7 Haziran 2015’te gerçekleştirilecek olan genel seçim (25. Dönem Milletvekili Genel Seçimi) öncesi siyasi partiler seçim beyannamelerini açıkladılar.
Bir önceki dönem olan 2011 Genel Seçim’e oranla kayıtlı seçmen sayısının yaklaşık bir milyon artarak 53.741.838[1] olarak açıklandığı 2015 Genel Seçimi, özellikle oyların büyük çoğunluğunun dağılacağı öngörülen[2] dört büyük parti olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) açısından büyük önem taşıyor. Elbette ki HDP’nin seçime parti olarak katılması, AKP’nin önceki yıllara oranla uğradığı oy kaybı, CHP ile MHP’nin oylarını artırması ve yıllar sonra yeniden koalisyon hesaplarının konuşuluyor olması bu seçimi daha da önemli hale getiriyor.[3]
Peki seçim beyannamelerini açıklayan bu dört parti, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 24,5’ini oluşturan 15-29 yaş arası 19.055.583 genç[4] için ne tür politikalar öngörüyor? Seçime kısa bir süre kala bu değerlendirme notu aracılığıyla, seçim beyannamelerinde gençler için sunulan politika önerilerini özetleyeceğiz. Her biri ayrı ve detaylı bir değerlendirme gerektiren bu önerileri, partilerin beyannamelerinde sundukları şekliyle aktaracak ve ilgili politikalar hakkındaki mevcut durum ve çalışmaları paylaşacağız.
Partilerin kimi yerlerde kısa bir vaat olarak dillendirip (örneğin “yurtlarda ücretsiz geniş bant internet erişimi sağlayacağız”) kimi yerlerde ise bir proje veya yapı olarak sunduğu (örneğin “Çeyiz Hesabı” veya “Yaşam Evleri”) politika önerileri hakkında beyannamelerde yeterli bilgi bulunmasa da, Türkiye’de gençlik politikaları hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler, genç yurttaşların ve gençler ile çalışan sivil toplum kuruluşlarının kamusal tartışmalara ve karar alma mekanizmalarına katılımını güçlendirmek amacıyla yürütülen “ŞEBEKE: Gençlerin Katılımı Projesi” kapsamında Laden Yurttagüler, Burcu Oy ve Yörük Kurtaran tarafından hazırlanan “Özerklik ve Özgürlükler Açısından Türkiye’de Gençlik Politikaları” araştırmasını[5] inceleyebilirler. Belirtmek gerekir ki, bu araştırmanın içinde yer alan “Türkiye Gençlik Alanı İzleme Raporu 2009-2012” (İzleme Raporu) partilerin önerdikleri politikaları değerlendirebilmek amacıyla –erişilebilir güncel veriler ışığında- bu notta referans olarak kullanılacaktır. Diğer yandan, yine ŞEBEKE Projesi kapsamında çevrilen ve “demokratik” bir gençlik politikasının oluşturulmasıyla ilgili temel bir kaynak niteliğinde olan Finn Yrjar Denstad imzalı “Gençlik Politikaları Kılavuzu” ile Türkiye’de gençlik politikaları üretim sürecine katkıda bulunmak amacıyla Nurhan Yentürk, Yörük Kurtaran ve Gülesin Nemutlu tarafından derlenen “Türkiye’de Gençlik Çalışması ve Politikaları” kitabı da gençlik politikalarıyla daha yakından ilgilenmek isteyenler için iki önemli kaynak.
Önerilerin beyannamelerdeki yeri
Öncelikle partilerin beyannamelerinde gençler ve gençlikle ilgili politikaların hangi başlıklar altında ne kadar sunulduklarını ele alalım.
AKP, 376 sayfalık beyannamesindeki “İnsani Kalkınma, Nitelikli Toplum” bölümü altında ele aldığı “Gençlik” başlığını 7 sayfa olarak sunmaktadır. CHP ise 200 sayfalık beyannamesinde “Dayanışma ve Sosyal Adalet” bölümü altında “Gençliğini Yaşayan Gençler” başlığını tercih etmekte ve bu başlığa toplam 4 sayfa ayırmaktadır.
HDP diğer partilerden farklı olarak “Gençlik Haklarında (Büyük İnsanlık)” başlığıyla 11 sayfalık ayrı bir Gençlik Seçim Bildirgesi hazırlamış durumda. Son olarak MHP ise, 256 sayfalık beyannamesindeki “Politikalarımız” bölümü altında “Gençlik” başlığına yaklaşık 5 sayfa yer ayırmaktadır.
Muhakkak ki partilerin gençleri ve gençliği nasıl ele aldığı, onlar için sunmayı taahhüt ettiği politikalar kapsamında değerlendirilmelidir; fakat bu politikalara partinin genel politikaları içinde ne kadar yer ayrıldığı da değerlendirmenin önemli bir göstergesi olarak düşünülebilir. Bu biçimsel kısa sunuştan sonra şimdi partilerin gençlerle ilgili politika önerilerini inceleyelim.
Gençlik politikaları için öneriler
Askerlik
Öğrencilerin askerlik hizmetlerini yaz tatillerinde üçer aylık dönemler halinde tamamlayabilmesini sağlayacağız. Yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın askerlik hizmetini, tanıtım programlarında görev yaparak tamamlamalarına olanak tanıyacağız. Yurtdışında verilen “askerlik yapamaz raporunun” Türkiye tarafından da kabul edilmesini sağlayacağız.
