Sebep? Aileler, arama çalışmalarına çocuklarının kaybolmasından 4 gün sonra başlandığını belirtmiş, "Aramaya geç başladılar, erken bıraktılar" diye yakınmışlar.
Valiyi çileden çıkarmak için bu kadarı yetiyor! Çocuklarının kaybından elemli, geriye bakarak "onların hayatlarını kaybetmemeleri için herşey yapıldı" mı diye durmaksızın muhasebe yapan, ölümlerini hemen kader diye kabullenemeyecek kadar sorgulayıcı yurttaşlar onun ayranını kabartabiliyor: "Siz devlete hesap mı soruyorsunuz?"
Devlet halka hizmet eder, halk devletten hesap sorar
Doğrusu mevcut devletin kendisini yurttaşların üzerinde gören bir ruhla tasarlandığını bilmiyor değiliz ama onun bile lafzında devlet-yurttaş ilişkileri, bu valinin ağzından çıkandan çok başka türlü dile geliyor:
Anayasanın 5. Maddesi, devletin görevleri arasında, "... kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışma"yı da sayıyor.
Anayasanın 125. Maddesi'ne göre de "İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır."
Demek ki, yürürlükteki mevzuata göre bile ailelerin Valiye "'huzur ve mutluluğumuzu sağlamak', çocuklarımızın 'maddi varlığını geliştirmek' için ne yaptın" diye sormaya hakları var. Bu sorulara cevap vermek ise "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu" gereğince Valinin görevi! Valinin cevabıyla tatmin olmayan aileler üstelik ondan mahkeme önünde de hesap sorma hakkına sahipler. Bu onların yurttaş olarak doğdukları an edindikleri bir hak! Bu haklarını kullanmaktan kaçınsalar, köleliği kabullenmiş olurlardı. Valinin "hesap sorulamayan devlet"i ise ancak kendi hayalhanesinde, aklının gerisindeki "Devleti Ali-i Osmani"yi ihya etme düşlerinde var... Henüz!
Evet soruyoruz!..
Haber, "fırçalanan" yurttaşların Vali Şehabettin Harput'a nasıl bir karşılık verdiğini yazmıyor. Umarım, sadece çocuklarının yaşamının değil, kendilerine yönelik aşağılamanın da hesabını soracak zamanları, imkanları ve sabırları olmuştur, olacaktır!
Gene de ne olur ne olmaz diye buradan ben de sormuş olayım:
- Bay Şehabettin Harput, vali oldunuz diye yurttaşın sorularına hakaretle cevap verme hakkını kendinizde nereden buluyorsunuz?
- O yurttaşların yakınmalarının, varsa, yasal gereğini yerine getirdiniz mi, getirmediniz mi?
- Şimdi sizden hesap sordum, bana ne yapmak gelir elinizden? (EK)