Haberin Kürtçesi için tıklayın
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Hükümlü Ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nda İsveç’e yapılan ziyarette hazırlanan rapor ile Kocaeli (Kandıra) Ceza İnfaz Kurumları’na yapılan ziyaretlerin raporları görüşüldü.
İsveç’teki cezaevine ziyaret sonrası hazırlanan raporun kabul edilmesi ardından Kocaeli Cezaevi’ne dair milletvekilleri görüşlerini dile getirdi.
MA’dan Berivan Altan’ın haberine göre; milletvekilerinin ardından Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yunus Alkaç, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
TIKLAYIN-"Cezaevi idaresi bile Aysel'in iyi olmadığını söylüyor"
"ATK, yeniden Tuğluk'u muayene etti"
Aysel Tuğluk’a dair de İnfaz Kanunu’n 16’ncı maddesini anlatan Alkaç, şunları söyledi: “İnfaz erteleme iki türlü başlatılabiliyor, harekete geçirilebiliyor; birincisi, hükümlünün kendi talebi üzerine, tabii bizim de uygun görmemizde ya da hiç talep beklenmeksizin doğrudan, bizim resen işlettiğimiz mekanizmayla.
"Mesela, en son, gündem olduğu için o konuda da bir bilgi arz edeyim: Aysel Hanım’la ilgili biz yakın zamanda yeniden bir infaz erteleme prosedürü başlattık yani talebi beklemeksizin doğrudan başlattık, yeniden Adli Tıbba gönderdik, muayenesi yapıldı bu yönüyle. Tabii, burada infaz erteleme gerekip gerekmediği çok teknik bir konu, bilimsel bir konu, doğrudan sağlıkla ilgili bir konu. 16’ncı madde bu yetkiyi doğrudan Adli Tıp Kurumu’na vermiş.
TIKLAYIN-Alaattin Tuğluk: "Bir hukuk varsa onu arıyoruz, kimseye yalvarmıyoruz"
ATK kararı esas oluyor
"Adli Tıp Kurumu eğer bir hükümlünün ceza infaz kurumunda tek başına hayatını idame ettiremeyeceğini tespit eder ise bu durumda da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından toplum güvenliği yönünden bir değerlendirme yapılıyor ama bu, uygulamada zaten çok çok sınırlı kalıyor sayısal olarak. Mutlak otomatiktir değil ama Adli Tıbbın genel olarak ‘Cezaevinde tek başına kalamaz, infaz erteleme gerektirir’ dediği hususta çok çok büyük oranla infaz erteleme kararı bu şekliyle veriliyor."
Alkaç, İdare ve Gözlem Kurulları tarafından adlilerde yüzde 11, “terör” suçlarında ise yüzde 24 olumsuz kararlar verildiğini belirtti.
Garibe Gezer’e dair de Alkaç, bizzat kendi talimatıyla kontrolör görevlendirildiğini belirterek, “Bakan beyin talimatıyla Teftiş Kurulu’ndan müfettiş görevlendirdik, adli soruşturma yapıldı, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” sözleriyle savundu.
Kocaeli raporu yapılan görüşmeler ardından oy çokluğuyla kabul edildi.
TIKLAYIN-"Ahmet Türk'ün konuşması Aysel Tuğluk'un ATK raporunda ne arıyor?"
ATK raporu ne diyor?Dört profesör, üç uzman hekimin imzasının yer aldığı 24 sayfalık ATK raporunun, 17 sayfası Kobani Davası iddianamesinde yer alan ve suçlama konusu yapılan siyasi faaliyetlerden oluşuyor. Raporun bu kısmında Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Gültan Kışanak'ın iddianamede yer alan farklı tarihlerdeki konuşmalarına yer veriliyor. Sonraki 5 sayfa devlet ve üniversite hastanelerinden alınan raporlarda oluşuyor. Son iki sayfa ise ATK'nin yaptığı incelemeler ve sonuç kısmını içeriyor. İncelemede Tuğluk'un kelime üretiminin çok az olduğu, kelimeleri aklında tutmakta zorlandığı, dikkatinin zayıf olduğu, geriye dönük hatırlamakta zorlandığı ve konuşmasında duraklamalar olduğu belirtiliyor: "Sözel Bellek Süreçleri Testi (SBST,) kişinin dikkat alanında daralma olması dolayısıyla 10 kelime 7 tekrar şeklinde uygulanmıştır. Anlık olarak 4 kelime hatırlamış, gecikmeli serbest hatırlamada kendiliğinden hiç kelime geri getirememiştir. Tanıma yoluyla hatırlama sürecinin test edilmesi amacıyla kelimeler çoktan seçmeli olarak verilmiş; 10 kelimeden 8'ini doğru tanıyabilmiştir. Elde edilen bu skorlar kişinin sözel malzemeyi öğrenmede güçlük yaşadığını; anlık sözel bellek fonksiyonlarının zayıf olduğunu; uzun süreli sözel bellekte ön planda ve aşikar düzeyde dikkate sekonder serbest hatırlama güçlüğü olduğunu; tanıma becerilerinin ise nispeten korunduğunu düşündürmektedir." Ancak tüm bu tespitlere rağmen "hafif bilişsel bozukluk" sonucuna varan ATK, Tuğluk'un ceza ehliyetinin tam olduğuna karar veriyor. | |
KOÜ 'cezaevinde kalamaz' dedi
Kocaeli Üniversitesi Hastanesi 15 Mart 2021'de Aysel Tuğluk'a demans tanısı koydu. KOÜ Adli Tıp Anabilim Dalı 12 Temmuz 2021'de açıkladığı kesin raporunda ise; "Demansın ilerleyebileceğini, cezaevi koşullarında tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceğini, Tuğluk'un yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın sürdürmesinin mümkün olmadığını, zorunlu ihtiyaçları karşılayamayacağını, infazının ertelenmesi gerektiğini, infaz kurumunda hayatını yalnız idame ettiremeyeceğini" belirtti.
ATK: Cezaevinde kalabilir
Tuğluk, daha sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. ATK, iki saatlik incelemenin ardından "hayatını yalnız başına idame ettirebilir, tedavisi ve düzenli kontrolleri sağlanarak, cezaevinde infazına devam edilebilir" yönünde rapor verdi.
ATK raporu nedeniyle Savcılık, infaz ertelenmesi talebini reddetti. Bu raporun ardından avukatlar yeniden rapor alınması için başvuru yaptı. Aysel Tuğluk, 1 Şubat'ta ATK'ye sevk edildi. (RT)