Van'da bir grup edebiyat, kültür, sanat tutkunu genç bir yapı oluşturmuşlar. Adını da "Van Edebiyat Mahfili" koymuşlar. Kurulduğu günden bu yana elliye yakın konuk ağırlamışlar, ağırladılar. Ki henüz bir yıllıklar.
Çok özgün ama çok da iddialı bir sloganları var; "Van'ı edebiyatın başkenti yapacağız" diyorlar. Yaparlar mı, yaparlar. Neden olmasın.
Kendilerine ait ve bu işe harcayacakları paraları yok. Ama ilişkileri ve inandırıcılıkları çok güçlü. İş insanları, kurumlar, hizmet sektörünün kapılarını sıkça çalıyorlar. Sponsorluklar üzerinden gerçekleştiriyorlar bütün işlerini. Kimi gelen yazarları otelinde konuk ediyor kimi yemekleri karşılıyor. Kimileri de kitapları izleyici, dinleyici, katılımcılara ücretsiz olarak yazarından imzalı vermek için yayınevlerinden satın alıyor.
Mahfil gönüllülerine kalan ise bütün bu işleri organize edip görev bölüşümü yapmak. Çok da iyi başarıyorlar.
Bir yıllık zaman dilimi içinde iki kez konukları oldum. Keyifle gittim. Van benim Diyarbakır'dan sonra adeta ikinci şehrim. Malum Kürt coğrafyasında adı "göl" olarak geçse de iç denizi olan muhteşem doğası ve kültürel miras zengini olan bir şehir.
Yaşar Kemal'in Van'ı
Ve tabii ki dünyanın önünde selama durduğu çağın Homeros'u usta Yaşar Kemal'in şehri. Diyor ki usta; "Gördüğüm yerler arasında Van kadar hiçbir yeri sevemedim, insanı sarıveren, kucaklayan bir sıcaklığı var Van'ın. Toprağı taşı sıcak, insanları sıcak, insanları kardeş... Otur bir kahveye, tanısınlar tanımasınlar 'merhaba' diyorlar, kırk yıllık ahbabmış gibi hal hatır soruyorlar. Misafirlikte de yok Van'ın eşi. Van, çok tabii...
"Erkenden çıkın Van'ı gezmeye. Bu şehri öğrenmek, tanımak mı istiyorsunuz sabahı kaçırmayacaksınız, ille sabah... Şehir sabahleyin soyunmuştur, çırılçıplaktır. Van'da sabahleyin her evin önünü, evin önü sokaksa sokağı, caddeyse caddeyi bir kadının süpürdüğünü göreceksinizdir..."
Tam yetmiş yıl evvel 1951'de önceleri gezi yazıları sonraları "Bu diyar baştan başa" adıyla yayınlanan kitabında anlatmış usta. Bir de o yıllara dair gerçeğin altını çizmiş: "Şu güzel Van'a acıdım. Yüreğim yandı Van'a..." deyip bitirmiş Van yazısını. Sahipsizliğinin altını çizmiş Van'ın Yaşar Kemal.
İki söyleşimde de Vanlı dostlar ve mahfilli arkadaşlarla çokça Yaşar Kemal konuştuk. Ne yazık ve çok yazık ki Yaşar Kemal adına hâlâ ustaya yakışır bir mekân bina edilmemiş. Çok üzücü.
Dünyanın bir başka yerinde olsa şehrin girişine koca bir görünür yazı konur; "Yaşar Kemal'in şehrine hoş geldiniz" diyerek. Onun ruhu hissettirilir şehrin birçok yerinde. Ama yok işte, gençler heyecanlı, istekli ve ne hüzün verici ki dil heye teqet tûnneye...
Kararlılar, Van'da bir Yaşar Kemal günleri yapacaklar. Adı panel mi, sempozyum mu her ne olursa yapacaklar. Bizler de el ve gönül vereceğiz Vanlı dostlarımıza.
Van Edebiyat Mahfili'ni yalnız bırakmayın, doğunun Yaşar Kemal yadigarı şehr-i Van'da sımsıcak içtenliğiyle iyi işler çıkaran çok sıkı edebiyat tutkunu ve eli kalem tutan gençler var. Haberiniz ola...
(ŞD/AÖ)