* Fotoğraf: 22 yaşındaki Afganistanlı, engelli mülteci, Midilli’deki Moria kampında kalıyor. HRW’ye yaptığı açıklamada, duşlara erişemediği için bazen denizde yıkanmak zorunda olduğunu anlattı.
Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasının ikinci yılında konuyla ilgili açıklama yapan hak örgütleri, Yunanistan’dan yetkililerin verdiği rakamlara göre, 13 bin mültecinin Yunanistan adalarına sıkışıp kaldığını ifade etti.
18 Mart 2016’da imzalanan ve 20 Mart 2016’da uygulamaya geçen anlaşma çerçevesinde, bu tarihten sonra Türkiye’den Ege’yi geçerek Yunanistan’a giden mültecilerin geri gönderilmesi öngörülüyordu. Anlaşmanın sonucu olarak bazı mülteciler savaşın sürdüğü ülkelerine zorla geri gönderildi, binlerce mülteci ise Yunanistan adalarındaki hapishaneden bozma kamplara sıkışmış durumda.
“Temel haklara erişemiyorlar”
Dokuz hak örgütü, mültecilerin, “Ege’deki adalarda içler acısı koşullarda kaldıklarını”, temel haklara ve korumaya erişemediklerini açıkladı.
Açıklamada imzası bulunan örgütler şöyle: İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch / HRW), Uluslararası Af Örgütü, Caritas Hellas, Mülteciler için Yunanistan Konseyi, Yunanistan Mülteci Forumu, Oxfam, Praksis, Avrupa Mülteci Hakları, İspanya Mülteciler için Komisyon (CEAR).
“Karantina siyasetine son verin”
Mültecilere geçiş hakkı için #OpenTheIslands [#AdalarıAçın] adlı bir kampanya yürüten dokuz hak örgütü, Yunanistan hükümetine, mültecileri kötü koşullara hapseden “karantina siyasetini” sonlandırma ve anakaraya geçişlerine izin verme çağrısı yaptı.
Af Örgütü Yunanistan Direktörü Gabriel Sakellaridis, “Bir zamanlar kurtuluş ve umudun sembolü olarak görülen Yunanistan adaları, bu kapatma siyaseti sonucunda, mültecilerin aylarca tutulduğu ve onlara fazladan eziyete sebep olan açık cezaevlerine dönüştü” dedi.
“Yunanistan yetkilileri, AB’nin de desteğiyle bir an önce mültecilerin anakaraya güvenle geçişini sağlamalıdır.”
Ayrıca, anakaraya geçişine izin verilen mültecilerin ruhi ve fiziki sağlığa erişim haklarının da sağlanması gerektiği ifade edildi.
Hak örgütleri, bu “karantina siyasetinin” AB ülkelerinin ve Avrupa Komisyonu’nun desteğiyle sürdüğünü ve mültecilerin iltica başvurusunda bulunmasını engellediğini açıkladı.
“Adalarda kendilerini güvende hissedemiyorlar”
Yunanistan hükümeti, Aralık 2017’de taahhüt ettiği gibi 7 bin mültecinin ülkeye girişine izin verdi ancak o tarihten bu yana adalara 5 bin mülteci daha ulaştı.
En çok mülteci barındıran adalar Midilli, Sakız, Sisam, Leros ve Kos. Bu adalarda yaklaşık 10 bin mülteci, kapasitesi 6 bin civarındaki kamplarda yaşıyor.
Çoğu yağmura ve soğuğa dayanıksız iptidai çadırlarda barınmaya çalışıyor. Kadınlar ve çocuklar bu kamplarda, kaçtıkları ülkelerindekine benzer şekilde şiddet ve istismara karşı korunmasız durumda. Aşırı kalabalık kamplarda güvenlik sağlanmıyor. Engelliler içinse temel banyo ve tuvalet ihtiyaçlarına erişim hakkı sağlanamıyor.
Havanın ısınmasıyla geçişlerin artması ve adalardaki mülteci nüfusunun da artması bekleniyor.
HRW Yunanistan Araştırmacısı Eva Cossé, “Savaş ve şiddetten uzaklaşıp güvenlik ihtiyacı içinde olan insanlar Yunanistan adalarında da kendilerini güvende hissedemiyor” diyor. (AS)