Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Dersim’de komşusuna yaptığı ziyaretten dönerken jandarma operasyonunda vurulan Hıdır Taydaş’ın başvusuyla ilgili kararını bugün açıkladı.
AİHM, Türkiye’yi “yaşam hakkını ihlalden” mahkum etti.
Altı yıl önceki olayda jandarma “uyarı ateşi açtığını” ileri sürmüş, kendisini şöyle savunmuştu:
“PKK’li sandık, dur ihtarına uymadılar ateş açtık. Ama öldürmek için ateş açmış olsaydık Taydaş da kardeşi de sağ kurtulamazdı.”
Jandarmanın “uyarı ateşi” olduğunu iddia ettiği olayda 26 boş kovan bulunmuş, Taydaş da vücudunun sekiz yerinden hayati tehlike oluşturacak şekilde ağır yaralanmıştı.
“Öldürmek için ateş açılmış”
İzmir’de yaşayan Dersimli Hıdır Taydaş, kardeşiyle birlikte Mazgirt ilçesinin Gölek mezrasındaki bir evden çıkarken, 3 Eylül 2007’de saat 20:00 civarında, Jandarma Özel Harekatçılar tarafından vuruldu. Bacağına, koluna ve sol omzuna sekiz kurşun isabet etti. Kardeşi yara almadan kurtuldu.
13 Kasım 2007 tarihli Fırat Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporuna göre, aldığı yaralar hayati tehlike barındırıyordu.
Taydaş Elazığ Askeri Hastanesi ve Fırat Üniversitesi Hastanesi’nde 3 ve 19 Eylül’de ameliyat oldu. Ailesinin talebi üzerine Ege Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi.
27 Haziran 2011 tarihli Karşıyaka Devlet Hastanesi raporuna göre, bacaklarında yüzde 48 omzunda da yüzde 10 fonksiyon kaybı var, ateşli silah yaralanması sonucu kalıcı sakatlık oluşmuş durumda ve koltuk değnekleri olmadan yürüyemiyor.
Olay yeri raporunu, vuranlar yazdı!
4 Eylül 2007’de, olaydan bir gün sonra hazırlanan olay yeri raporunda, Taydaş ile kardeşine ateş açan iki askerin de imzası vardı. Rapora göre, bölgede PKK militanlarının olduğu ihbarını alan Jandarma operasyon düzenlemişti.
Taydaş ile kardeşi konuk oldukları evden çıktıkları sırada, jandarma dur ihtarı yaptıklarını belirtti. Rapora göre Taydaş ile kardeşinin elinde silah olduğu sanıldı ve ateş açıldı. “Biz köylüyüz” diye bağırmalarının ardından ateşi kesen jandarma yanlarına gittiğinde silahlarının olmadığını gördü.
Jandarmanın raporuna göre toplam 13-14 el ateş açıldı. Ancak olay yerindeki incelemede 26 boş kovan bulundu.
“İsteseydik öldürürdük”
Taydaş ve kardeşi S.T. Mazgirt Cumhuriyet Savcılığı’na jandarma hakkında suç duyurusunda bulundu.
S.T. savcılığa verdiği ifadede, jandarmanın uyarı yapmadan ateş açtığını, kendilerinin meşale taşıdıklarını ve ellerinde silah olmadığını açıkça görülebildiğini söyledi. Birliğin komutanı İ.S. de ifadesinde, “öldürme kastıyla ateş açsaydık Taydaş da kardeşi de sağ kurtulamazdı” dedi. İ.S. ayrıca kardeşlerin meşale taşıdığını kabul etti ve “bunları başka bir PKK’li gruba mesaj vermek için ellerinde tuttuklarını düşündüklerini” söyledi.
Mazgirt savcılığı görevsizlik kararı vererek dosyayı Elazığ Askeri Savcılığı’na gönderdi. 31 Aralık 2008’de askeri savcılık takipsizlik kararı verdi. Malatya Askeri Mahkemesi de 6 Nisan 2009’da savcılığın kararını onayladı ve altı jandarma hakkında dava açılmamasına karar verdi.
Taydaş AİHM’e başvurdu. AİHM kararını bugün açıkladı. Türkiye’yi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesi uyarınca “yaşam hakkını ihlalden” suçlu buldu. Türkiye Taydaş’a 52 bin Euro manevi 285 Euro da masraflar için maddi tazminat ödeyecek. (AS)