Fotoğraf: AA
15 Mayıs 2023 sabahı, hem güne hem de haftaya başlarken ülkede aslında belki de yeni bir restorasyon sürecine başlıyor olunacak.
Malum, sıradan bir kamu kurumunun alışılageldik işleyişinden tutun, parlamentoya varıncaya kadar değerler sıralamasında yeri olan neredeyse bütün yapılar hayli yıprandı. O denli yıprandı ki ciddi bir itibar kaybı yaşandı, yaşıyor, yaşanıyor demek artık malumun ilamı gibi bir şey.
Bu sebeple, şunun şurasında bir buçuk ay kadar kısa süre kalan seçimlere hazırlanırken mevcut vekil aday listeleri de düzenlenirken bu yeniden yapılanma sürecine uygun vekil adaylarını talep etme hakkı doğuyor seçmenin.
Üstelik mevcut iktidardan şikayeti olan bizar seçmenin sadece iki ayrı ittifakla sahaya çıkan muhalefetten değil, belki de iktidardan da talebi var sanki!
Muktedir siyaset böyle bir talebi dikkate alır mı? Sanmıyorum. Neden mi? Çünkü felsefesi biat kültürü üzerine bina edilmiş siyasal yapılar birey kimliği ile sorgulayan niteliksel varoluşlara pek tahammül etmezler, edemezler.
Ama mevcut verili durumdan ziyadesiyle şikayeti olan muhalif siyasetler bunu elbette becerebilir. Seçmenleri de bu muhalif yapıları zorlayabilir, zorlamalı da!
İşin doğrusu, geriye dönüp baktığımda iki ayrı yapı ile sahaya çıkan "millet" ile "emek ve özgürlük" ittifaklarının bileşenlerinin bugüne dek meclise yansıyan vekil tercihlerine bakıldığında son beş yıllık süreci çok da iyi yönetemedikleri ortada. Elbette sayıları çok az olmakla birlikte bireysel siyasi kimlikleri ile istisnaları var. Ama o kadar işte.
Şimdi madem yeni şeyler söylemek zamanı! O halde yeni şeyleri söyleyecek adaylarla sahaya çıkılmasını talep etmek de seçmenin en doğal hakkı.
Yıpranan hem de hayli yıpranan kurumsal değerler manzumelerinin, ötekileştirilen insan ilişkilerinin yeniden insana dair kaygılarla tesisi pek de kolay olmayacağı aşikâr.
Bu sebeple, en azından zarf kadar mazruf da önem arz ediyor. Siyaseten vitrin süsü kabilinden vekil adayları kamuoyuna arz edilirken, konusunun uzmanı ve kelimenin tam anlamıyla işinin "hamalı" aktörlere de ihtiyaç var. Hem de öyle az buz değil, ziyadesiyle ihtiyaç var.
Aslında belki de iki muhalif ittifaktan Millet İttifakı'nın bileşen kültürüne baktığımızda bunun mümkünatının yine bileşen profili açısından arzulanan düzeyde olamama ihtimali hayli yüksek!
Ama Emek ve Özgürlük İttifakı'nın 60-70 vekil çıkaracağı varsayılarak, bu şahsiyetlerin tercihi için arzulanan talep ziyadesiyle olası.
Tabii ki siyasetin karar verici aktörlerinin böyle bir talepkârlığa inancı varsa!
Yok eğer "biat" esas ise fazla sözün aşıkını usandırdığını da unutmamak gerek!
(ŞD/AÖ)