Fotoğraf: Mepanews, haberi, bbc.com, bbcTürkçe ve bianet'ten derledik.
Taliban’ın Kabil’i de ele geçirmesinin ardından Afganistan’daki kadınlardan yardım çağrıları gelmeye başladı. Afganistanlı kadınlara Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden destek mesajları yağdı.
“Kadınlar endişeli”
Peki, Taliban kadın ve kız çocuklarının hayatını nasıl değiştirecek? Taliban sözcüsü Suhail Shaheen BBC News'e şunları söyledi: "Kadın haklarına saygı göstereceğiz." Ancak, birçok insan bbcc'ye, Afganistan'daki kadınlar için endişelerini dile getirdi.
Ülkenin bazı bölgelerinde Taliban'ın oradaki kadınlara kıyafetlerini değiştirmelerini emrettiği ve kadınları üniversiteden ve işlerinden eve gönderip işe geri dönmemelerini söylediğine dair haberler var.
İnsan hakları aktivisti Pashtana Durrani, Taliban'ın kadın hakları konusunda söyledikleriyle pratikte yaptıklarının iki farklı şey olduğunu söyledi.
"Kadınlar Taliban tarafından susturulmayacak" dedi, "Bugün bir mücadele vermek zorundayım, böylece gelecek nesil tüm bu çatışmalarla yüzleşmek zorunda kalmasın" diye ekledi.
Birçok Afgan vatandaşı BBC'ye önümüzdeki birkaç ayın zor olacağını ve çocukları modern okullara göndermek kadar basit bir şeyin mümkün olup olmayacağını bilmediklerini söyledi.
Taliban yönetimi altında neler olabileceğine dair korku ve belirsizlik nedeniyle, binlerce sakin ve yabancı uyruklu Kabil'den kaçmaya çalışıyor.
“Burka Taliban’la yayıldı”
Peki, Taliban yönetimi altındaki kadınlar ve kızlar için hayat nasıldı?
Taliban'ın 1996'dan 2001'e kadar Afganistan'daki önceki yönetimi sırasında, kızların normal bir okul eğitimi almalarına ve kadınların çalışmasına izin verilmedi. Taliban'ın ayrıca kadınların nasıl giyinip bakmaları gerektiği konusunda katı kuralları vardı.
Makyaj yasaklandı ve kadınlar burka (yüzü ve vücudu kaplayan uzun tek parça peçe) giymek zorunda kaldı. Kadınların dükkânlara gitmek isteseler bile yanlarında bir erkek akrabası olmadıkça evlerinden çıkmalarına izin verilmedi.
Kuralları çiğneyen herhangi bir kadın, alenen aşağılanmak veya dövülmek de dahil olmak üzere çok sert bir şekilde cezalandırılabilir. Bu süre zarfında Taliban, bu faaliyetlerin İslam'a aykırı olduğunu söyleyerek televizyon, müzik, uçurtma uçurma ve sinema gibi birçok şeyi de yasakladı.
Afganistan’da kadın hakları
1990'lı yıllarda Taliban'ın şeriat kanunları altında kadınlara ve ve kız çocuklarına sıkı yasaklar getirilmişti. Taliban 1996'da başkent Kabil'i ele geçirdi ve ardından hızla kadınların günlük hayatta özgürlük alanını daralttı.
bbc Türkçe'de yer alan habere göre, kadınların yanında bir erkek olmadan ve saçlarını ve bedenini saklayacak şekilde tamamen örtünmeden evden çıkması, siyasete atılması ya da kamusal alanda konuşması yasaklandı. Sağlık çalışanlarının tamamen erkeklerden oluşması nedeniyle yanında bir erkek olmadan kadınların sağlık hizmetlerine erişmeleri de mümkün değildi.
Kadınlar, Taliban'ın şeriat yasaları uyarınca günlük hayatta her alanda acımasız cezalarla karşı karşıya kalıyordu. Şimdi de benzer riskler var.
