Haberin İngilizcesi için tıklayın
Başak Demirtaş, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş ile tutuklanmasının dördüncü yıldönümünde yaptığı görüşmenin ardından video mesaj paylaştı.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Başak Demirtaş, şunları söyledi:
"Dört yıl önce bugün, Selahattin ve yol arkadaşları, bir gece yarısı operasyonuyla adeta kaçırılarak rehin alındılar.
"İlk günden bugüne haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam etmiş olabilir, halen rehin tutmaya devam ediyor olabilir ama teslim alamadılar, alamayacaklar da.
"Selahattin ve ben gücümüzü sevgimizden, haklılığımızdan, sizlerin bize olan sevgisinden ve desteğinden aldık. Bizler bu güçle özgür yarınlarda, sevdiklerimizle kucaklaşabileceğimiz günler gelinceye kadar her türlü zulme karşı büyük bir moralle ve dirençle mücadele etmeye devam edeceğiz. Ve asla yılmayacağız elbette. Edirne’den herkese selamlar, sevgiler."
Biraz önce Selahattin ile görüştüm. Geçen 4 yılı konuştuk. pic.twitter.com/fy0lhJz6P3
— Başak Demirtaş (@Basak__Demirtas) November 4, 2020
HDP: 4 Kasım araştırılsın
HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç TBMM'ye 4 Kasım ile ilgili araştırma önergesi sundu.
"Seçilme hakkı; sadece seçimlerde aday olma hakkını değil, seçildikten sonra milletvekili olarak parlamentoda bulunma hakkını da kapsar. Milletvekilinin yasama faaliyetine katılmasına yönelik herhangi bir müdahale, sadece onun seçilme hakkına değil, aynı zamanda seçmenlerinin serbest iradelerini açıklama hakkına da yönelik müdahaledir. Zira seçme hakkını kullanan yurttaş, temsil yetkisini vermiş olduğu parlamenterin kendi menfaatlerini savunacağına olan inanç ile hareket etmektedir.
"Yasama yetkisini elinde bulunduran milletvekili, seçim hakkı çerçevesinde bu görevini sürekli bir biçimde ifa etmekle mükelleftir. Yargı organının bu hak ve görevi kendi inisiyatifine göre belirlemesi demokratik hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
"HDP milletvekillerine yönelik tavır, bir dönem demokratikleşme yönünde adımlar atan siyasi iradenin bu yoldan hızla dönerek otoriterleşme yönünde devam etmesinin de bir adımıdır. Demokratik siyaset, bu süreçten itibaren irtifa kaybederken, geri dönüşü olanaksız zayiatlar verilmiştir.
"4 Kasım siyasi darbesinin hukuk dışılığı izahtan vareste olup, bununla beraber ülke halklarının ortak geleceği açısından yaratmış olduğu tahribatlar ile birlikte değerlendirildiğinde, son derece vahim bir tablo ile karşı karşıya olunduğu açıktır. Bu nedenle milletvekillerinin tutuklandığı gün olan 4 Kasım siyasi müdahalesinin etki ve sonuçlarının araştırılması; hukukun üstünlüğüne ve kuvvetler ayrılığına dayanan etkili ve anlamlı bir demokrasinin temellerinin atılması ve devamlılığı açısından hayati önemdedir." (RT)