* Fotoğraf: HDP
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcı Ümit Dede ve Kobanî davası avukatları, ilk duruşması görülen davanın seyrine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
TIKLAYIN - Kobanî davasında reddi hakim talebine ret
Ümit Dede, dünkü duruşmanın, “Türkiye yargı tarihine bir utanç yargılaması olarak geçtiğini” söyledi: “Aldıkları talimat doğrultusunda mahkeme başkanı ve heyeti yargılamanın savunma ayağını görmezden gelen, hiçleştiren bir tutum takındı.”
“Başkan bizi dinlemedi, sırtını döndü”
Selahattin Demirtaş'ın avukatlarından Cahit Kırkazak, mahkeme heyetine bağımsızlık çağrısı yaptıklarını ancak heyet başkanının kendileriyle muhatap olmadığını belirtti:
“Ceza Muhakemeleri Kanunu gereği, mahkemede hazır bulunan kişilerden müdafilerinin mahkemede olmadan duruşmanın başlamayacağını aktardık. Ama mahkeme başkanı ısrarla nezaketsiz ve saygısız bir şekilde bizi dinlemedi sırtını döndü. En nihayetinde avukatların içeri alınmaması durumunda duruşmanın başlamayacağı, mahkemede bulunması zorunlu olan müdafilerin bulunduğunu ve meslektaşlarımız gelmezse bizim de salonu terk edeceğimizi söyledik. Mahkeme başkanı deyim yerinde ise bize kapıyı gösterdi.”
“SEGBİS ile katılanların sesi kısıldı”
Avukat Cahit Kırkazak duruşmada yaşananları şöyle aktardı:
“Yargılamanın her aşamasında avukatların yargılananlarla iletişimin olması gerekirken biz ve salonda bulunan arkadaşlarımız arasında iki sıra halinde kolluk dizilmişti.
“Mahkeme başkanı, sanıkları zorla yerlerine oturtup bir bakıma vermedikleri beyanlar verilmiş gibi kayda geçirildi.
“SEGBİS ile katılanlar da mahkeme başkanı sesini kıstığı için onlara da söz vermedi. Avukatlar olarak bu çarpıtmanın bir parçası olmak istemediğimiz için salonu terk ettik.”
“Özel ve olağanüstü bir yargılama”
Figen Yüksekdağ'ın avukatlarından Veysi Eski de “Absürt, neresinden tutarsanız tutun, tutarsız bir mahkeme başkanı ve heyeti karşımızdaydı” diye konuştu.
“Mahkeme başkanı Ceza Muhakemesi Kanunu’nu (CMK) çok iyi bildiğini söylemesine rağmen asla CMK’yı uygulamadı.
Avukat Cemile Turhallı Balsak “26 Nisan itibari ile duruşmasına başlanmış olan bu yargılamanın hakikaten özel ve olağanüstü bir yargılama olduğunu dün itibari ile bir kez daha gördük. Özel yargılamaların da tarihte pek çok örneği vardır ve bu yargılamaların her zaman özel ajandası da olur” dedi.
“Engizisyon gibiydi”
Avukat Cihan Aydın “Devletin laboratuvar ortamında hazırlanmış bir iddianame. Devletin müdahil olduğu bir dava” yorumunu yaptı:
“Karşımızda üç kişilik bir mahkeme heyeti yok. Devlet mekanizmasının kendisi var. Bu davada savunma hakkı yerle bir edildi. Savunma görmezden gelindi ve susturuldu. Ortaçağ kıta Avrupası’nda sıklıkla yaşanan engizisyon mahkemesi olarak bildiğimiz iddia, savunma ve karar yetkisinin tek bir kişide toplandığı bu kişi mahkemenin başkanı olduğu gibi şimdi de aynı şekilde bir tablo ile karşı karşıyayız. Hem iddia hem savunma ve genel olarak mahkeme yetkisi bir tek elde toplanmış durumda. Neredeyse 500 yıl öncesine dönen bir yargılama pratiği ile karşı karşıyayız.” (AS)