Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır’da 2017 yılındaki Newroz kutlamasında vurularak öldürülen Kemal Kurkut ile ilgili tazminat davasında da “cezasızlık” kararı çıktı.
Ceza davasında da Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Kurkut’u vuran sanık polis Y.Ş.’nin beraatına karar vermişti.
MA’nın haberine göre, üniversite öğrencisi Kemal Kurkut'un ailesinin, “hizmet kusuru” gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı hakkında açtığı davada hükmedilen 256 bin TL maddi ve manevi tazminat kararı istinaf mahkemesince bozuldu.
Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi (istinaf), Diyarbakır 3. İdare Mahkemesi'nin idareyi sorumlu ve kusurlu bularak verdiği tazminat kararını, ailenin aleyhine bozdu.
TIKLAYIN - Anne Kurkut: Neden adalet yok?
Kurkut ailesinin avukatı Serdar Çelebi, İstinaf Mahkemesi'nin verdiği kararı, “Tabiri caizse ‘Kemal Kurkut’un bunu hak ettiğini’ söyleyip, davayı tümden reddetti” şeklinde değerlendirdi.
Meslekten çıkarma kararı da iptal edildi
İstinaf Mahkemesi bu kararına, Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin polis Y.Ş. hakkında verdiği beraat kararı ile hükmün kesinleşmesi sonrası olay yerinde bulunan tüm polisler hakkında yeniden soruşturma başlatılması kararını gerekçe gösterdi.
İstinaf Mahkemesi'nin kararıyla, Kurkut davasında yargılanan polis ile soruşturma aşamasında şüpheli olarak ifadesi alınan polis O.M.’nin Diyarbakır İl Polis Disiplin Kurulunca meslekten çıkarıldığı ortaya çıktı.
Kararda, Diyarbakır İl Polis Disiplin Kurulu’nun 25 Ocak 2019’da iki polisi meslekten çıkardığı ve yapılan itirazlar üzerine Diyarbakır 2. İdare Mahkemesi’nin meslekten çıkarma kararını iptal ettiği belirtildi. İstinaf Mahkemesi, bu durumu da kararına gerekçe gösterdi.
Mahkeme: Yasal sınırlar içinde öldürüldü
İstinaf, Kurkut’un öldürülmesinin “yasal sınırlar içinde kaldığını” belirterek, bunu da 2559 sayılı Polis Vazife Salahiyetleri Kanunu ile İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Mart 2017’de il emniyet müdürlüklerine gönderilen ve “koşulların oluşması durumunda tereddütsüz silah kullanma” yetkisi veren genelgesine dayandırdı.
İstinaf, genelgede yer alan “Zor ve silah kullanma yetkisi kanunlarda açık bir şekilde belirtilmiştir. Gerekmediği ve şartları oluşmadığı müddetçe hiçbir şekilde silah kullanılmayacak, şartlar oluştuğunda usulüne uygun silah kullanmakta tereddüt edilmeyecek, ancak personelimiz hedef göstermeksizin ve kargaşa çıkartabilecek şekilde havaya ateş etmeyecektir” şeklinde bakanlığı savundu.
İstinaftan “saldırganlık” iddiası
İstinaf mahkemesi, “Olayın oluş şekli dikkate alındığında, davacılar yakınının Nevruz alanında eylem yapmak için Nevruz alanına yakın yerde bulunan kasaptan uzun bir bıçak temin ettiği (…)” ifadeleriyle Kurkut’un “saldırgan bir eylemci” olduğunu iddia etti. Polislerin Kurkut’u ikaz ettikleri yönündeki beyanlarını doğru kabul etti:
“Tüm ikazlara uymayan davacılar yakınına yönelik güvenlik görevlilerinin silah kullanma yetkisinin oluştuğu, davacılar yakınına hedef alınmadan ikaz niteliğindeki açılan ateş sonucu yerden seken merminin isabet etmesi sonucu vefat eden davacının tüm bu süreçteki saldırgan eyleminin (ve ayrıca yaralı olmasına rağmen saldırgan tutumuna devam eden eyleminin) oluşan zarar ile idarenin sunduğu güvenlik hizmeti arasındaki illiyet bağını kestiği, idareye yüklenebilecek hizmet kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.”
İstinaf, olayda idarenin güvenlik hizmetinde kusuru bulunmadığını, Diyarbakır 3ç İdare Mahkemesi’nin verdiği tazminat kararının hukuka aykırı olduğunu ve tazminat talebinin reddine karar verdi.
Ne olmuştu? |
Adıyaman doğumlu Kemal Kurkut, İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü öğrencisiydi. Katılmak için gittiği Diyarbakır Newroz’unda 21 Mart’ta, Newroz Parkına yakın olan Evrim Alataş Caddesi üzerindeki polis kontrol noktasında vurularak hayatını kaybetti. TIKLAYIN - Kemal Kurkut'un Ailesi Anlatıyor: Gitarıyla Dünyayı Gezmek İstiyordu Olay anında çekilen fotoğraflarda, vücudunun üst bölümü çıplak haldeyken kontrol noktasında polislerle tartışan Kurkut, noktayı geçerek koşmaya başlıyor. Polislerden bazıları üzerine bazıları da havaya ateş açıyor. dihaber, bir polis amirinin “Ateş etmeyin” uyarılarına rağmen Kurkut’un vurulduğunu yazdı. Diyarbakır Valiliği ise Kurkut’un elinde bıçak olduğunu ve “intihar saldırganı olabileceği şüphesi bulunduğunu”, olayla ilgili inceleme başlatıldığını açıkladı. Cinayetle ilgili iki polisin ifadesi alındı, polislerden Y.Ş.’ye “olası kastla öldürmekten” müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, Y.Ş.’nin tutuklanması talebini ise şu gerekçeyle reddetti: “Sanığın soruşturma aşamasındaki beyanlarında kendisinin de ateş ettiğini belirtmesi ve dosya kapsamına yansıyan davranışları itibariyle kaçacağı ya da suç delilerini yok etme, gizleme veya değiştirme yönünde bir eylemde bulunacağı yönünde dosyaya yansıyan herhangi bir emare bulunmaması…” Dava beraatla bitti. |
(AS)