Pimini çekip verdiği el bombası nedeniyle dört askerin, İbrahim Öztürk, Mesut Bulut, İbrahim Yaman ve Ali Osman Altın'ın ölümüne neden olan Teğmen Mehmet Tümer'in yargılanmasına bugünkü duruşmada devam edildi.
Tümer, Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde dün (14 Ekim) başlayan davada, nöbette uyuyan Öztürk'ü eğitmek amacıyla pimi çekip el bombasını verdiğini, Öztürk'ün iki kez pimi takmasını istemesine karşın bunu yapmadığını kabul etmiş, bunu 56 günlük teğmen olarak tecrübesizliğine bağlamış ve üzgün olduğunu söylemişti.
Ancak bianet'in görüştüğü Öztürk ailesinin avukatı Özgür Murat Büyük eylemin cezalandırma amaçlı olduğunu söylüyor. "Nöbette uyuyan askere yetkisi olan ceza verebilir. Hukuk kuralları uygulanmalıydı. Ama bu olayda böyle değil. Pimsiz bomba cezalandırma niteliğinde."
"Teğmen Tümer, ben böyle eğitim almadım, görmedim, dedi"
Büyük, Tümer'e pimi çekilmiş el bombası gibi bir eğitimi kendisinin alıp almadığını veya görüp görmediğini sorduklarını, onun da olumsuz yanıt verdiğini anlattı. Öztürk'ü tanıyan dokuz tanık askerin de aynı yanıtı verdiklerini söyledi.
Bugünkü duruşmada, tanıklar dinlendi, olay yerini inceleyen bilirkişinin verdiği bilgiler dinlendi. Duruşmaya bomba uzmanı ve eğitim uzmanı iki bilirkişinin dinlenmesi ve olay yerinde keşif yapılması için yarın (16 Ekim) devam edilecek.
Dört asker 17 Ağustos'ta ölmüştü. 18 Ağustos'tan beri askeri cezaevinde tutuklu olan Tümer, "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçlamasıyla yargılanıyor. Ancak Büyük, Tümer'in "olası kasıtla ölüme neden olmak"tan yargılanmasını istediklerini, bu durumda şimdi 2-15 yıl arası hapis cezası öngörülürken, cezanın çok daha fazla olacağını söyledi.
Tümer'in avukatı: Fırsat eğitiminden başka şansı yoktu
Tümer'in avukatı Behiç Cantürk, müvekkilinin kişisel ceza verme yetkisi olmadığını, "dövemeyeceğini, sövemeyeceğini", yapacağı tek şeyin "fırsat eğitimi" olduğunu, pimi çekilmiş el bombasını vermesinin de bu kapsamda olduğunu savundu.
Ancak duruşmada dinlenen Çavuş Mustafa Sezer de "Daha önce de eğitim yapıyorduk ama o ana kadar böyle bir ceza olmamıştı" diye konuştu.
Ayrıca olayın idari tahkikatını yapan Albay Fikret Öcal da, Tümer'in nöbette uyuyan personeline kendisinin ceza verebileceğini ya da telsiz aracılığıyla bölük komutanına bildirerek ceza verdirme yetkisi olduğunu söyledi.
Yayın yasağı talebi reddedildi
Cantürk, dava sayesinde askeri mevzuatın yayınlandığını ve böylece "düşmana bilgi verildiğini" iddia etti. Cantürk dünkü duruşmada da "taraflı yayınların önlenmesi" için yayın yasağı getirilmesini istedi. Ancak mahkeme bu talebi kabul etmedi. Dava açık devam edecek.
Albay Öcal: Teğmen'inki uygunsuz emir
Öcal, ayrıca Teğmen Tümer'in Emniyet ve Kaza Önleme talimatlarına uygunsuz davrandığını, tecrübesiz olduğunu, erlerini tanımadığı için yetersiz olduğunu, duruma müdahale etmeyen astsubayların da kusurlu olduğunu dile getirdi.
Davada olay yerini inceleyen Kıdemli Başçavuş Hüseyin Bülbül de, patlamaya yere düşen el bombasının neden olduğunu, ancak bu sırada Öztürk'ün ayakta mı, oturuyor mu olduğunun anlaşılamayacağını söyledi.
Davada Öztürk'ün "disiplinsizliği" tartışılıyor
Avukat Büyük, davada sürekli olarak Öztürk'ün "disiplinsiz" olup olmadığının gündeme getirildiğini, aslında Öztürk'ün verilen görevleri yapan, ancak haksızlıklara karşı susmadığı için, "asi ve disiplinsiz" olarak nitelendiğini söyledi. Tanık askerlerin şimdiye kadar Öztürk'ün disiplin cezası almadığını söylediklerini de aktaran Büyük, buna bakılması için Öztürk'ün sicil dosyasını istetiklerini de dile getirdi.
Bugünkü duruşmada Öztürk ailesi ve Büyük, mahkemeye "yargılanan Teğmen Tümer mi, yoksa Öztürk mü" diye sordu.
Yaman ve Altın aileleri yok
Avukat Büyük, dünkü duruşmayı izleyen Bulut ailesinin bugünkü duruşmada davaya katılmak için başvurduğunu ve kabul edildiğini, ancak Yaman ve Altın ailelerinin duruşmaya gelmediklerini, gelmelerini istediklerini de dile getirdi. (TK)