"Benim babam şu bu, arkasında bilmem hangi il ve şu kadar da sermaye grubu var", gerisi laf-ı güzaf. Ağzını açtı mı saçmalıyor, ama ne gam, o da acayip itibar görüyor.
"Allah bu ne iş" diyorsun kendi kendine, çünkü sen o sırada aşağıda odanda programlar çıkarıyorsun, herkes "Vay canına ne güzel tablolar" falan diyor, ama kapalı devre yönetim toplantılarına babası bilmem kim, aşireti bilmem ne, holdingleri bilmem kaç olanlar veya onların temsilcileri giriyor
"Yok ya" diyip, "Burada kadınlar nerede" diye arada bir sızıyorsun toplantılara ama her zaman da yapılmıyor ki bu! Parti içinde kadınlarla güç birliği oluşturmaya çalışıyoruz ama onların da bazen aklında bir tilki!
Sen teknik işlere biz kapalı devreye devam mesajı!
Öf Allahım öf! Sonra "yahu bunun bir de liste zamanı var, durum açık, o liste oluşurken yukarıdaki saygıdeğer faktörlerden kim bilir kaç omuz yiyeceksin! Hadi kızım Selma sen terbiyeli terbiyeli eşyanı topla evine git" filan demeye başlıyorum ama ne mümkün artık kendime bir misyon yüklemişim ya, hem bu işi sahada öğreneceğim hem de aklımca bir şeyler yapmaya çalışacağım, E biraz da Allahtan kadın hakları konusundaki naçizane geçmişime saygı gösterdikleri için hörmet görüyorum, hadi haklarını yemeyelim az biraz da dinliyorlar dediğimi ama sonra portakal orda kal, yani sen teknik işlere biz kapalı devreye devam mesajı!
Hayallerim!
Tabii daralınca başvuracak yöntemlerden en birincisine başvuruyorum -hayal kuruyorum: Sahne açılıyor veee Genel Başkan arıyor,
"Selma hanım rica etsem yukarı gelebilir misiniz, listeleri oluşturuyoruz da sizsiz yapamayız, bu arada sizin Kadın Koalisyonu'ndan kaç temsilciyi ön sıraya alacağımızı da neticelendiririz, rahatsız ettim, saygılar"...
Çok mu abarttım? Olsun güzel hayal değil mi, çünkü bu hayale göre benim param, holdinglerim, aşiretlerim filan yok ama arkamda sayısız kadın gruplarından oluşmuş bir taban var ve TESK, TÜSİAD gibi "pazarlık gücü" oluşturmuş bir Kadın Koalisyonu var!
Ve Kadın Koalisyonu
Neyse işte ben bu düşünceler, duygular ve temenniler içerisinde partide gece 12'lere kadar çalıştığım günlerde KA-DER Ankara şubesinin gönüllü çalışmayla ezeli ebedi kontrat imzalamış cengaver Başkanı İlknur, beni KA-DER'de kadın örgütleri ile yaklaşmakta olan seçimle ilgili bir toplantıya çağırıyor.
İşte bu toplantıda fırından çıkmış taze ekmek gibi tecrübelerimi özetle aktarıyorum ve böyle bir birlikteliğin, pazarlık gücüne önemli bir açılım sağlayabileceğini söylüyorum, eksik olmasınlar katılanlar "kadın koalisyonu" ismini de kabul ediyorlar.
Koalisyon izlediğim kadarıyla cengaver İlknur'un koordinasyonunda o gün bu gündür kesintisiz ve çok da etkili çalışıyor.
Güçlerimizi planlı bir biçimde birleştirmek
Yarın öbür gün bir baskın seçim daha gelebilir, eğer güçlerimizi gerçekten de çok planlı ve sistemli olarak birleştirirsek koalisyon daha da güçlenerek listelere veya parti yönetimlerine damgasını vurabilir!
Temenni bile olsa neden olmasın! Ben elimde bastonla, hatta artık koalisyon kelimesini bile dilim dolanarak söyler duruma geldiğim yaşlarda olsa bile genç kadınların bloklar halinde milletvekili oluşlarını büyük bir zevkle izleyeceğim günleri hayal etmeye devam edeceğim!
Haa! O sırada yaşlanmış filan olabilirim ama asrın mucizeleri botox motox gibi şeylerin hepsini yaptırıp dünyaya şaşkın bir ifade ile bakanlar grubuna dahil olmayı da ihmal etmeyeceğim, biline yani! (SA/FK)
* Dr. Selma Acuner KA-DER Dış İlişkiler Sorumlusu