(CHP)
Türkiye’nin imzasının bulunduğu uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları ve aynı zamanda inanç ve vicdan özgürlüğü hakkını söz konusu eden Türkiye anayasası vicdani ret hakkının yasalaştırılmasını gerekli kılar. HDP, eline silah almak istemeyen, militarizme karşı olan gençlerin zorunlu askerlik yapmama hakkını güvence altına alacak. Vicdani ret hakkının yanı sıra, gençlerin askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmeleri için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirecek.
(HDP)
Yurtdışında yaşayan Türk gençliğinin askerlik, yurda uyum, yabancılaşmadan korunma ve ülke bağlarının kuvvetlendirilmesi önemle ele alınacak, oluşturulacak gençlik kamplarında gençlerimizin sosyal, sportif ve kültürel açıdan gelişmeleri sağlanacaktır.
(MHP)
İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi’nin 2014 Ekim ayında altı odak grup görüşmesi aracılığıyla beş farklı şehirden (Adana, Ankara, Eskişehir, İstanbul, Mardin) üniversite mezunu işsiz 11 kadın ve 15 erkek toplam 26 gençle yürüttüğü “Gençlik ve İstihdam” araştırması[6] bulgularına göre zorunlu askerlik, üniversite mezunu genç erkeklerin iş bulma önündeki en büyük engellerden biridir. İşverenin talep ettiği “askerlik görevini tamamlamış olmak” veya “askerlik görevinin en az 2 yıl tecil edilmiş olması” kriterlerinin her ikisinin de kendileri açısından dezavantaj yarattığını dile getiren gençler, lisans mezuniyet tarihi itibariyle 2 yıl tecil haklarının olduğunu, bunun da mezun olur olmaz bir iş bulmak anlamına geldiğini belirterek, bu iki durum arasındaki çelişkiye dikkat çekmektedirler.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında bahsedilen anlamıyla vicdani ret[7], kişinin ahlaki, vicdani, dini ya da politik görüşleri/inancı sebebiyle zorunlu askerlik görevini yerine getirmeyi reddetmesidir. Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle korunan, fakat gerekli yasal düzenlemelerin yapılmamasından ötürü Türkiye’nin çeşitli davalar aracılığıyla AİHM tarafından tazminat ödemeye mahkum edildiği konu, son olarak Anayasa Mahkemesi’ne de taşınmıştır. Konuyla ilgili detaylı bilgiye Vicdani Ret Derneği’nin sayfasından ulaşılabilir. Bu arada belirtmek gerekir ki, zorunlu askerlik sırasında maruz kalınan dayak, kötü muamele ve işkence içeren ihlalleri izleyen “Asker Hakları” sivil girişiminin raporuna göre 2011 yılı için zorunlu askerlik sırasındaki intihar oranı, 20-24 yaş arası genç erkeklerdeki intihar oranının yaklaşık üç katıdır. Rapora ve Asker Hakları’nın çalışmalarına buradan ulaşılabilir.
Barınma
Nihai amacımız, yükseköğrenimde müracaat eden tüm öğrencilerimize barınma imkanı sağlamaktır.
(AKP)
Yurt sorununu, en fazla iki kişilik odalardan oluşan yurtlar inşa ederek bir yıl içinde çözeceğiz. İhtiyacı olan tüm gençlere ücretsiz yurt olanağı sağlayacağız.
(CHP)
Üniversite kampüsleri içerisinde yurt, çamaşırhane, kütüphane, kültür merkezi, spor salonu gibi yaşam alanları üniversite yaşayanları için ücretsiz oluşturulacak.Emlakçı baskısı, ev sahibi ve komşuların mahalle baskısı gençlerin, özellikle de genç kadınların ve LGBTİ gençlerin barınma hakkının önünde engeller oluşturmaktadır. HDP olarak gençleri tehlikeli olarak gören, yetişkin merkezli, ahlakçı yaklaşımla mücadele ederek gençlerin yeni ev kurmaları konusunda destek politikaları geliştireceğiz.
(HDP)
Üniversite kayıtları ile aynı anda yurt yerleştirmeleri de yapılacak, talep eden her öğrenciye yurt ya da yurt şartlarıyla barınma imkanı temin edilecektir.
(MHP)
2011-2012 akademik yılında 3.310.291 öğrencinin sadece 267.046’sının ihtiyacını karşılayabilen (İzleme Raporu) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR), 2014-2015 dönemi itibariyle yaklaşık 5,5 milyon öğrenci için 81 il, 152 ilçe ve iki de yurtdışında bulunan 396 yurtta 368.736 yatak kapasitesine sahiptir. Yurtlarla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. Ayrıca, üniversite öğrencilerinin barınma sorunları hakkında Betül Selcen Özer ve Yörük Kurtaran tarafından hazırlanan “Gençler ve Barınma” araştırması ile YURTKUR bünyesinde 2012 yılı itibariyle başlayan ve karma öğrenci yurtlarının kadın ve erkek yurtları olarak ayrılmasını öngören uygulamaya dair Volkan Yılmaz ve Gülşah Sezer tarafından kaleme alınan değerlendirme notuna buradan ulaşılabilir.
