Ankara’da, Mezopotamya Ajansı (MA) ve JİNNEWS’ten 11 gazetecinin ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla yargılandığı davada karar bugün çıktı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, MA’dan sekiz gazeteci Diren Yurtsever, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, Zemo Ağgöz, Deniz Nazlım ve Öznur Değer’e 6 yıl 3'er ay hapsi cezası verdi. JINNEWS’ten Habibe Eren, MA’dan Ceylan Şahinli ve MA eski stajyeri Mehmet Günhan’ı beraat ettirdi.
Duruşmaya gazeteciler katılmazken avukatları hazır bulundu. Avukatlar iddia makamının, bir önceki celsede ceza istemiyle verdiği mütalaaya karşı savunma yaptı.
Gazetecilerin avukatların Resul Temur, dosyada soruşturmanın istihbari bilgi üzerine açıldığını ancak dosyada buna dair belge bulunmadığını belirtti, dosyanın sadece gizli tanık beyanı üzerinden ilerlediğini söyledi. Yargılama süresince ortaya herhangi bir delilin çıkamadığını da kaydetti. “Dosyaya gizli tanık beyanlarıyla vücut verilmeye çalışıldı” dedi.
Temur, "İddia makamı müvekkillerimizin gazeteci olmadığı iddia ediyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Daha önce MA'nın yaptığı haber sayısını dosyaya sunmuştuk. En az 110 bin haber yayınlanmıştı. Dosyadaysa yaklaşık 60 haber var. ‘Sözde gazeteci’ ifadesi üzerinden müvekkillerimiz itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. İddia makamı örgütün ajandasına dair haber yaptığını söylüyor. Ancak Yargıtay'ın bu konuda kıstasları var. Görünen gerçeğe dair bilgi vermek, haber yapmak yeterlidir" diye konuştu.
"Suçlama konusu haber yapma biçimidir"
Avukat Şevin Kaya "Neden bu gazeteciler cezalandırılmak isteniyor?” diye sordu. Müvekkili Selman Gözelyüz ile ilgili dosyada herhangi bir delilin olmadığını dile getirdi.
Gözelyüz’ün katıldığı bir piknikte halay çekmesinin de dosyada yer aldığını paylaşan Kaya, "Suçlama konusu yapılan haber yapma biçimidir. Bu biçim iktidar tarafından da yargı tarafından da belirlenemez. Tecridin bir karşılığı var. Toplumsal karşılığı olan konularda haber yapması neden suç olsun? Haber yapma biçimi hedef alınıyor. Özgür basın hedef alınıyor. Hiç kimsenin baskısı olmadan özgürce haberlerini yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
"DGM'lerden beri ailevi ilişkiler iddianameye girmiyordu"
Diren Yurtsever’in avukatı Özgür Erol, Devlet Güvenlik Mahkemelerindeki (DGM) yargılamalarından bu yana iddianamelerde yargılananların ailesi ile ilgili bilgiye rastlanmadığını belirterek, Yurtsever'in iddianamesinde “kardeşi örgütte” ifadelerine tepki gösterdi. Suçun şahsiliğinin ihlal edildiğini ekledi.
İddianamede eylemlerden söz edildiğini ancak bu eylemlere dair bilgi olmadığını söyleyen Erol, "Bu ne demek?" diye sordu.
Diğer avukatların beyanlarının ardından mahkeme duruşmaya ara verdi. Aradan sonra da kararını çaıkladı.
Ne olmuştu?
Polis, 25 Ekim 2022 sabahı Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Manisa ve Mardin'de gazetecilerin evlerine baskın düzenledi.
Sonrasında gazetecilerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi. Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği dosyaya kısıtlama kararı getirdi.
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde yapılan gözaltılar sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü itibarsızlaştırma çalışması yaparak Ankara'daki gazetecilerin gözaltına alınışlarının videosunu yayımladı. Videoda gazetecilerin başlarını eğdiği görüntüler ekrana yansıyordu.
Ayrıca Emniyet gazetecilerin örgütsel faaliyet yürüttüğünü iddia etmişti. Mezopotamya Ajansı da hedef gösterilmişti.
11 gazeteciden dokuzu 29 Ekim’de tutuklandı. İddianame yaklaşık dört ay sonra geldi. Savcı Zafer Ergün hazırladığı 210 sayfalık iddianamenin büyük bir bölümü yoruma dayalı bir şekilde hazırladı.
Gazetecileri ‘örgüt üyeliği’ ile suçladı. Toplamda 165 yıla kadar hapis istedi. İlk duruşma 16 Mayıs 2023’te görüldü. Savcı tutukluluğun devamını istese de mahkeme gazetecileri tahliye etti.
(HA)