Burkasının altında vücutlarının en ufak bir kısmı görünse dahi kadınlar sokak ortasında kırbaçlanabiliyor, okula gitmek isteyen bir kız çocuk dayak cezası alabiliyordu. Zina ile suçlanan kadınlara verilen ceza ise sokak ortasında taşlanmaktı. Taliban savaşçıları 1996'da oje süren bir kadının baş parmağının ucunu kesmişti.
Kadınlar ve kız çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar da çok yaygındı. ABD'nin işgali sonrası 2001'in sonuna gelmeden Taliban artık ülkede gücünü kaybetti ve bunu takip eden yıllarda kadınların günlük yaşamında bazı özgürlüklerin önü açıldı.
Burka zorunluluğunun kalkması ile Taliban ve diğer muhafazakar grupların kısmen kontrolü devam ettirdiği yerler dışında kadınların tamamen örtünmeden sokağa çıkması mümkün oldu.
Okullar yeniden kız çocuklarına kapılarını açtı.
Kadın-erkek eşitliği kapsamında yasal değişikliklere gidildi. 2003'te kadınların hakları Anayasa'da güvence altına alınırken, 2009'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele kanunu getirildi. Kadınlar çalışma hayatı ve siyasette de daha görünür oldu.
Afganistan'da çalışma yasağının kalmasıyla, kadınların iş hayatına katılımı arttı.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, Afganistan'da 2010'da yüzde 15 ve 2015'te yüzde 19 olan kadınların iş gücüne katılım oranı, 2020 itibarıyla yüzde 22'ye yükseldi.
Afganistan Ulusal İstatistik ve Bilgi Kurumu'nun (NSIA) 2009'da paylaştığı verilere göre devlet kurumlarında yeni iş alımlarında kadınların işe alınma oranı, erkeklere göre daha yüksekti.
Bakanlıklar, büyükelçilikler ve valiliklerde üst düzey pozisyonlara yükselen Afganistanlı kadınlar, ülkenin geleceği için kritik meselelerde söz sahibi olmaya başladı. Son olarak Fawzia Koofi, Afganistan hükümetinin Taliban ile barış müzakerelerinde aktif rol aldı.
Dünya Bankası verilerine göre, 2020 itibarıyla Afganistan Meclisi'nde kadın milletvekillerinin oranı yüzde 27.
Kız çocukların eğitimi
Taliban'ın iktidardan uzaklaştırılması sonrası Afganistan'da en büyük ilerleme eğitimde kaydedildi. Kız çocukların eğitime katılımında da hızlı bir artış görüldü. Şimdi yeniden kadınların Taliban döneminde yaşanan baskılara maruz kalacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Mesela, Taliban yönetimi altında 2001 yılında okula giden kız çocukların sayısı sıfır iken, okula kayıtlı yalnızca bir milyon erkek çocuk vardı. Dünya Bankası verilerine göre 2012'ye gelmeden okula giden kız çocukların sayısı 3 milyona çıktı, okula kayıtlı kız ve erkek çocukların toplam sayısı da 7.8 milyon oldu. İlkokuldan sonra okula devam eden kız çocukların sayısı hala çok sınırlı.
Bitmek bilmeyen çatışmalar ve ülkenin sert iklimi ve zorlu coğrafyasının yanında, yoksulluk ve kültürel unsurların da etkisiyle özellikle kırsal bölgelerde kız çocukların eğitime erişiminde yaşanan zorluklar devam ediyor.
BM Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) geçen yıl yayımladığı rapora göre devam eden silahlı çatışmaların da etkisiyle okul çağındaki çocukların üçte biri (yaklaşık 3,7 milyon çocuk) okula gidemiyor. Bu rakamın yüzde 60'ını da kız çocuklar oluşturuyor.
Kız çocukların erken yaşta evlendirilmesi ve kızların toplumdaki konumuna yönelik bazı kültürel normlar da, bu ilerlemeyi yavaşlattı.
UNICEF verilerine göre ülkede 15 yaşından önce evlenen kız çocukların oranı yüzde 17. Afganistan yüzde 43 ile halen dünyada okur yazarlık oranının en düşük olduğu ülkelerden biri ve bu alandaki cinsiyet ayrımı aşılabilmiş değil.
(EMK)