Her ne kadar yıllara göre yurt ve yatak kapasitelerinde artış olsa da, Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) 2009 yılında Yrd. Doç. Dr. N. Ekrem Düzen yöneticiliğinde 43 şehirdeki 59 üniversiteden 818 kadın ve 1068 erkek olmak üzere toplam 1886 gençle yürüttüğü “Üniversite Gençliğinin İhtiyaçları Araştırması”, yurtların kalitesiyle ilgili önemli bulgular içermektedir. Araştırmaya göre “kaynak ve olanakların yararlanıcılar gözetilmeksizin kullanıldığı, asgari insani şartlara sahip olmak yerine mevcut şartların onur kırıcı olduğu” barınma mekanları olarak tanımlanan yurtlarla ilgili olarak gençlerin yüzde 38’i yurtların temiz olmadığını ve yüzde 15’i de su kesintisi ve sıcak su olmadığını belirtmektedir. Ayrıca buna ek olarak gençlerin yüzde 18’i çalışma ve serbest zaman değerlendirme olanaklarını yetersiz bulmakta ve yüzde 17’si de yurt yönetimini ayrımcılık ve siyasi baskı uygulayan ilgisiz bir yapı olarak değerlendirmektedir. Araştırmanın raporuna buradan ulaşılabilir.
Burs, kredi ve katkı Payı
Müracaat eden ihtiyaç sahibi ve başarılı öğrencilere burs, talep eden diğer tüm öğrencilere de kredi vereceğiz.
(AKP)
Maddi olanağı yetersiz olan tüm üniversite öğrencilerine Karşılıksız Eğitim Bursu sağlayacağız. Üniversite harçlarını tamamen kaldıracağız. CHP Aile Sigortası Programı kapsamında verilen eğitim yardımlarını üniversiteyi kazanamayan yoksul gençler için (18-20 yaş) devam ettirecek ve aylık 240 TL’ye kadar üniversiteye hazırlık desteği vereceğiz. Talepte bulunan tüm üniversite öğrencilerine kamu destekli, geri ödemesi istihdam koşullarına göre ve uzun vadeli olarak yapılandırılmış Yüksek Eğitim Yaşam Destek Kredisi vereceğiz.
(CHP)
Burs ve katkı payı ödemelerinin bütün öğrencilere karşılıksız verilmesi ve burs miktarlarının artırılması, ikinci öğretimdeki katkı payları ve öğrenim ücretlerinin kaldırılması için merkezi ve yerel düzeyde gerekli bütçe hazırlıklarını yapacağız.
(HDP)
Yüksek başarı gösteren ortaöğretim öğrencilerinin ilgi, istek ve yeteneklerine göre devlet bursu ile üniversite öğrenimine devam etmeleri sağlanacaktır. Ortaöğretim ve yükseköğretimde okuyan gençlerin burs ve kredi imkanları geliştirilecek, çağdaş standartlarda barınma imkanları oluşturulacak, hiçbir öğrenci açıkta bırakılmayacaktır. Her öğrenciye öğrenim süresince ve başarılı olmak kaydıyla 10 bin liraya kadar yükseköğrenim kuponu verilecek, işe girince faizsiz olarak 4 yılda tahsil edilecektir.
(MHP)
Yükseköğretim İstatistikleri’ne göre 2014-2015 öğretim yılında toplam 1.383.232 yeni öğrenci kayıt yaptırmıştır. YURTKUR 2014 yılı Faaliyet Raporu’na göre ise 2014 yılı itibariyle aylık 300 TL olan öğrenim kredisinden yararlananların sayısı 872.063 ve yine aynı miktardaki burslardan yararlanan öğrenci sayısı ise 363.233’tür. Ayrıca yine aynı yıl içinde 7.736 öğrenci Öncelikli Burs’tan (gazi ve şehit çocukları, anne ve babası vefat edenler, amatör milli sporcular, yüzde 40 üzeri vücut fonksiyon kaybı olanlar vd.) ve 18.818 kişi de Kamu Kurum ve Kuruluşu Bursu’ndan yararlanmıştır. Yıllara göre burs ve öğrenim kredisinden daha fazla öğrenci faydalansa da, ŞEBEKE Projesi kapsamında KONDA tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” 2014 araştırmasına göre burs ve kredi gençlerin gelirinde önemli bir yer tutmamaktadır. Devlet bursu alanların yüzde 80’i aynı zamanda ailesinden harçlık almakta, yüzde 17’si ise çalışarak gelir elde etmektedir. Ayrıca “Üniversite Gençliğinin İhtiyaçları Araştırması” da gençlerin yüzde 80’inin bursları, yüzde 12’sinin ise kredileri yetersiz bulduğunu ve yüzde 8’inin de bursların dağıtımında torpilin rol oynadığına inandığını vurgulamaktadır.
2012/3584 sayılı Bakanlar Kurulu kararı kapsamında “2012-2013 eğitim-öğretim yılında öğrenimine devam eden ve yeni kayıt yaptıracak birinci öğretim ve açık öğretim öğrencilerinden… öğrenci katkı payı alınmaz.” şeklinde düzenlenen uygulamanın, 2547 sayılı Yükseköğretim kanunu maddelerinde yapılan değişikliklerin “…iki yıllık önlisans ve dört, beş ve altı yıllık lisans programlarından bu süreler sonunda mezun olamayan öğrencilerden… dersin alınacağı dönem için belirlenen kredi başına katkı payı veya öğrenim ücreti yüzde elli fazlası ile hesaplanarak alınır.” şeklinde 26 Kasım 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla “katlamalı harç” olarak bilinen tartışma başlamıştır. Gelen yoğun tepkiler üzerine, 11 Şubat 2015 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, katlamalı harç uygulamasının kaldırıldığını, fakat eğitim süresini uzatan öğrencilerden katkı payının artırımsız olarak alınacağını ifade etmiştir.
Engelli gençler
Engelli gençlerimizin yaşamlarını kolaylaştırmak, toplumla bütünleşmelerini sağlamak amacıyla gerekli fiziksel ve sosyal altyapıları güçlendirmeye devam edeceğiz. Toplumsal alan ve hizmetleri, engelli genç bireylerin katılımına olanak verecek şekilde düzenleyeceğiz.
(AKP)
Gençlik politikalarının oluşturulmasında, eğitim hayatından kopmuş, çalışmak zorunda kalan, işsiz, engelli gençler gibi dezavantajlı tüm gençleri göz önünde bulunduracağız. (CHP)
Gençlik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi sürecinde diğer gençlere göre dezavantajlı konumda olan LGBTİ, göçmen, engelli gibi gençlik kesimlerini gözeterek pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçmesi için çalışacağız. HDP doğadan yana ve aynı zamanda engellilerin ihtiyaçlarını gözeten bir eğitim anlayışı doğrultusunda çalışmalar yürütecek, doğayla uyumlu ve engelsiz okullar inşa edecek.
(HDP)
Engelli gençlerin eğitimlerine devam edebilmeleri için fiziki ve sosyal çevrenin oluşturduğu engeller ortadan kaldırılacak, gerekli eğitim altyapısı ve teknolojik imkanlar artırılacaktır.
(MHP)
Belirtmek gerekir ki tüm partilerin beyannamelerinde engelli gençlere çok az atıfta bulunulmaktadır. Erişilebilirlik, eğitim, çalışma hayatı ve sağlık alanlarında engelli bireyler ve kısmen de engelli gençlerin durumuyla ilgili olarak Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ile İstanbul Bilgi Üniversitesi ortaklığında yürütülen “Engelli Hakları İzleme Grubu Projesi”nin hazırlamış olduğu “Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu” 2013, Türkiye’de yaşayan engelli bireylerin ekonomik ve sosyal profillerini ortaya koyabilmek için gerekli olan engellilerin demografik özellikleri hakkında ciddi bir veri eksikliği bulunduğunu belirtmektedir. Bu sebepten ötürü, raporun da altını çizdiği üzere, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı (ÖZİDA)[8] ile artık şu anda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) olan eski Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın yürütmüş olduğu “2002 Türkiye Özürlüler Araştırması”, bu alandaki en kapsamlı araştırma olarak görülmektedir. Bu araştırmaya göre yüzde 12 civarında olan toplam engelli nüfusun yüzde 7,30’u 20-30 yaş aralığındadır. Bu veriden hareketle “Engelli Hakları İzleme Raporu”nun yapmış olduğu değerlendirmeye göre, toplam 8,5 milyon engellinin 637 bini yükseköğretim yaş sınırları içerisinde bulunmakta ve 2013 yılı itibariyle bu kişilerden sadece 6.540’ı yükseköğretimde eğitim görmektedir. Yani, yükseköğretim çağındaki genç engelli nüfusun yaklaşık yüzde 1’i üniversite eğitimi almaktadır.
Çeşitli kurumlara yapılan 2.967 bilgi edinme başvurusu, 200 binden fazla haber taraması, engellilerle ilgili kanun, yönetmelik ve genelge taraması, 139 hak ihlali vakası, ilköğretim seviyesindeki 68 ders kitabı incelemesi ve saha deneyimlerine dair 20 STK ile gerçekleştirilen iki toplantı aracılığıyla elde edilen bilgilerden oluşturulan “Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu”na buradan ulaşılabilir.
Evlilik
Gençlerde evliliğin teşvik edilmesi amacıyla destek modelleri (Çeyiz Hesabı) geliştireceğiz. (AKP)
Evlenecek ihtiyaç sahibi gençlerin evliliklerinin daha başlangıcında ekonomik sıkıntı yaşamamaları için kamu bankaları aracılığıyla 10 bin TL tutarında, 2 yıl vadeli ve faizsiz evlilik kredisi alabilmeleri imkanı sağlanacaktır.
(MHP)
“TÜİK İstatistiklerle Gençlik 2014” yayınına göre 15-24 yaş arası gençlerde yüzde 13,1 (erkeklerde yüzde 5,2, kadınlarda yüzde 21,5) olan evlilik oranı, 15-29 yaş aralığında yüzde 28,5’tir (erkeklerde yüzde 19,1, kadınlarda yüzde 38,2). “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırması, genç kadınlarda daha yüksek olan bu evlilik oranlarının toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamındaki sonuçlarından birini şu şekilde ortaya koymaktadır: “her beş kadından ikisi ailesinden veya eşinden izin alamadığı için gündelik hayat pratiklerinde kısıtlanıyor” ve “evli kadınların ancak üçte biri arkadaşlarıyla istediği zaman görüşebiliyor”.
27 Mart 2015 tarihinde kabul edilen 6637 sayılı torba yasanın 14. maddesi altında düzenlenen “Çeyiz Hesabı ve Devlet Katkısı”, bankalarda TL cinsinden Çeyiz Hesabı açıp en az 3 yıl sistemde kalan gençlerin 27 yaşını doldurmadan ilk evliliklerini yapmaları halinde, 5 bin lirayı geçmeyecek şekilde hesapta biriken tutarın yüzde 20’sini “devlet katkısı” olarak ödemeyi düzenlemektedir. Prof. Dr. Cem Başlevent, yasayla ilgili Radikal gazetesinde kaleme aldığı “Çeyiz hesabının hesaba katmadıkları” adlı yazısında, devlet katkısının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesinden karşılanıyor olması ve aynı yasanın 15. ve 16. maddelerince düzenlenen “Konut Hesabı ve Devlet Katkısı” ile “Doğum Yardımı” (birinci çocuk için 300, ikinci çocuk için 400 ve üçüncü ve sonraki çocuklar için 600 TL) sebebiyle, Çeyiz Hesabı programının iktisadi bir projeden ziyade, “gençlerin gecikmeden evlenmelerini ve devlet desteğiyle aldıkları evde uslu uslu oturup mümkünse en az 3 çocuk sahibi olmalarını teşvik eden” toplumsal bir projenin bir parçası olduğunu belirtmektedir. Başlevent ayrıca, bilim insanlarının görüşü alınmadan uygulamaya konulan böyle bir projenin, devlet katkısından yararlanabilmek adına yapılacak mutsuzluk evliliklere neden olabileceğini ve 27 yaşını doldurduğu halde evlenmemiş ya da evlenmemeyi tercih eden gençler açısından da bir ayrımcılık olduğunu ifade etmektedir.
Genç kadınlar ve LGBTİ gençler
Dezavantajlı konumda olan ve bilhassa kent yaşamında kayıt dışı olarak çalışmak durumunda kalan genç kadınların sosyal güvence haklarının hayata geçirilmesini sağlayacağız. Kırsalda, köyde yaşayan, ev işçisi olarak emek veren, tarımda ücretsiz işçi olarak çalışan genç kadınların… temel sağlık, sosyal emeklilik ve işsizlik sigortalarının karşılanması için özel bir sosyal güvenlik planı hazırlayacağız. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığa karşı LGBTİ öğrencilerin haklarını koruyan ve gözeten bir üniversite. Gençlik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi sürecinde diğer gençlere göre dezavantajlı konumda olan LGBTİ, göçmen, engelli gibi gençlik kesimlerini gözeterek pozitif ayrımcılık uygulamalarının hayata geçmesi için çalışacağız.
(HDP)
Belirtmek gerekir ki CHP de beyannamesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılıkla mücadele edeceğinden bahsetmekte, fakat özel olarak gençlere yönelik bir söylemden ziyade genel ve İstanbul’a dair bir söylemle bunu çerçevelemektedir. CHP milletvekili Mahmut Tanal’ın Kaos GL ile ortak çalışması sonucu 4 Şubat 2015’te Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı mevzuat ve uygulamalarının LGBT bireyleri içermesi için sunduğu 22 maddelik kanun teklifinin içeriğine ve kısa bir değerlendirmesine Kaos GL sayfasından ulaşılabilir. Genç kadınlar, bu notun farklı başlıklarında da değinildiği gibi, gençlik kavramının içini dolduran gençlik grupları arasında, mevcut politikaların yetersizliğinden dolayı dezavantajlı konumda olan bir diğer gruptur. Demet Lüküslü ve Kezban Çelik’in, eğitime devam etmeyen, ücretli iş katılımı olmayan, ailesiyle birlikte yaşayan ve hiç evlilik deneyimi yaşamamış 15-25 yaş arası genç kadınlarla yürüttüğü çalışma hakkında 2008 yılında Toplum ve Bilim dergisinde kaleme aldıkları “Sessiz ve görünmez, ‘genç’ ve ‘kadın’: Ev kızı” adlı makaleye buradan ulaşılabilir. Ayrıca, Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPoD) ile Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu’nun (SPF) “Türkiye’de LGBTİ bireylerin sosyal ve ekonomik sorunları” üzerine yürüttüğü araştırma ve genel olarak SPoD hakkında bilgiye de buradan ulaşmak mümkün. Altını çizmek gerekir ki, “genç kadın” ve “LGBTİ” sadece HDP’nin beyannamesinde açık ve net bir şekilde ifade edilmektedir.
Gençlik araştırmaları
Gençlik alanında yapılan inceleme ve araştırmaların sayı ve kalitesini artıracağız.
(AKP)
Gençlik problemlerini ve gençliği daha yakından tanımaya yönelik araştırma ve tanıtma çalışmalarına hız verilecek ve gençliğin yüksek potansiyel gücü faydalı alanlara yönlendirilecektir.
