Biri Bizi Gözetliyor evini bu kez seyretmeye başladım. Hem kendi üzerimdeki etkilerini incelemeye çalıştım ve hem de evin içindeki kişilerin davranışlarını... Yarışmanın adı yanlış. Önce bunu söylemekle istiyorum. Yönetmen Bizi Gözetliyor olmalıydı. Yönetmenin gözetlediklerini ve göstermeye karar verdiklerini de seyirciler seyrediyor aslında.
Neden seyrediliyor?
Bu yarışmanın amacının ne olduğunu anlamış olmasam da insanların bu yarışmayı neden seyrettiklerini biliyorum. Zira burada elde edilen sonuçlar toplumsal yapı ve kültür hakkında çok önemli bilgiler de veriyor aslında. Bu bilgiler daha sonra değerlendiriliyor ve hatta satılıyor olabilir.
Her tarafı kameralarla ve mikrofonlarda donatılan bir evde yaşamak ve her hafta bir yarışmacının seyircilerden aldığı oylarla diğer yarışmacılardan birini eleme hakkına sahip olması, yarışmanın esası bu.
Kameraların önünden kaçmak ve mikrofonu kapatmak yarışmadan atılma sebebi olabilir. Bir de evde yaşamak için taksi şoförlüğü yaparak para kazanmak gerekiyor. Burada anlatılmak istenen ise kim olursanız olun " bu yarışmaya katıldığınız için, bir taksi şoföründen başka bir şey olamazsınız ".
Şantaj malzemesi olabilir mi?
Ancak bu yarışmanın sadece iki taksisi var. Bir kaza yaptığında tek taksi kullanılıyor ve yarışmacılar bu taksi içindeki kameralarla de izleniyorlar. Duş teknesinde ve tuvaletteki görüntüler ise verilmiyor, daha doğrusu bu alanlarda kamera olup olmadığı belli değil. Eğer bu görüntüler çekiliyorsa, bunlar yarışmacıların yarışmadan sonra bile konuşmaması için şantaj malzemesi olarak kullanılabilir. Bu yapılıyorsa, kasetleri izleyen birileri de var olabilir.
İnsanların kafesteki farelere ve taksi şoförlerine dönüştürüldüğü bu yarışmada, yarışmacıların aldığı oyların miktarı ifade edilmiyor sadece sıralama veriliyor her hafta. Yayını yapan televizyon kanallarının ulaştığı alanların da dikkate alınması gerekiyor aslında. Yayın olmayan bölgelerden de puanlama geliyor puanlamalar tümüyle manipülasyon olabilir.
Aynaların arkasında neler oluyor?
Yarışmacılar kameraların ve kameraları yöneten yönetmenin denetiminde. Aynaların arkasında bir başka dünya var. Bu dünyada neler konuşuluyor neler görüşülüyor? Bu görüntülerin ekranlara yansıtılması daha da ilginç olur bence. Çünkü yönetmen, bütün yarışmacıları ve yapılan konuşulanları önündeki ekranlardan takip ediyor ve bunlardan birini ekrana veriyor. Ekrana verilen görüntü seyircinin en çok ilgisini çekecek ve seyirciyi ekran başına bağlayacak konu olmalı. Televole kültürüne uygun olarak bu yayında da kavgalar en fazla ilgiyi çekiyor. Kavga edenlerin tartışanların görüntüleri ekrana verildiği ve kavga edenler en fazla oy aldığı için veya böyle gösterildiği için yarışmadaki gerilim kavgalarla birlikte giderek artmakta.
Böylece yönetmen farkında olarak yarışmanın gidişatını belirlerken yarışmacıları yönetiyor aslında. Bu yarışmacıların hepsi öncekilerden daha profesyonel ve rollerini çok daha iyi oynuyorlar. Normal hayatta yapamayacakları birçok şeyi yapmak zorunda kalıyorlar ve artık hayatlarının değişeceğini söylüyorlar.
Eskisi gibi olmayacak
Gerçekten hayatları değişecektir. Daha açık söylemek gerekirse artık hayatları eskisi gibi hiç olmayacaktır. Zira bu kadar fazla sınırı kabul etmek ve yaşadıkları hayatın her anını gözler önüne sermeyi kabul etmek, kendi isteği ile hiçbirşey yapamamayı da beraberinde getirecektir.
Dikkat edilirse geçen yarışmalardan akıllarda kalan, sadece kaset çıkaran bir kişi ama o da hazırlıksız olarak başladığı sahne hayatında sonunun geldiğini kendisi de farketmiş durumda. Yeni bir kaset yapması bile çok zor. Diğerlerinin hepsini unuttuk.
