Büyük bir ekseriyetle Diyarbakır halkının seçtiği Belediye Eşbaşkanları Gülten Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınması bir hukuk ihlalidir.
Belediyenin imkânlarını hukuk dışı yollarla kullanarak suç işledikleri ithamı bir iftiradır. Şiddetle reddediyor ve kınıyorum. HDP'nin Diyarbakır'daki seçim başarıları AKP'yi çıldırtmış zıvanadan çıkarmıştır.
Diyarbakır Belediyesi, seçimin ertesi gününden başlayarak sürekli müfettişlerin denetimi altındadır. Teftiş heyetinin biri geliyor, biri gidiyordu. Üç yıla yakın bir zamandan beri yapılan teftişlerde belediyede bir tek kanunsuz olay görülmedi. Görülebilmiş olsaydı çoktan defterleri dürülmüş olurdu.
OHAL koşullarında mesnetsiz ithamlar ileri sürülerek tutuklamalar yapıldığı biliniyor. Diyarbakır Belediye Eşbaşkanlarına yapılan hukuksuzluk da OHAL'in keyfi bir uygulamasıdır.
Her şeyden önce onları seçen Diyarbakır halkına yapılmış bir hakarettir. Bölgenin en büyük ilinde Belediye Eşbaşkanlarının gözaltına alınmasının amacı açıktır: AKP iktidarı bu eylemiyle bölgenin tüm Kürt Belediye Başkanlarını görevden alarak tutuklatacağını ihtar ediyor.
Bundan böyle bölgenin tek partisinin AKP olacağını ve Kürtlere siyaset yapmanın yasak olduğunu söylemek istiyor. Kurmayı düşündükleri totaliter tek parti, tek lider rejimini önce Kürt bölgesinde ilan ediyorlar.
Ama bu ülkede çağ dışı totaliter bir rejim kurmaya muvaffak olamayacaklar. Hiç heves etmesinler! Türkiye'de demokratlar da vardır. Ne Türk ne de Kürt demokratları bu baştankara keyfi gidişe izin vermeyecek. Önümüzdeki seçimlerde AKP'ye mutlaka, ama mutlaka en büyük hezimeti yaşatacaklardır. Unutulmasın... Bu ihtar da bizden... (TZE/EKN)