* Fotoğraf: Pixabay
Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Türkiye hapishanelerinin ve özel ihtiyacı olan mahpusların durumunu anlattığı “CİSST 2019 Yıllık Raporu”nu yayınladı.
Derneğin, Hollanda Büyükelçiliği’nin fon desteği ile yürüttüğü “İzleme, Raporlama ve Savunuculuk Faaliyetlerinin Niteliğinin Arttırılması (Increasing Quality of Monitoring, Reporting and Advocacy)” Projesi kapsamında yayınladığı rapor, 2019 yılını kapsayan sürece dair bilgiler içeriyor.
Didem Sağlam ve Hilal Başak Demirbaş’ın hazırladığı, editörlüğünü Fahrettin Biçici’nin yaptığı 76 sayfalık rapora şu isimler katkı sundu: Aylin Çelikçi, Berivan Korkut, Cansu Şekerci, Dadlez Sabak, Ezgi Yusufoğlu, Jiyan Ay, Mine Akarsu, Serdar Usturumcalı.
Genel durum ve özel ihtiyaçları olan mahpuslar
Rapor hapishanelerde yaşanan sorun ve ihlalleri iki bölümde inceliyor.
İlk bölümde hapishanelerle ilgili genel durum, hak ihlallerinin yoğunlaştığı alanlar, hapishane ve infaz rejimindeki tarihsel dönüm noktaları anlatılıyor.
Raporun ikinci kısmı ise, CİSST’in 2012 yılında “Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar” Projesi ile hayata geçirdiği LGBTİ+, çocuk, kadın, işçi, engelli, öğrenci, yabancı ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların sorunlarını özel olarak ele alan tematik alan çalışmalarının bulgularına ayrıldı.
“Kapasite düzenlemeleri hak ihlallerine yol açtı”
Raporda, hapishanelerin tarihsel arka planı bugünkü durumuna kadar şöyle anlatılıyor:
“70’li yıllarda 50-60 kişinin birlikte kaldığı koğuşlardan “güvenlik” gerekçesiyle küçük koğuş sistemine geçildi. Bu sistemle günümüzde kullanımı devam eden koğuş tipleri oluşturuldu.
“2004 yılındaki kanun değişikliği ile birlikte suç kategorilerini ve hapis cezalarının sürelerini doğrudan etkileyen yeni ceza kanunu yürürlüğe girdi, bu süreçte “mahpusların topluma kazandırılması” gibi ilkeler öne çıktı.
“2005 yılı ile 2015 yılı arasında mahpus nüfusu hızla yükseldi. Özellikle 2016 yılının temmuz ayında gerçekleşen “darbe girişimi” sonrasında artan tutuklamalarla birlikte mahpus nüfusu yükselmeye devam etti.
“2016-2017-2018 yıllarında artan nüfus ile de Türkiye mahpus sayısı anlamında dünya ortalamasının üzerine çıktı. 2019 yılında da Türkiye hapishanelerinde bu değişim ve dönüşümün etkileri gözlemlendi.
“Bu dönemde hapishanelerin var olan kapasitelerinin arttırılması için hapishane ve koğuşlarda düzenlemelere gidilmiş bu durum mahpusların yaşam alanlarını kısıtladığı gibi birçok hak ihlaline de zemin hazırlamıştır.”
“Hak arama mekanizmaları işlevsizleşti”
Artan nüfusla birlikte artan hak ihlalleri de şöyle açıklandı:
* “Darbe girişimi” sonrasında ilan edilen OHAL ile birlikte mahpusların haklarını kısıtlayan KHK’ler yürürlüğe girmiş, bu süreçte mahpusların mektuplarına el konulmuş ve avukat görüş hakları sınırlandırılmıştır. Mahpuslar yaşadıkları ihlalleri aktaramadıkları gibi hak arama mekanizmaları da işlevsizleşmiştir.
* Hapishanelerin kapasitesinin artırılmasına yönelik yapılan çalışmalara ek olarak şehir merkezlerinden uzak arazilere de yeni hapishane yerleşkeleri kurulmuştur. Bu durum mahpus ve yakınlarını maddi ve manevi olarak fazlasıyla negatif etkilemiştir.
* Yeni açılan hapishaneler de mahpusların temel haklarını gözetecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak ortamları sağlayamamış; hijyen, yemek ve ısınma ve sağlık sorunları devam etmiştir.
* Tüm bu durumlara ek olarak mahpuslar isteklerinin dışında zorunlu olarak sevk edilmiş, sevk edildiklerinde çıplak aramaya maruz kalmış, ifade özgürlüğü bağlamında kısıtlamalarla karşılaşmış, atölyelere ve aktivitelere çıkarılmamış, sık sık koğuş aramalarına, fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmışlardır.
* İhlallere yönelik şikayetçi olmak isteyen mahpuslar sık sık disiplin cezası almakla tehdit edilmiş ve bir nevi disiplin cezaları ek bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılmıştır.
* Hapishanelerde bulunan revirlerde yeterli sağlık malzemesinin bulunmaması ve sağlık personelinin yetersiz olması mahpusların tedavi olmaları yönünde ciddi bir engel teşkil etmiştir.
* Sağlık sorunu yaşayan ve hapishane revirlerinde tedavisi mümkün olmayan mahpuslar hastane sevki sürecinde ring araçlarında, hastanelerin bekleme odalarında ve mahkum koğuşlarında teşhis ve tedaviye erişmekte birçok aksaklık/sorunla karşılaşmıştır.
* CİSST 2019 Yıllık Raporu’nun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)