Merhabalar,
Her şeyden önce Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi'ni oluşturan bizlere destek olan siz değerli; eğitimci, akademisyen, yazar, öğrenci ve tüm insan hakları savunucularını emek ve çabalarından dolayı kutluyor ve sizlere sonsuz teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Böyle bir inisiyatiften gerek basından gerekse dayanışma amaçlı bizlere gönderilen mektuplardan haberdardık.
Yaşanan hukuksuzluklara karşı vermiş olduğunuz mücadeleyi yakından takip etmeye çalışıyoruz. Çalışıyoruz dedim çünkü burada imkânlar fazlasıyla kısıtlı. Sizlerle daha önceden bir paylaşıma girmemiş olmamız eksikliğimiz olduğu gibi yürütmüş olduğunuz tüm çalışmalar bize güç ve moral katmıştır. Bilindiği gibi son dönemlerde ülkede yaşanan hukuksuzluklardan biz öğrenciler de yeterince payımızı alıyoruz.
Başta çözümsüz bırakılan Kürt sorunu ve diğer tüm toplumsal özgürlükler konusuna çözüm ve irade gösteremeyen iktidar özellikle son bir yıllık dönemde tüm muhalif kesimlere amansız bir şekilde saldırıp tutuklamaktadır. Bir yandan darbelerle hesaplaşıldığını söylemekteler, bir diğer yandan darbe dönemlerini aratmayacak zor ve baskı uygulanmaktadır. Bütün zindanlar doldurulmuş ve her gün insan hakları ihlalleriyle karşılaşmaktayız.
Daha fazla uzatmadan kısa olarak özgün durumumuzdan bahsedip bitirmek istiyorum. Biz 6 Haziran 2011 tarihinde Kocaeli'nde Kocaeli Üniversitesi öğrencisi olan 15 arkadaşımla beraber gözaltına alınıp tutuklandık. Şu ana kadar iki defa mahkemeye çıktık ilk duruşmada bir, ikinci duruşmada dört arkadaşımız tahliye edildi. Biz 10 arkadaş ise halen tutuklu yargılanıyoruz.
Şu ana kadar okul, hakkımızda herhangi bir soruşturma başlatmış değil birçok arkadaşımızın eğitime devam etme gibi bir şansı bulunmuyor. Çünkü derslere devam etme zorunluluğu var. Adalet Bakanlığı'nın açıklamasında "Sadece 22 öğrenci eğitimine devam etmektedir" diyordu.
Evet, öyle olabilir dediğim gibi çünkü eğitime devam etme gibi bir fırsatı yok çoğu kişinin. Şu anda kaldığımız 1 No'lu cezaevinde Kocaeli, Edirne, İstanbul, Sakarya üniversitelerinden 10'un üzerinde öğrenci arkadaşımız bulunuyor.
Eğitim hakları gasp edilen bizler maalesef devlet tarafından tecavüzcü, gaspçı gibi göstriliyoruz. İddianamelerimizde suç teşkil edebilecek hiçbir delil yok; birden fazla basın açıklamasına katıldığımız için örgüt üyesi olarak yargılanıyoruz.
Katıldığımız bütün eylem ve etkinlikler, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır. Ama maalesef hukuki olmayan delilleri karartma ve kaçma şüphesi gibi komik gerekçelerle halen tutuklu olarak F tipi koşullarında insan yaşamına ve doğasına ters olan böylesi tecrit koşullarında tutuluyoruz.
Daha fazla anlatmak isterdim belki de anlatmaya kalksam onlarca sayfa hukuksuzluk ve adaletsizlikleri sıralayabilirim. Fakat bu sefer sadece teşekkürlerimi sunmak istedim. Umarım bir daha yazmaya gerek duymadan bu hukuksuzluklar giderilir ve hepimiz özgürlüklerimize kavuşuruz. Sağlık konusunda ciddi bir sıkıntım olmasa da zamanla gözlerimde ve yemeklerden kaynaklı mide rahatsızlıkları oluşmaya başlamış durumda.
Bu vesileyle tekrardan teşekkürlerimi sunuyor verdiğiniz mücadele bizleri yaşama daha sıkı bağladığı gibi umudumuzu ve inancımızı da tekrardan yeşertmektedir. Halkların, kültürlerin, din, dil ve diğer tüm farklılıkların barışık ve eşit yaşayabileceği özgür bir ülkede görüşmek dileğiyle. Yüreğimin tüm sıcaklığıyla sonsuz saygı ve sevgiler.
Sevgiyle kalın. Umutla yaşayın (FG/HK)
* Tutsak öğrencilerden Faruk Görken, İzmit Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi