Denetimli serbestlik yasası buralarda hayli heyecan yarattı.
Sürekli af beklentisi içerisinde olan bir hapishanede başka nasıl olabilir ki?
Yasanın meclisten geçtiği haberini gecenin birinde uykumuzdan fırlayarak uyanmamıza neden olan bağrışmalardan öğrendik.
Ertesi gün yapılan anonstan da, milletin o sabah dilekçe yazarak denetimli serbestlikten yaralanmak için hapishane idaresini ve nöbetçi gardiyanları hayli rahatsız ettiklerini anladık.
Üst üste yapılan "Yasanın Cumhurbaşkanlığı onayladıktan ve resmi gazetede yayınlandıktan sonra yürürlüğe gireceği, bu nedenle kesinlikle dilekçe yazılmaması" anonslarından sonra ortalık sakinleşir gibi oldu.
Fakat Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasayı onayladığı günün gecesinde bir gürültü daha koptu.
Anladık ki, bizim komşular akşam haberlerini dinlemiyorlar.
Gecenin sessizliğinde adli kadın hükümlüleri nöbetçi gardiyanlar susturmakta hayli zorlandılar.
Sadece bu kadar mı?
Günlerden beri sorular bitmedi.
Defalarca sen, siz kapsam dışısınız, yasadan şu an yararlanamıyorsunuz dense de...
Yasayla ilgili ayrıntılar tüm koğuşlara dağıtılsa da...
2. Müdür mazgala gelip durumlarına göre yararlanamayacaklarını izah etse de...
Bir türlü ikna olmadılar.
Ha bire butona basıp, "bir daha bakın belki bize de vurur" diyerek görevlileri ikna etmenin peşindeler.
Sanki memurlar ikna olunca, yasadan yararlanabileceklermiş gibi.
Onlarınki bir umut!
Bir sevinç, gürültü ki, sormayın gitsin.
Tam bu curcunanın ortasında belli aralıklarla bir anons daha yapıldı: "Denetimli serbestlik yasasından hırsızlık, gasp, cinsel, uyuşturucu suçundan yargılananlar, yararlanabilir!"
Art arda dizilen suçluların her biri kendi başına insanı irkiltse de, biz koğuşça "cinsel"e takılıp kaldık.
Ne demekti bu?
Tecavüzden hükümlü bulunanlar rencide olmasınlar diye, böyle ifade etmişlerdi suçu!
Nasıl olsa onlar kendilerini bilirlerdi.
Kulaklarımızı dolduran bu anons, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) hızla Meclis'ten geçirdiği, Cumhurbaşkanı Gül'ün de onayladığı bu yasanın kimler için olduğunun da özetiydi.
"Hırsızlık, gasp, cinsel, uyuşturucu..."
Memleket sizleri bekliyor!
Öyle ya!
Memleketi ilerici, devrimci, demokrat, yurtsever ve sosyalistler için kocaman bir hapishaneye çevirseler de.
Hapishanelerin yeri başka!
Kürt siyasetçiler, Kürt halkıyla dayanışma içinde olan aydınlar, avukatlar, gazeteciler, öğrenciler, devrimci ve sosyalistler balık istifi gibi hapishaneleri doldursa da!
Yeni açılan hapishaneler tutuklama saldırılarına yetişemiyor.
O sebepten hapishaneleri boşaltmak lazım diye düşündü hükümet.
Sonra da hırsız, gaspçıyı, tecavüzcüyü, uyuşturucu tacirlerini saldı, salıyor.
Haberi duyan ve bu yasadan yararlanacaklar da sevinç içinde.
"En büyük devlet bizim devlet!"
"Şehitler ölmez vatan bölünmez!"
"Tayyip sen bizim Allah'ımızsın!" diye slogan atıyorlar!
Tencere kapak misali!
Allah tamamına erdirsin! (FE/HK)
* Füsun Erdoğan, 14 Nisan 2012, Kandıra, 2 Nolu T Tipi Hapishane