Ben 18 Mayıs 2010 tarihinde Balıkesir'de tutuklandım. Tutuklanmadan önce (ki hala kaydım var) Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik 3. sınıf öğrencisiydim.
Aslında dosya ile ilgili öyle genel dosyalardan farklı şeyler yok. Birçok dosyada bulunan trajikomik şeyler. Hukuki temelleri bulunmayan bir sürü iddia mevcut.
Ben Balıkesir'e oradaki arkadaşların yapacakları bahar etkinliği için yardımcı olmak için gitmiştim. Orada arkadaşlarım vardı, dolayısıyla daha önce de gitmişliğim olmuştu. Aynı zamanda iletişimimiz vardı (deliller bunlar olduğu için yazıyorum). 15 Mayıs 2010 tarihinde evinde kaldığım arkadaşın evine baskın yapıldı. İlk önce çevrede hırsızlık olduğu bu yüzden rahatsız ettiklerini söylediler(!) Daha sonra evi aradılar. İlk başta benimle ilgili herhangi bir durum yoktu. Sonra beni de misafir edeceklerini söylediler! Ondan sonra gözaltına alındım.
18 Mayısta 16 kişiyle birlikte tutuklandık. DYG Operasyonu olduğunu sonradan öğrendik. Biri aleyhime ifade vermiş. Şarışın, Vanlı Yunus diye birinin kendisini dağa göndermeye çalıştığı vs. ipe sapa gelmeyen bir sürü şey söylemiş. Buna dayanarak tutuklandım. İşin ilginç tarafı ben Vanlı değilim, Urfalıyım, sarışın değil siyahîyim, buna esmer de diyebiliriz.
Özcesi, ifadede anlatılan kişiyle benim hiçbir benzerliğim yok. Tüm bunlara rağmen ifade veren kişi gelip mahkemede beni tanımadığını, zaten daha önceki ifadesindeki kişinin sarışın olduğunu, Van'lı olduğunu söylediğini ancak benim hiçbir şekilde ona benzemediğimi belirtti. Ancak buna rağmen ben PKK'nın Marmara sorumlusu olarak yargılanmaktayım. Evet, şu anda yöneticilikle suçlanmaktayım (DYG'nin yöneticisi).
Benimle birlikte yakalanan tüm arkadaşlar, önceki duruşmalarda tahliye edildiler. Şu anda dosyada bir tek ben kaldım. Geçen duruşmada mütalaa verildi. Bir iki duruşma sonra ceza alabilirim. Yüzde doksan yöneticilikten ceza verecekler. Şu anda okul ve mahkemeyle ilgili durum böyle. (YA/HK)
* Yunus Acıoğlu, 18.06.2012
** Meçhul Öğrenci Postası mektuplarını okumak için tıklayın.