Son bir yıl içinde gıda fiyatlarında 2-4 katı artış oldu.
Gıdaya erişimde, sağlıklı beslenmeyi sağlamakta ciddi sorunlar var.
Açlık ve yetersiz beslenmeye bağlı sağlık sorunlarının önümüzdeki zaman sürecinde hızla artış göstereceği söylenebilir.
Bu sorun en fazla çocukları etkileyecek.
Açlık ve beslenme yetersizliğine bağlı olarak büyüme ve gelişmede gerileme görülen (bodurluk) çocuk sayısı artacaktır.
Buna ek olarak, bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak çocuklarda enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığı da artacaktır.
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2018 raporunda, ülkemizde 5 yaş altındaki çocukların yüzde 6’sının bodur ve yüzde 1,5’inin ise ciddi şekilde bodur olduğu belirtiliyor.
Bodurluk kronik yetersiz beslenmenin işaretidir ve bir çocuğun yeterli besin öğelerini uzun bir süre boyunca alamamış olduğunu gösterir. Bodurluğun zayıflık ile karıştırılmaması gerekir. Zayıflık kilo kaybıyla sonuçlanan bir hastalıktan ya da kısa bir süre için yeterli düzeyde beslenememekten kaynaklanan bir sorundur. Bodurluk ise uzun zamana yayılan bir açlık durumunu yansıtır.
Zayıflık akut, bodurluk ise kronik bir sorun olarak nitelenebilir.
Çocuklarda durum ne?
2021 yıl sonu itibarıyla, Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi iken bunun 22 milyon 738 bin 300'ünü çocuklar oluşturuyor.
Ülkemizde sıfır ile dört yaş aralığındaki çocuk sayısı yaklaşık 6 milyon civarında.
Buna göre ülkemizde sadece 0-4 yaş aralığında 350 bin çocuğun bodurluk, 90 bin civarında çocuğun ise ciddi bodurluk sorunu yaşadığı söylenebilir.
Bodurluk yaygınlığı çocukların yaşı ile birlikte artış gösteriyor ve 18-23 aylık çocuklarda en yüksek seviyeye ulaşıyor.
Öte yandan zayıflık 1 yaşın altındaki çocuklarda daha yaygın ve 6-8 aylık çocuklarda en yüksek seviyeye çıkıyor.
Bodurluk yaygınlığı kırsal alanlarda (yüzde 8) kentsel alanlara (yüzde 5) kıyasla yüzde 60 oranında daha yüksek. Bölgelere göre bodurluk Doğuda (yüzde 8), zayıflık Orta ve Güney bölgelerinde (her birinde yüzde 3) daha yaygındır. Özellikle Kuzeydoğu Anadolu bölgesinde bodurluk oranı çok yüksek (yüzde 19).
Çözüm mümkün mü?
Yüzbinlerce çocuğu etkileyen bu soruna bir çözüm bulmak mümkün elbette. En basit çözüm ve hızla uygulanabilecek çözüm ailelere yiyecek ve bebek maması desteği sağlamaktır.
Emzirme bebek gelişiminde çok önemli. Bu nedenle ailelere yiyecek desteği ve bebeklere ek mama desteğini birlikte sağlamak gerekiyor. Ancak bir an için tüm bebeklerin mama ile beslendiğini, anne sütü almadığını varsayalım. Peki, yetersiz beslenen bu çocuklara düzenli mama desteği sağlamanın maliyeti nedir?
Bu sorulara tahmini bir yanıt vermek olanaklı.
350 bin çocuğa bir yıl boyunca mama desteği ne tutar?
Bu konuda bir genel bir tahmin yapmak mümkün. Elbette dikkate alınması gereken çok parametre var. Örneğin annelerin bebeği emzirme durumu, bebeğin kaç aylık olduğu, ek gıda alma durumu, çocuğun özel durumu gibi. Yapacağım tahminde detaya girmeyeceğim. Burada yaptığım hesabın sorunu birebir çözmeye yönelik olmadığını, sadece çözüm için gereken bütçenin ne kadar küçük ve bu bütçeyi temin etmenin ne kadar kolay olduğunu gösterme amacı taşıdığını belirtmeliyim.
Haftada bir kez yaklaşık 1 kilogram civarında mama desteği sağlansa çocuk başına ayda 4 kutu mama yapar, toplamda ise 1,4 milyon kutu mama gerekir. Bu mamaların bir aylık toplam tutarı (bir kutu mama ortalama 250-350 TL olarak kabul ederek) 350-490 milyon TL, bir yıllık tutarı ise 4 milyar 200 milyon ila 5 milyar 880 milyon TL tutar. Tahminen 225-315 milyon dolar civarında bir bütçeden söz ediyoruz.
Bu konuda gereksinim duyulacak bütçenin %60-80’i sadece TRT bandrol gelirlerinden sağlanabilir.
TRT’nin 2021 yılı bandrol gelirinin 3 milyar 423 milyon lira olduğu belirtiliyor. Geçmediğimiz köprüler, gitmediğimiz, hizmet almadığımız şehir hastaneleri için yandaş şirketlere devlet hazinesinden her yıl bol keseden verilen para ise TRT bandrol gelirlerinin 10-15 katı büyüklüğünde.
Bandrol gelirlerinin nerelerden sağlandığına dair şaşırtıcı notlar yazının sonunda yer alıyor.
Şaşırtıcı, çünkü ne kadar çok şeyden bandrol geliri temin edildiğini okuduğunuzda sizin de çok şaşıracağınızı tahmin ediyorum.
TRT bandrol gelirlerinin yetersiz beslenen bebekler için kullanılması ülkemizdeki çok kritik bir sağlık sorununun çözümüne katkı sağlayacak ve halkın vergilerinin gereksiz, sinemasal ya da sanatsal açıdan hiçbir değeri olmayan çok sayıda TV programı için israf edilmesinin de önünü kesecektir.
NOT
- 3093 Sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Gelirleri Kanununa göre, TRT aşağıdaki ürünlerden katkı payı alıyor.
- Radyo, televizyon, video ve birleşik cihazlar ile görsel ve/veya işitsel yayınları alabilen her türlü cihazların (cep telefonu, akıllı kol saati, bilgisayar tablet vb.) satışı,
- Radyo ve televizyon vasıtasıyla yapılan her çeşit ilan ve reklam ile faaliyet gelirleri,
- Film, bant, plak, nota, dergi, kitap ve benzerlerinin yapım, yayın ve satışı,
- Radyo ve televizyonla ilgili her türlü ticari işlemler ve ortaklıklardan elde edilecek gelirler
- Düzenlenecek konser, temsil ve benzeri programlara giriş ücreti ve bu yerlerde yapılacak ilan ve reklamlardan da katkı payı alıyor.
(BŞ/EMK)