(MHP)
Gençlik politikalarının oluşturulması sürecinde temel bir ihtiyaç olan gençlik araştırmaları, mevcut hibe ve fonların araştırmaları çok az desteklemesi sebebiyle Türkiye’de eksik alanlardan biridir. Gençlik alanında merkezi kamu kurumu olarak bulunan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “Verilerle Gençlik ve Spor 2014” çalışmasına göre, 2013 yılında toplam 22 milyon TL olarak desteklenen 195 projeden hiçbiri proje türü olarak araştırma değildir. Aynı çalışma ayrıca, gençlik araştırmalarını desteklemesi beklenen Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürlüğü’nce 2013 yılında yürütülen faaliyetlerde de araştırmaların yer almadığını göstermektedir. Türkiye’de gençlik araştırmaları, daha çok sivil toplum örgütlerinin projelerinin bir etkinliği olarak ya uluslararası fonlardan ya da örgütlerin kendi öz kaynaklarıyla karşılanmaktadır.
Gençlik Servisleri Merkezi (GSM) ve Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ortaklığında Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Sivil Düşün Ağlar ve Platformlar hibe programından alınan destekle yürütülen “Senin Hakkın, Gençlik Hakkı” projesi kapsamında yer alan “Gençlik Alanı Haritası”, Türkiye’de gençlik alanındaki aktörlerin nicel ve nitel özellikleriyle tanınmasını, ihtiyaçlarının tespit edilmesini ve bu aktörler arasındaki etkileşimin güçlendirilmesini hedefleyen bir alan araştırmasıdır. Gençlik örgütlerinin türü, üyelerinin özellikleri, aldıkları maddi destek, işbirliği yaptığı kuruluşlar, politikaları etkileme kapasiteleri gibi bilgilerin yer aldığı haritada 31 Mayıs 2015 tarihi itibariyle toplam 457 gençlik örgütüne ait bilgi bulunmaktadır.
Türkiye’de yürütülmekte olan gençlik araştırmaları örnekleri için İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi ve Toplum Gönüllüleri Vakfı sayfaları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın kendi yayını olan Gençlik Araştırmaları Dergisi incelenebilir.
Gençlik ve hayatboyu öğrenme programları
Hareketlilik programlarını özellikle dezavantajlı gençlerin katılımını artıracak biçimde genişletip çeşitlendirileceğiz. Hayatboyu öğrenme programlarını yaygınlaştırarak gençlere, temel ve mesleki beceriler kazandıracağız.
(AKP)
Uluslararası gençlik değişim programlarını, daha fazla ülke ve daha fazla okulla bağlantı kurarak genişleteceğiz. Gençlerin farklı kültürleri tanıması, dünyaya daha açık olması ve uluslararası bir vizyon kazanması için “Hareketli Gençlik” girişimini başlatacağız.
(CHP)
Avrupa Birliği Bakanlığı Türkiye Ulusal Ajansı bünyesinde yürütülen Gençlik Programı kapsamında 2004 yılında 2,5 milyon € civarında desteklenen 201 başvuru, 2012 yılında 14 milyon € destek ile 1.059’a yükselmiştir. Ulusal Ajans 2012 Faaliyet Raporu’na göre, 2004-2012 yılları arasında toplam 81.895 kişinin yararlandığı ve ayrıca 43.060 kişinin de program aracılığıyla Türkiye’ye geldiği görülmektedir. Bu yıllar arasında 62,5 € bütçe tahsis edilen toplam 5.412 kabul edilmiş başvuru, toplam 26.243 başvuru olduğu dikkate alındığında, ortalama her dört proje başvurusundan sadece birinin desteklenebildiği görülmektedir. Aynı şekilde, 2004-2012 yılları arası Hayatboyu Öğrenme Programı’na yapılan 58.458 başvurudan 15.792’sine hibe sağlanmış ve toplam 54.535 kişi bu programdan yararlanmıştır. Finansman arttıkça talebin karşılanmasında da artış olan programın dezavantajlı kesimleri dahil etmesiyle ilgili sorunlar ve gençlik politikaları uygulamaları bağlamında Ulusal Ajans ile ilgili bir değerlendirme için İzleme Raporu’na bakılabilir. Ayrıca, Gençlik Programı’nın gençler üzerindeki etkileri için “Gençlik Programı Fark Yaratıyor” adlı çalışmaya buradan ulaşılabilir.
Gençlik ve kültür evleri
Gençlerin modern sanat dallarıyla tanışabileceği “Gençlik Stüdyoları” kuracağız. Gençlerin kültür ve sanatla beslenmelerini, sanat icra etmelerini sağlayacak “Sanat Evleri” kuracağız. Gençlik enerjisini yansıtabileceğimiz uluslararası seviyede kültüre katkı yapan modern sanat kurumları oluşturacağız.
(AKP)
Sosyal etkinlik seçeneklerinin az olduğu bölgelerden başlayarak sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin düzenlenebileceği “Gençlik Evleri” kuracağız.
(CHP)
Uyuşturucu madde bağımlılığına karşı çocuklarımızı, gençlerimizi korumak için, ihtiyaçları olan sosyal, kültürel, sanat ve spor faaliyetlerine dönük yaşam yerlerinde çok boyutlu yaşam merkezleri kurulacak.
(HDP)
HDP, beyannamelerinde gençlik politikalarını ele alırken gençleri “eşit yurttaşlar” olarak değerlendirmektedir. Fakat sadece ana seçim bildirgesinde bir defa geçen ve yukarıda aktarılan “gençlerimiz” söylemi, özellikle “kötü alışkanlıklar” ve bu alışkanlıkları ikame etmesi gerektiği düşünülen “spor” söz konusu olduğunda, HDP’nin de gençlere karşı bu yetişkin odaklı söylemin tuzağına düştüğü görülmektedir. Belirtmek gerekir ki bu bakış açısı diğer partiler açısından da sorunludur. AKP beyannamesinde “gençlerimiz” söylemi toplam 23 kez kullanmaktadır; fakat AKP için bu söylem sadece kötü alışkanlıklar ve spor açısından değil, hemen hemen diğer tüm konular için de geçerlidir. Öyle ki, beyannamesinde “gençler” kelimesi de 23 kez geçmektedir. Bu durum genel olarak AKP’nin gençlere dair bir “seslenme biçimi” olarak ele alınabilir. CHP ise “gençlerimiz” söylemini üçü spor, biri işsizlik ve ikisi de yurtdışındaki gençlerle ilişkili olmak üzere toplam 6 kez kullanmaktadır. Partinin genel kimliğinden dolayı beklenenin aksine MHP ise toplam 3 kez “gençlerimiz” diye hitap etmektedir; bunların biri spor, biri zararlı alışkanlıklar ve sonuncusu da işsizlikle ilgilidir. Beyannameler göstermektedir ki, partiler gençleri her ne kadar özerk bireyler olarak ele almaya çalışsa da, söz konusu özellikle “kötü alışkanlıklar” ve “spor” olduğunda, gençler (kötü alışkanlıklardan) korunması ve (spor yoluyla) iyileştirilmesi gereken bireyler olarak görülmektedir. Gençleri kendi ihtiyaç ve taleplerini dillendirebilecek özneler olmaları için gereken ortamları yaratmak adına inşa edilmesi gereken gençlik politikaları, “koruma” söylemi altında anlamsızlaşmaktadır. Partilerin “gençlerimiz” söylemini kullandığı bağlamları ele aldığımızda (işsizlik ve yurtdışındaki gençler de dahil), Laden Yurttagüler’in ŞEBEKE Projesi yayınları kapsamında kaleme almış olduğu “Meclisin Gençlik Söylemi: 1930-1990” araştırmasında dikkat çektiği gibi, gençlerin korunmalarının sebebi sağlıkları olarak gözükse de, korunmadıklarında ortaya çıkan “memlekete fayda sağlamama olasılıkları” ve spor yoluyla “bedenleri ıslah edilen gençlerin memleket ihtiyaçları için zinde olacakları” düşüncesinin bugün de örtük olarak devam ettiği görülmektedir. Demokratik bir gençlik politikası nezdinde karşılığı olmayan “gençlerimiz” söyleminin aşılması için gençlerin politikaların oluşturulması sürecine aktif birer özne olarak katılımı temel bir gereksinimdir.
Gençlik evi, sanat evi, yaşam merkezi ve diğer isimler altında sunulması planlanan hizmetlerin genel bir kategori olarak “gençler” için düşünülmesinden ziyade, “hangi gençler” için düşünüldüğü önemlidir. Ayrıca buna ek olarak bu hizmetlerin hangi bölgelerde sunulduğu da bir diğer önemli göstergedir. Hizmet çeşitliliğinin ve bu hizmetlere erişimin kısıtlı olduğu bölgelere öncelik vermek, gençlik içindeki görünmeyen gençleri dahil etmek adına önemli bir politika önceliği olarak kendini göstermektedir.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) ve Habitat için Gençlik Derneği ortaklığındaki “Gençlik İçin Sosyal Gelişim Projesi” kapsamında 9 ilde (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak) sosyal ve kültürel mekanların yaratılması; sosyal, kültürel, sportif ve gelir getirici eğitim programlarının düzenlenmesi ve gençliğin kapasitesini güçlendirmek amacıyla “GAP Gençlik ve Kültür Evleri” hayata geçirilmiştir. GAP İdaresi 2014 Faaliyet Raporu’na göre 2014 yılı içinde 3.359 kadın ve 3.163 erkek katılımcıyla 47 programın gerçekleştirildiği Gençlik ve Kültür Evleri bugüne kadar toplam 225.000 gence ulaşmıştır. Ayrıca 2009 yılından itibaren her yıl bir ildeki Gençlik ve Kültür Evi evsahipliğinde “GAPGenç” isimli bir festival düzenlenmekte ve bölgesel, ulusal ve uluslararası katılımın olduğu festivalde birçok genç ve gençlik örgütü bir araya gelmektedir. GAPGenç Festival ve Gençlik ve Kültür Evleri hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. Ayrıca konuyla ilgili bir değerlendirme İzleme Raporu’nda bulunabilir.
Gençlik kampları ve gençlik merkezleri
Gençlik kamplarının fiziki şartlarını iyileştirecek, faaliyetleri gençlerin tercihleri doğrultusunda çeşitlendireceğiz.
