İlk oturum sonrası KESK Başkanı Sami Evren'in açıklamasından öğrendik ki, hükümet adına toplu görüşmelere katılan heyetin başkanı ve sözcüsü başbakan yardımcısı Mehmet Ali Şahin, sendikacılarını ellerini bile sıkma inceliğini göstermemiş.
Zaten televizyonlarda izlediğimiz basın açıklamasında toplu görüşmeden değil de toplu dövüşten çıkan birinin söylem ve beden diline sahipti...
Her şeye karşın örgütlenme
Kamu çalışanları 1990'lar Türkiye'sine örgütlenme mücadelesi ile damga vurdular. İnanılmaz barikatlar, baskılar, sürgünler, gözaltılar ve cezalara karşın onlarca işkolunda örgütlenme çalışmalarını tamamladılar.
Tüm bunlara karşın yine de kamu çalışanlarına verilen sendikal haklar evrensel ölçütlerden uzak ve güdüktü. Toplu sözleşmeli grevli hak verilmemişti.
Kamu çalışanları sendikaları yeni yasa doğrultusunda sil baştan örgütlendiler. Ve 2002'de kamu çalışanları ilk kez toplu görüşmelere oturup anlaşma ile kamu emekçilerinin ücretlerine zam aldılar.
Damatlık elbisenin yarısı
Bu yıl bir önceki yılın deneyimleriyle toplu görüşmelere hazırlandılar. Kamudaki işçilerin toplu iş sözleşmeleri bağıtlanmış, sıra kamu çalışanlarının toplu görüşmelerinin bağıtlanmasına gelmişti.
Kamu çalışanları toplu görüşme öncesi istek ve önerilerini kamuoyu ile paylaştılar. KESK başkanı Sami Evren, kamu çalışanlarının istek ve önerilerini açıkladıktan sonra parasal isteklerini bir örnekle açıklamıştı: "Başbakanın, oğlunun damatlık elbisesinin yarısı kadar zam istiyoruz. "
Her demokratik ülkede bu tür istek ve öneriler dillendirilir, örneklerle açıklanır. Nedense başbakan ve başbakan yardımcısı bu örneğe kızıp toplu görüşme masalarını toplu dövüşme masalarına dönüştürdüler.
Emeğin mücadelesi belgeseli
21 Ağustos 2003'teki İkinci oturumda KESK görüşmelerden çekildiğini açıkladı. Görüşmeler başlamadan önce KESK, Güvenpark'ı Kamu - Sen, Abdi İpekçi Parkı'nı mekan tuttular.
KESK'in Güvenpark'taki eylem ofisinde bir akşam KESK belgeselini izledik. Emek dünyasının Cumhuriyet öncesi başlayan ve Cumhuriyetle süren hak arama mücadelesi yıllarla akıyordu.
Kamu çalışanlarının grev hakkından yoksunluğu hükümeti inanılmaz acımasız kılmıştı. Oysa dünyanın her yerinde toplu sözleşme ya da toplu görüşme masalarına oturan taraflar, ister çalışanlar ister işverenler isterse; hükümet adına olsun eşit konumdadırlar.
El sıkmayan hükümetin eşitliği
Hükümet eşitliği el sıkmamakla kendince gösterdi. Hükümetin tavrını görmekte gecikmeyen KESK, 23 Ağustos günü birçok kentlerden Ankara'ya gelen kamu emekçileriyle Kızılay'da miting yapacaktı.
KESK, Kızılay'da kuşatıldı. İstanbul'dan miting için gelen sanatçı Servet Kocakaya saatlerce bekleyip, kamu emekçilerine şarkılarını söylemeden İstanbul'a geri döndü...
KESK VE KAMU - SEN eylemlerini sürdürüyorlar. Toplu görüşmeler sonuçlanmayınca; Uzlaştırma Kurulu'na gidildi.. Uzlaştırma Kurulu, beş gün içinde çalışmalarını tamamladı, yorumunu ve uygun gördüğü ücretleri kamuoyuna açıkladı.
11 Eylül'de yeniden
11 Eylül günü toplu görüşmeler yeniden başlayacak. Umarız, yeniden başlayan toplu görüşmelerde hükümet temsilcileri kamu çalışanlarının temsilcilerini anlamaya özen gösterir ve kamu çalışanlarının isteklerini ücretle sınırlı tutmaz.
Demokratik isteklerinin yaşama dönüşümüne katkıda bulunur. Bilinmelidir ki; sendikal uğraş evrensel, sendikalar da emekçilerin ilerici ve dinamik örgütleridir... (YS/NM)