Fotoğraf: AA - Arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, Habertürk TV'de katıldığı canlı yayında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve insan hakları aktivisti/iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluklarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
İddianameleri okurken isyan ettiğini söyleyen Arınç, "Çocuk bile yazmaz bile demiştim, cübbeyi bile giyesim gelmişti" dedi.
Arınç, "Kavala'nın tutuklu kalmasına hayret ediyorum, Demirtaş'ın da tahliyesi olabilir" diye konuştu.
Arınç özetle şunları dedi:
“İddianameyle birlikte tahliye mümkün”
“3-4 seneden beri tutuklu olan bir insan hakkında iddianamenin yazılması ve iddianameyle birlikte tahliyenin de yapılması mümkün.
“Bunu tutukluluk istisnaidir, tutukluluk cezaya dönüşmemelidir ilkesi uyarınca söylüyorum.
“Devran’ı okuyun”
“Demirtaş konusu konuşulunca bizi dinleyenlere bir şey söylemek istiyorum. Demirtaş’ın yazdığı çok güzel bir hikaye kitabı var ‘Devran’ isminde. Ne olur onu alın bir okuyun.
“Ben bu süreçte onu okudum. Bu kitabı okuduktan sonra belki Demirtaş hakkında kanaatinizi değiştirmeyeceksiniz ama Kürtler ve Kürtlerin yaşadığı travma üzerinde kafanızda çok şeyler değişecek.
"Bu ülkenin mazlumlarından biri de Kürtlerdir. 1980'de Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlar sonra hepimizin ‘Devran’ hikayelerinden okumamız lazım.
“Demirtaş’ın tahliyesi olabilir”
“Ben Başbakan Yardımcısı iken de çözüm süreci içinde bazılarının tahliyesi sağlanmıştı. Bunun da tahliyesi olabilir. Yargıçlar, savcılar, mahkemeler özgürlükçü düşünsünler.
“Bugün adalette yapılacak reformun temelinde yazmasa bile ‘özgürlükçü düşünmek’ vardır.
“Kavala’nın bırakılması lazım”
“Kavala hakkında iddialar yeni iddianame haline geldi. Ama adam 2017’den beri tutuklu.
“Beni bir şey zannettikleri için herhalde, bazı iddianameleri getiriyorlar. Ben okudum. Onun halen tutuklu kalmasına hayret ediyorum. Tahliye edilmesi lazım.
“Okuduklarımdan yola çıkarak söylüyorum. Ben hakim-savcı değilim. Ama ey hakim ve savcılar… Ceza hukukunda kimsenin kalbini yarıp bakamazsınız. Zanla, şüpheyle, kıyas yoluyla delil uyduramazsınız.
“İddianameleri okuyunca isyan ettim”
“Ben 30 yıllık ceza avukatıyım. Bu iddianameleri okuduğum zaman ‘Çocuk bile yazmaz bu iddianameleri” diye isyan etmiştim.
“Hatta ‘cübbemi giyesim geliyor’ dediğimde bizim camiadan bir troll, ‘Cübbeli Bülo’ diye beni teşhir etmişti.
“En azından tedbir olarak bırakılmalılar”
“Hukuku bilen insanlar, bu suçlamaların afaki olduğunu düşünebilir, bazılarının bir algı yaratmaya dönük olduğunu da düşünebilir. Rahip Brunson’da böyle olmadı mı? Deniz Yücel’de böyle olmadı mı? Büyükada’da toplanmış bunlar, vay hainler, kim bilir ne konuştular… Kimsenin kalbini yarıp bakamayız. Ne konuştular, bileceğiz. Neden biraraya geldiler bileceğiz. Yaptıklarını eyleme döktüler mi, bileceğiz. Maddi olay başlangıcına bakacağız.
“Bir hukukçu olarak söylüyorum, bu isimlerin en azından tedbir olarak tahliye edilmeleri lazım. Mahkeme yine ne karar verecekse versin. Çünkü o mahkemenin vereceği kararın bir denetim mekanizması var. İstinafa gidecek, oradan Yargıtay’a gidecek.” (EKN)