(AKP)
Kültürel etkileşimi artırmak ve yurt dışında yaşayan gençlerimize danışmanlık hizmetleri sunmak amacıyla “Uluslararası Gençlik Merkezleri” kuracağız.
(CHP)
Gençlerin boş zamanlarını değerlendirebilecekleri, kişisel yeteneklerini keşfedebilecekleri, çeşitli sosyal ve kültürel imkanlardan ve bilimsel bir anlayışla yürütülen rehberlik hizmetlerinden yararlanabilecekleri “Gençlik Merkezleri” kurulacaktır.
(MHP)
12-15 ve 16-22 yaş grupları için ücretsiz olarak düzenlenen ve gençlerin serbest zamanlarını sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerle değerlendirmeleri amacıyla kurulmuş tesisler olan Gençlik Kampları, “Verilerle Gençlik ve Spor 2014” çalışmasına göre 2013 yılında toplam 24.197 kişiye hizmet vermiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı bulunan 18 Gençlik kampıyla ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir.
Gençlik Kampları 2012 yılı Haziran-Eylül dönemi öncesinde karma uygulamaya son verip kız-erkek ayrı kamp uygulamasına geçmiştir. Karma kamp imkanı olmadığı sürece eşitsizlik yaratan bu konuya İzleme Raporu’nda da değinilmiş ve 13 gençlik kuruluşu tarafından, cinsiyete dayalı bu uygulamanın ileride istihdam, siyasi karar alma süreçleri ve aile hayatında kadınlar aleyhine işleyen bir eşitsiz ilişkiler sistemi yaratacağı belirtilmiştir. Gençlik kuruluşlarının konuyla ilgili çekincelerini içeren ve dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’a gönderdikleri mektubun içeriğine buradan ulaşılabilir. Ayrıca belirtmekte fayda var ki, “Türkiye’de Gençlerin Katılımı” araştırmasında yer alan “Yaşıtlarınla şehir dışına, mesela bir kampa, eğitime gitsen, kız-erkek beraber olmasını mı tercih edersin, ayrı olmasını mı?” sorusuna gençlerin yüzde 43’ü beraber, yüzde 26’sı ayrı ve yüzde 31’i de fark etmez cevabı vermiştir.
Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bulunan ve gençlerin serbest zamanlarını ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda değerlendirebilecekleri faaliyetler ile eğitim ve istihdamlarına yönelik kurs ve seminerlerin düzenlendiği Gençlik Merkezleri, 2002 yılından itibaren 14-29 yaş arası toplam 864.982 üyeye sahiptir. Bakanlığın 2014 yılı Faaliyet Raporu’na göre 191 adet olan Gençlik Merkezinin 73’ü müstakil binada, 47’si kiralık binada, 34’ü tahsisli binada, 33’ü spor salonu içerisinde ve 4’ü de il veya ilçe müdürlüğü içerisinde yer almaktadır. Toplum Gönüllüleri Vakfı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Birimi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi STK Eğitim ve Araştırma Birimi ortaklığında yürütülen ve gençlik alanında katılımcı izleme projesi olan “Adrese Büyüteç: Gençlik Alanı Sivil İzleme Raporu”na göre, birçok merkezin müstakil binada yer alıyor olması olumlu bir durum olmakla birlikte, merkezlerin fiziki şartlarının engelli gençler açısından geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca yerel katılımı güçlendirebilmek adına, merkezde yer alan etkinliklerin sadece merkez çalışanları tarafından değil, gençlerin katılımıyla da tasarlanması bir ihtiyaçtır. Belirtmek gerekir ki bakanlığın 2015 yılı Performans Programı’nda “gençliğin sivil toplum örgütlerine üyeliğinin teşvik edilmesi ile gençlerin kendi projelerini hayata geçirebilecekleri gençlik merkezlerinin yaygınlaştırılması” temel politika önceliği olarak yer almaktadır. Bakanlığa bağlı gençlik merkezleriyle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşılabilir. (UE/HK)
[2] Onur Altındağ ve Bert M. Azizoğlu tarafından kaleme alınan ve 2015 seçimine dair tüm seçim anketlerinin karşılaştırmalı analizini içeren “HDP Barajı Geçiyor Mu? Tüm Seçim Anketlerinin Analizi” başlıklı incelemeye buradan ulaşılabilir.
[3] Partilerin farklı araştırma şirketlerine göre alacağı tahmin edilen oy oranları ve genel olarak 2015 seçimine dair haberler için: http://www.genelsecimler2015.com/
[4] Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Sonuçları 2014, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), www.tuik.gov.tr. 15-24 yaş arası genç nüfus ise 12.782.381 kişiden oluşuyor ve toplam nüfusa oranı yüzde 16,5.
[6] Araştırmayla ilgili bilgi almak için Gençlik Çalışmaları Birimi’nin sayfasına buradan ulaşılabilir.
[7] Vicdani ret kavramıyla ilgili olarak Hande Seher Demir’in 2011 yılında Ankara Barosu Dergisi’nde yayınlanan detaylı çalışması “Vicdani Ret Hakkı” makalesine buradan ulaşılabilir.
[8] 2011 yılı sonunda kapatılan Özürlüler İdaresi Başkanlığı’na ait işlemler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesindeki Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.