlu projesine, mimar Bonatz adına dava açılıyor
Davanın reddi talebi
Bakanlık söz konusu savunmasında davanın reddini talep ederek şu ifadeler yer verdi:
“Almanca belgelerin, eskizlerin ve gazete haberlerin fotoğraflarından oluşan 50 sayfa ek incelenmiş olup davacı Brigette Dübers’in varisi olduğu Paul Bonatz'ın dava konusu mimari eser bakımından eser sahibi olduğunun kanıtlanmak istendiği anlaşılmaktadır. Telif Hakları Genel Müdürlüğü kayıtlarında yapılan incelemede, Namık Kemal Mahallesi (Saraçoğlu), Milli Müdafaa Caddesi, Kumrular Sokak, Necatibey Caddesi ve Yahya Galip Caddesinin çevrelediği bölgede inşa edilen mimari yapı ya da ona ilişkin mimari projenin hak sahipliğine ilişkin davacının beyanlarını destekleyen herhangi bir bilgi-belgeye rastlanmamıştır.
“Diğer yandan, 25/10/2021 tarihli beyan dilekçesinde, Paul Bonatz'ın mimari projeyi tek başına yapmak istemediği; bir Türk mimarın katılımıyla projenin iş birliğinin ürünü olmasını istediği; Bonatz’ın kurduğu ve dört genç mimardan oluşan büronun çalışmaları sonucunda 29 Ekim 1944 tarihinde projenin temelinin atıldığı; bu sürecin 1945 yılında Ferdi Karaman isimli mühendisin işe katılmasıyla pekiştiği ifade edilmektedir. Bu durumda Paul Bonatz'ın iddia ettiği gibi eser sahibi olduğu mahkemece kabul görse bile, dava konusu eserler bakımından tek başına eser sahibi olmayabileceği açıkça ifade edilmiş fakat eseri birlikte bir araya getiren diğer eser sahiplerince dava açılmamıştır.
“Bakanlık yetkilileri komik duruma düşüyor”
Bakanlığın savunmasını “skandal” diyerek eleştiren Karakuş Candan, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bir ülkenin Kültür Bakanlığı, Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı olan ve her bir ağacı, binası ve alanı tescilli kültür varlığı olan mimarlık tarihinde Paul Bonatz’ın eseri olarak literatüre geçmiş kültür varlığı Saraçoğlu Mahallesi için, Bonatz’ın eser sahibi olduğuna dair belge yok, olsa da tek başına yapmadı diğerleri de dava açmadı gibi akıl almaz yaklaşımla bir skandala imza atmıştır.
“Kültürler coğrafyası Anadolu’nun kültür varlıklarının böylesine ellerde korunacağını düşünemiyoruz. Saraçoğlu Mahallesi Cumhuriyet’in ilk toplu konut alanıdır. Mimarı Paul Bonatz’dır. Bugün rant odaklı bir şekilde, inşası süren uygulamalar ise müellifinin varislerinin izni alınmadan sürdürülen sözde restorasyondur. Bakanlık yetkilileri bu ek beyanla komik duruma düşmektedirler. Saraçoğlu Mahallesi'nin özgün bir şekilde korunmasına yönelik mücadelemiz devam edecek.”
Saraçoğlu MahallesiTürkiye Cumhuriyeti'nin ilk toplu konut tasarısı olan Ankara Kızılay’daki Saraçoğlu Mahallesi’nin temelini 1944’te dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu attı. Projesini Almanyalı mimar Paul Bonatz’ın çizdiği, 120 bin metrekareli alan üzerinde kurulan 75 bina, 450 lojman ve 250 tescilli anıt ağacın bulunduğu yerleşim biriminin yapımı 1946’da bitti. Mahalle, üst düzey bürokratlar ve askerler için tasarlandı. Birçok bürokrat burada ikamet etti. 1. Derece Kentsel SİT Alanı statüsüne sahip mahallenin son sakinleri 2015’te polis zoruyla mahalleden çıkartıldı ve kentsel dönüşüm süreci başladı. Tahliye ardından kamu kullanımı tahsisleri kaldırıldı ve bir dizi idari işlem tesis edildi. İlk hazırlanan imar planını yargı iptal etti. Ancak bu plan sonrasında yeniden onaylandı ve imar uygulaması ile restorasyon projesi için onay kararları alındı. Projede ne var?Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile yüklenici firma Hasan Gürsoy’a ait olan Güryapı Şirketi mahalleye yönelik bir “restorasyon” projesi hazırladı. Projede 112 bin metrekareden oluşan alana, 124 adet daireden oluşan konut alanı, 680 araçlık otopark, 160 odalı otel, ofis, kafe ve restoranların inşa edileceği açıklandı. Projeye karşı yargı süreci devam ederken 1 Ekim’de mahallede yıkım çalışmaları başladı. Dip Sokak’ın her iki tarafından da mahalleye girişler güvenlik görevlilerince kapatıldı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 12 Ekim’de alana ziyaret gerçekleştirdiklerini, inşai faaliyetlerde; bina girişlerinin beton dökülerek yükseltildiğini, içeride zemin döşemelerin değiştirildiğini, tescilli bina kapısının kaldırılıp yerine çelik kapının takıldığını ve özgün malzemenin bozulduğunu,tescilli ağaçların kepçelerle devrildiğini tespit etti. Proje, tarihi dokunun bozulacağı ve mahallenin ruhunun yitirileceği gerekçeleriyle pek çok kesim tarafından eleştiriliyor. |
(TP)