Merhabalar Arkadaşlar,
Öncelikle herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyor özlemle kucaklıyoruz. Hayatta iyiye ve güzele ulaşmak büyük emek gerektirir. Bir çığlıktı bizimkisi iyiye ve güzele, yaşanabilir bir dünyaya ilişkin. Sağlığa yabancılaşmaya ve sağlığın hak olmaktan çıkartılıp metalaştırılmasına karşı sağlığın toplumsallaşmasına dair bir çığlık.
Tutukluluğumuzun ikinci ayını devirdik ve neden burda bulunduğumuza dair öne sürülen argümanları sorguluyoruz kendimizce.
Bunlardan biri de sağlıktaki çürümeyi dile getiren bu alanda mücadele yürüten, yasal bir kurum olan SES Sağlık Emekçileri ve Sosyal Emekçiler Sendikası'na bağlı öğrenci komisyonudur.
Bu komisyonun amacı sağlık bölümlerinde okuyan öğrencileri, toplumun sağlığını ve sağlık emekçilerinin özlük haklarını korumak için mücadele eden sendikayla daha erken tanıştırıp mücadele saflarına katmaktır.
Peki neler yapar bu komisyon? SES, TTB ve DEV SAĞLIK-İŞ 'in öncülüğünde üniversitelerde kurulan, akademisyenin, hemşirenin, doktorun, teknisyenin, temizlik işçisinin, öğrencinin bir araya geldiği sağlık çalışanları meclislerine katılmak ve bu grupların halkla bir araya geldiği Sağlık Hakkı Meclisleri'ne katılmak öğrencilerle bir araya gelebilmek için toplantılar film gösterimleri düzenlemek yazınsal üretimlerini herkesle paylaşabilmek için dergi çıkarmak sağlıktaki yıkımı anlatabilmek için paneller, söyleşiler düzenlemek ve daha birçok şey...
Bizlerin bu komisyonda neden çalıştığımız sorusuna verilecek cevap ise mevcut anlayışa karşı duyduğumuz hoşnutsuzluğumuzdur.
Sağlık hizmeti kollektif yürütülmesi gereken bir hizmettir. Bu hizmet hiç bir meslek dalının tekelinde olmamalıdır. Oysa yürütülen politikalar sağlık hizmetini sunan farklı meslek gruplarını birbirine ve bu hizmeti alan halka karşı yabancılaştırmaktadır.Bu politikalar doğrultusunda halktan kopuk, birbirine kayıtsız kişilerin ne kadar ''sağlıklı'' bir sağlık hizmeti üretip sunacağı ise kuşkuludur.
Mevcut bu anlayışa karşı sağlık hizmeti üretim kollektivitesi içerisinde bulunan meslek gruplarının ve halkın birleşip ortak bir mücadele hattının örülmesi gerekiyor. Bizlerde bu zemindeki yerimizi almak istedik. Biliyoruz ki mücadeleleri yükselten, yükseltecek olan gençlerdir. Ve bizler sağlık bölümlerinde okuyan öğrenciler olarak üzerimize düşen misyonu gerçekleştirmek için geri durmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Bu yüzden SES öğrenci komisyonunda çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
Bir çığlıktı bizimkisi ve bu çığlık karşısında ürkenler, bizleri mücadele arkadaşlarımızdan, toplumdan koparmak adına sistemin kendisini yeniden ürettiği mekanların başında gelen hapishanelere koydular. Bu şekilde çığlığımızı bastırabileceklerini düşünüyorlar oysa unutlmamalıdır ki nerede olursak olalım bulunduğumuz bütün mekanlar bizler için birer mücadele yerleridir ve çığlığımız daha da yükselecektir.
Sevgiyle, Dostlukla...
Tutuklu Sağlık Öğrencileri. (TSÖ/ÇT)
* Meçhul Öğrenci Postası mektuplarını okumak için tıklayın.