Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Ekim’de yapılan operasyonda gözaltına alındıktan sonra dokuzu tutuklanan, biri serbest bırakılan 11 Mezopotamya Ajansı (MA) ve JINNEWS çalışanı hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Gazetecilerin tutuklanmasından üç buçuk ay sonra iddianame hazırladı.
Savcı Zafer Ergün hazırladığı 210 sayfalık iddianamenin büyük bir bölümü yoruma dayalı bir şekilde hazırladı.
Haberlerin yanı sıra delil olarak gazetecilerin alınan ifadelerini, el konulan dijital materyallerin inceleme sonuçlarını ve HTS kayıtlarını suç olarak gösterdi. Savcı Ergün, tüzel kişiliği olmasına rağmen Mezopotamya Ajansı’nı “sanık” olarak gösterdi.
149 haber suçlama konusu oldu
İddianamede Mezopotamya Ajansı’nda yayınlanan 149 habere yer aldı. Savcı, Mezopotamya Ajansı ile ilgili araştırmasında, ajansın Abdullah Öcalan’a yönelik tecride dair avukatları ve siyasetçilerle yaptığı haberleri, siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik kimyasal silah saldırılarını protesto etmek amacıyla yaptığı açıklamalara dair haberleri olduğu gibi kopyalayarak, iddianameye koydu.
İddianamenin büyük bölümü 92’si PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit, 21’i kimyasal silah saldırıları, 19’u Dedeoğulları katliamı ve ırkçı saldırılar, 16’sı Kürt sorununa dair siyasetçilerin, insan hakları savunucularının görüş ve değerlendirmeleri ile yapılan basın açıklamalarından ve toplantılarından, biri kar yağışı nedeniyle yolların kapanması haberlerinden oluştu.
İddianamede, MA’da 18 Ocak 2021’de yayınlanan “Serhat’ta 349 yerleşim yerinin yolu kapandı” başlıklı Van ve Hakkari’de etkili olan kar yağısı nedeniyle yolların kapanmasıyla ilgili haberin yer alması dikkat çekti.
Savcı haber için “sözde haber olarak müzahir kitleye yönelik servis edildiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verdi.
Tanıkların gazetecilerle ilgili beyanı yok
Savcı Ergün, iddianamede, 28 Şubat 2020’de Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alınan Hüseyin Durudeniz, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ifadesi alınan Kerem Gökalp, “Ulaş” kod adlı gizli tanık, 22 Nisan 2020’de Mardin Nusaybin Terörle Mücadele Büro Amirliği’nde ifadesi alınan Müjde Dal, 14 Nisan 2019’da Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifadesi alınan Özgür Baran’ın Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS ile ilgili beyanlarına yer verdi. Ancak açık ve gizli tanıkların gazetecilerle ilgili tek bir beyanı iddianamede yer almadı.
Gazeteciler hakkında tek tek beyanda bulunan “k8ç4b3l1t5” kod adlı gizli tanık ise sadece gazetecilerin MA ve JINNEWS’te çalıştıklarını ve hangi kentte yaşadıklarını anlattı.
Suçlamalara dair delil yok
Gazetecilerin legal/illegal eylemlere katıldığını iddia eden savcılık, söz konusu eylemlere ilişkin herhangi bir delil sunmadı.
İddianamede gazetecilerin haber yapmak için katıldıkları cenaze törenleri de suçlama konusu yapıldı.
Savcı gazeteci Zemo Ağgöz’un hakkında bir dosyadan dolayı yakalama kararı bulunan ve Fransa’da iltica eden ablasıyla irtibatlı olması da iddianameye konu etti.
Savcı Ergün gazetecilerin halay çekip şarkı söylemesi de suçlama konusu yaptı. Gazeteci Selman Güzelyüz’ün katıldığı bir piknik etkinliğinde şarkı söyleyip halay çekmesini suç olarak değerlendirdi. Ancak söz konusu suçlamaya dair herhangi bir belge ve görüntü sunmadı.
Ev adresleri suçlama konusu
Savcı iddianamede MA’nın Ankara Bürosu’nu da illegalize etti. Gazetecilerin yaşadığı evlerin “görüşme ve barınma amaçlı” kullandığını ileri sürdü.
Gazetecilerin Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi’nde (MERNİS) adres kaydının bulunduğunu belirten savcı Ergün iddianamede, herhangi bir bilgi ve belge göstermeden, “...ülke genelinde farklı illerde adres değişikliği yaptıkları ve bu adreslere deşifre olmamak adına kayıt yaptırmadıkları” yorumunu yaptı.
MA’nın mikrofonu da suçlu
Savcılık, MA’nın mikrofonunu taşıyan milletvekillerinin attığı sloganlardan suç üretti. İddianamede, “... Abdullah Öcalan'ın sözde tecrit uygulamasını protesto etmek isteyen HDP Milletvekillerinin katıldığı protesto eylemine katıldığına dair görüntülerin yer aldığı, bu görüntülerde Mezopotamya Haber Ajansına ait mikrofonu elinde tuttuğu, haber içeriğindeki grubun ‘PKK halktır, halk burada, selam İmralı'ya bin selam, Zap Avaşin Metina Selam Sana Gerilla’ şeklinde slogan attığı…” ifadelerine yer verdi.
Gazetecilerin seyahatleri iddianamede
Gazetecilerin çalıştığı JINNEWS “Jen News” olarak yazıldığı iddianamede, gazeteci Öznur Değer’in çok fazla uçak seyahati yapması dahi suçlama konusu yapıldı.
Değer’in Ankara’nın Altındağ ilçesinde saldırıya uğrayan Suriyeli mültecilerle haber yapmak için evlerine gitmesine ise, savcı “Suriyelileri provoke etmek amacıyla bir ailenin evinde bulunduğunun anlaşıldığı” yorumunda bulundu.
Savcı 165 yıl hapis istedi
İddianamede, PKK/KCK tarihine üç kez, gizli ve açık tanıkların gazetecilerle ilgili olmayan beyanlarına 2 kez yer veren savcı, gazetecilerin “örgüt üyesi” olduğunu iddia etti.
Savcı, 11 gazeteci hakkında ayrı ayrı 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti. İddianame, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
TIKLAYIN - Tutuklanan 9 Kürt gazeteci kimdir?
(HA)