Yüzlerin eskimesi
Zira televizyonun en önemli özelliği yüzleri eskitmesi. İnsanlar seyrettikçe kendilerine yakın buldukça o kişiden uzaklaşmaya başlıyorlar. Spikerlere, sanatçılara, show yapanlara bakın, bunların farklı özellikleri olduğunu görürsünüz. (Giderek tanıdık hale geldikleri halde ekranda kalan insanlar hakkında ise daha sonra bir yazı yazacağım.) Seyircilerden farklı oldukları için seyredilmeye devam ediliyorlar. Bu yarışmacılar zaten toplum içinden gelmiş insanlar ve bu kişileri seyreden seyirciler, bu insanların kendileri gibi olduğunu fark ettikçe yarışma dışında herhangi bir yerde görmek istemeyeceklerdir.
Böylece yüzleri eskiyen yarışmacılar için bu yarışma, dış önermelerin kabul edildiği ve daha sonra kendi başlarına hiçbir şey yapamaz hale geldikleri ve hayatlarının sonuna kadar anlatacakları, sadece kendilerinin hatırladıkları bir anı olarak kalmaya devam edecektir.
Kötünün "daha kötü ile" tedavisi
"Bu yarışma neden seyrediliyor" sorusuna da cesaretle cevap verilmesi gerekiyor. Bu yarışmanın seyredilmesi hayatımıza benzediğinden olsa gerek. Hepimizin hayatımızın bir veya bütün içeriklerinde benzer bir durumu yaşıyoruz. Çevremiz, toplum, kendimiz tarafından konan sınırlar hepimizin hayatında var çünkü. Çalışan bir insan için de sınırlar var, evliler için de sınır var, bekarlar için de ve bu sınırlardan rahatsız olan insanların seyrettiği bir yarışma bu. Sahnede, kamera veya mikrofon önündeki insanlar için sınırlar biraz daha sert. Profesyonel bir futbolcu, bir haber spikeri, bir televizyon programcısı, bir VJ veya bir DJ benzer zaman aralıklarında görevlerini kendi BBG'lerini yaşamak zorundalar. "Bu akşam ben haber okumak istemiyorum" diyen bir ana haber spikeri kolaylıkla kanaldan uzaklaştırılabilir. Ancak bu evde yaşayan insanların sınırlarının kendi sınırlarından çok daha fazla ve çok daha sert olduklarını görüp kendilerini rahatlamış hissediyorlar bu yarışmayı seyredenler... Kötünün daha kötü ile tedavisi bu. Elinize iğne battığında duyduğunuz acının, aynı anda eliniz yandığında kaybolması gibi.
Düşük maliyetli programlar
Bu yarışmayı sürekli izleyen kişiler rahatlarken kendi hayatlarında herşeyin yavaşladığını, herşeyi kolaylıkla kabul ettiklerini göreceklerdir. Televizyon kanallarında yayın saatlerinin doldurulmasının giderek zorlaştığı ve maliyetlerin arttığı kriz döneminde, bu ve benzer yarışmalar mutlaka ortaya çıkacaktır. Maliyetleri çok düşük olduğu için sadece ve bu yarışmalarla yayın saatleri doldurulmaya çalışılacaktır. Ancak bu yarışmaların izlenmesi doğrudan yarışma oyuncularının ve sunucularının yeteneğine bağlı kalmaya devam edecektir. Televizyon yayıncıları Dokun Bana , Kim Beşyüz Milyar İster, Teletubbies hakkında yazdığım yazılardan dolayı bana kızsalar da.... Bizler için yapılması gereken bu yarışma programlarından mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışmaktır.
Parçalanan kişilikler
Yarışmacı, yönetmen, sunucu bağlamında manipülasyonlarla dolu olan Biri Bizi Gözetliyor, hem katılması ve hem de izlenmesi çok tehlikeli olan bir yarışmadır. Zaten sınırlarla dolu olan beynimize yeni sınırlar aktararak kaynaklarımızı kullanmayı biraz daha engellemekte ve dış önermelere giderek daha açık hale gelmemizi sağlamaktadır.
Değişim isteyen ve kendi sınırlarından kurtulmak isteyen insanlar bu yarışmayı seyredemeyeceklerdir. İnsanın kendisini yönetemediğini ve bir yönetmene ihtiyacı olduğunu derin yapıda bize aktaran bu yarışma; sadece zihinsel sınırların fazla olduğu ülkelerde yayınlanmaya devam edebilecektir. Yönetmen, yarışmanın izlenebilmesi için her türlü manipülasyonu yapmaya devam edecektir. Bunun dışındaki ülkelerde yayınlanması zor görülmektedir.
Bu yarışma, Truman Show filminden yola çıkılarak hazırlandı. Ama unutmayalım ki, filmde Truman'ın kendi cennetini, sevdiği kişi için terketmesi sonucunu da getirmiştir. Filmi yöneten kişinin isteğine bağlı, ancak film içindeki yönetmenin (Big Guy) isteği dışında...
Yarışmada ise kişiler önce esir, sonra şoför, daha sonra da cellat haline dönüştürülmekte ve arkadaşlarını yarışmadan çıkartmakta ve sınırlarla dolu olan bu evde terkedilmiş özgürlükleri ve giderek parçalanan kişilikleri ile kafesteki farelere dönüşerek yaşamaya devam etmektedirler. (CE/NU