* Fotoğraf: MA
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İran sınırındaki Van'ın Saray (Seraw) ilçesinin Amanyurt Mahallesi’nde donarak hayatını kaybeden Afganistanlı bir kadın ile sınırın İran tarafında bir erkeğin cansız bedenleri bulundu.
Mezopotamya Ajansı (MA), kadının cenazesinin Türkiye askerleri tarafından sınırın İran tarafına bırakıldığını yazdı.
TIKLAYIN - Türkiye, Afganistanlı sığınmacıları darp ederek İran'a geri itiyor
Bir kadın donarak yaşamını yitirmişti
Daha önce de mültecilerin kar ve soğuğa rağmen geçişlerini yansıtan görüntüler paylaşılmış, 30 Aralık 2021’de Van’ın Özalp ilçesinde bir mülteci kadının çocuklarının donmaması için üzerindeki elbiseleri çocuklarına giydirdiği görülmüştü.
Daha fazla soğuğa dayanamayan mülteci kadın donarak yaşamını yitirmiş, 2 çocuğu ise köylüler tarafından kurtarılmıştı.
TIKLAYIN - Sınırı geçmeye çalışan Afganistanlı kadın donarak öldü
Son 2 ay içerisinde İran sınırında en az 8 mülteci donarak hayatını kaybetti. 45 gün önce de bir mülteciye ait olduğu belirtilen başı kesilmiş bir cenaze bulunmuştu.
"3 yılda 49 mülteci donarak öldü"
İnsan Hakları Derneği (İHD) MYK üyesi ve Van Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Bayhan, Van-İran sınırındaki mülteci ölümlerine ilişkin 4 Ocak'ta yapılan basın açıklamasında Van'da 3 yıldır yaşanan süreç hakkında şunları söylemişti:
“Yaptığımız çalışmalar, basın haberleri ve kurum raporları esas alınarak; son 3 yılda ölüm yolcuğuna dönüşen göç serüveni yaşamaktadır. Yaşanan trajedinin büyüklüğünü göstermek kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkilileri göreve davet etmek hasebiyle hayatını kaybeden göçmen ve mültecilere ilişkin veriler olayın vahametini göstermektedir.
“Bu süre içinde Van’da sınırı geçmek isterken 49 mülteci donarak yaşamını yitirdi. 68 mülteci Van gölünde boğularak, 42 mülteci trafik kazalarında, bir mülteci ise ateşli silah sonucu olmak üzere 160 mülteci yaşamını yitirdi.
“Savaş, çatışma ve derin yoksulluktan kaçarak yollara düşen ve dünyanın her yerinde ucuz işgücü olarak kullanılan, her türlü istismara maruz kalan, sıklıkla nefret ve ayrımcılık suçunun hedefi olan mültecilere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin zamanı gelmiştir.”
(TP)