Teğmen Mehmet Tümer, er İbrahim Öztürk'ü pimi çekilmiş el bombasını tutmaya zorlamasını, "fırsat eğitimi kapsamında, el bombasının önemini kavraması için yaptım" diyerek açıkladı.
Elazığ Karakoçan'daki taburda gerçekleşen olayda, Çavuş İbrahim Yaman ve erler Öztürk, Ali Osman Altın ve Mesut Bulut ölmüştü.
Milliyet'in haberine göre, tutuklanan Tümer, ifadesinde bombayı Öztürk'e 17 Ağustos'ta, saat 10:30 civarında verdiğini, patlamanın tam saatini hatırlamadığını, 11:00-11:30 arası olabileceğini söyledi. Tümer olayı şöyle anlattı:
"Saat 10:30 civarında İbrahim Öztürk'ü mevzide ayakta gördüm, yanına gidip el bombasının nerede olduğunu sordum. Bu sırada Ahmet Şensoy istirahat için uyuyordu. İbrahim el bombasını mevzi içinde aradı, bulamadı. Halen el bombasının alınmış olduğundan haberdar değildi.
"Bulamayınca beraberimde götürdüğüm bombayı göstererek 'Burada, gece uyuduğun için alındı' dedim. Fırsat eğitimi kapsamında el bombasının pimini çekerek 'mandalını bırakmadığın sürece patlamaz' deyip, bombayı eline verdim. Bundan maksadım, el bombasının önemini kavramasıydı. Ayrılma dedim."
"Sonra pimi takacaktım"
"Mevzime döndüm. İki mevzi arasında yaklaşık 15 metre kadar mesafe vardır. İbrahim Öztürk'ün, kendi mevzisi yakınındaki roket mevziine gittiğini gördüm. Bu iki mevzi arası takriben 20 metre kadardır. Uyarıp mevzisinde beklemesini emrettim. Yanıma geldi pimi istedi. Gelip takacağımı, mevzisine gitmesini söyledim. Mevzisine döndü, bir iki dakika sonra tekrar roket mevziine gittiğini fark ettim. Bu kez yanıma çağırdım, tekrar mevzisine gidip oturmasını, pimi gelip takacağımı söyledim. Bu sırada ben kendi mevzimdeydim. Yaklaşık 15 dakika sonra patlama sesi duyuldu. Saati hatırlamıyorum, 11:00-11:30 arası olabilir.
"Sonradan duyduğuma göre İbrahim elindeki el bombasıyla benim göremeyeceğim şekilde üç mevzi dolaşmış, üçüncü mevzide patlama gerçekleşmiş.
"Patlama sesini duyunca koşarak sesin geldiği yere gittim. İbrahim'in mevzisinin önünde şiarın üzerinde yüzükoyun yığıldığını gördüm."
Öztürk'ün ailesi "Peşini bırakmayacağız" diyor
Aynı habere göre, Öztürk'ün dayısı Mehmet Emin Ayhan, "Bu işin peşini bırakmayacağız" dedi, şöyle konuştu:
"Yeğenim elinde bombayı patlatıp, ölecek biri değildi. Vatansever ve bilinçli bir çocuktu. Biz askere gönderiyoruz, bu ülkeyi beklesin diye, ölüme göndermiyoruz. Durumun böyle olduğunu düşünmüyorduk. Televizyonlardan duyup okuduktan sonra, böyle olduğunu düşünmeye başladık. Pimi çekilmiş bomba eline verilmiş. Ben de askerlik yaptım, böyle eğitim görmedim. Aile olarak bu işin peşini kesinlikle bırakmayacağız."
"Kaza" denmişti
Olayın ardından Elazığ Valisi Muammer Erol "kaza" demiş, ancak Taraf gazetesinin haberinin ardından "Bana o gün Elazığ Kolordu Komutanlığı'ndan olayın kaza olduğu söylendi. Ben de bu bilgiye dayanarak açıklama yaptım" diye konuşmuştu.
Afyonkarahisar'da toprağa verilen Altın'ın abisi Mehmet Altın, kardeşinin iç güvenlik operasyonları sırasında öldüğünün, Samsun'da toprağa verilen Yaman'ın babası Adam Yaman da sadece mevzide patlama olduğunun söylendiğini aktarmışlardı. (TK)