* Fotoğraflar: Greenpeace
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Greenpeace, Türkiye’ye 2004 yılından bugüne Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen plastik atıkların 173 kat arttığını, Çin’in 2018’deki plastik atık ithalatı yasağının ardından plastik çöplerin yeni adresi Türkiye olduğunu açıkladı.
Açıklamada yeni tip koronavirüs (covid-19) salgını döneminde bu plastik atıkların virüsü yayma riskinin ise atık sorununun bir başka korkunç yüzünü gündeme getirdiği bilgisine de yer verildi.
TIKLAYIN - Greenpeace: Koronavirüsten Plastik Değil, Hijyen Korur
Geçtiğimiz hafta Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, atık ithalatının belli bir süreliğine durdurulmasına ilişkin ilgili kurumlardan nihai görüşlerini yazılı olarak talep edildiğini söylediği hatırlatılarak, “Greenpeace Akdeniz, ‘Türkiye plastik çöplüğü olmasın’ diyerek başlattığı projede plastiklerin çevreye, deniz canlılarına ve en nihayetinde insan sağlığına yönelik tehlikelerine karşı plastik atık ithalatının yasaklanmasını talep ediyor” denildi.
Veriler ne diyor?
Greenpeace Akdeniz’in plastik kullanımına ilişkin Eurostat’dan derlediği verilere de açıklamada yer verildi:
* Avrupa’dan plastik çöp almada birinci olduk. Avrupa Birliği ülkelerinden 2019 yılında ithal edilen 14 milyon ton atığın 582,296’sı plastikti.
* 2019 yılında plastik atık ithalatı en yüksek seviyeye ulaşarak aylık ortalama 48,500 tona yükseldi. Bunun ilk beş sorumlusu İngiltere (153,967), İtalya (89,047), Belçika (85,843), Almanya (67,466) ve Fransa’dan (56,824) gelen atıklar.
* 2004-2019 yıllar arasında plastik atık ithalatımız 173 kat artı.
* Bu her gün 213 kamyon dolusu plastiğin ülkemize boşaltılması demek.
* Yıllara göre Avrupa'dan atık ithalatı
Nihan Temiz Ataş: İthalatı 48 bin 500 tona çıktı
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, Türkiye’nin kendi çöpüyle baş edemezken başka ülkelerden plastik atık ithal ederek daha büyük çevre sorunlarına kapı açmaması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Yıllarca plastik atıklardan kurtulmanın çok basit gibi gösterilen bir çözümü vardı: Geri dönüşüm. Ancak geri dönüşüm zahmetli ve pahalı, üstelik sanıldığının aksine plastik türlerinin çoğu geri dönüştürülemiyor. 1950’den bu yana üretilen plastiğin sadece yüzde 9’unun geri dönüştürülmüş olduğunu biliyoruz.
Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş
“Bu yüzden çok geçmeden ülkeler plastik atıklarını başka ülkelere satmanın daha kolay ve ucuz olduğunu keşfetti. Tam burada Çin devreye girdi. Ancak Çin’in plastiklere yönelik 2018 ithalat yasağı, küresel geri dönüşüm sisteminin zararlı doğasını süpürülen halının altından dünyaya ifşa etti.
“Çok geçmeden plastik atık ithalatının yeni adresi Türkiye oldu. Türkiye'nin ithalatı 2016 yılı başında ayda 4.000 ton iken 2018 başında aylık 33.000 tona, 2019’da ise 48.500 tona çıktı.
“Türkiye kendi çöpüyle baş edemiyor”
“Türkiye kendi çöpüyle baş edemeyen bir ülke. Plastik çöp ithal ederek sıfır atık ülkesi olamayız. Kontrolsüz plastik atık ithalatı Türkiye’nin kendi geri dönüşüm sisteminde varolan sorunların artmasından başka bir işe yaramayacak.
“Bunu tonlarca plastik atığın bulunduğu alanın kime ait olduğu, atıkların nereden, ne zaman oraya getirildiği ve neden denetim yapılmadığına İzmir Kemalpaşa vakasında da gördük. Üstelik koronavirüs salgınında bu plastik atıkların virüsü yayma riski de gündeme geldi.
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın plastik atık ithalatını yasaklamasını, atık geri dönüşümüne ilişkin şeffaflık ve denetim mekanizmalarının arttırılmasını talep ediyoruz. Türkiye plastik çöplüğü olmasın!” (TP)